Dumatha Kuşatması
3 posters
1 sayfadaki 2 sayfası
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
Dumatha Kuşatması
"-Off, ne kadar daha var yahu? Böyle bir orduyla yavaş yavaş gitmekten sıkıldım. Artık varalım şu Dumatha'ya."
Firouz sözlerini yeni bitirmişti ki bir gözcü dört nala koşarak yanlarına geldi. Caspar'ın kulaklarına bir şeyler fısıldadıktan sonra beklemeye başladı.
"-Komutanım, Dumatha şehrine yaklaşmışız. Gözcülerimiz 4 saatlik bir yürüyüşten bahsediyorlar. Ve bir direnişle karşılaşmadık. Anlaşılan Dumatha birlikleri şehre çekildi."
Gözcüye baktı ve :
"Sen yerine dön" dedi. Ve tekrar Firouz'a döndü:
"-Efendim, emirleriniz neler?
-Önce burada kamp kuracağız. Askerler bir süre dinlensin.
-Emredersiniz"
Dedikten sonra Caspar, habercilere emir verdi. Habercilerin hepsi birden atlarıyla ordunun bölgelerine dağıldılar.
15 dakika sonra tüm ordu kamp halindeydi.
Caspar'la Firouz'un içinde bulundukları komutan çadırı büyüktü. Hayli büyük. İçinde masa, sandalyeler, mumlar her şey vardı. Ve özellikle de evraklar.
Caspar'la Firouz yalnızdı.
"-Caspar, şaha bir haberci yolla. Ve elinde casuslarla ilgili yeni bilgi olup olmadığını sor. Ayrıca şahın da emrettiği gibi kaleyi kuşatmadan önce onlardan teslim olmalarını isteyeceğiz. Ağzı iyi laf yapan bir elçiye ihtiyacım var. Ve ben senin Dumatha şehrine gitmeni istiyorum. Yanında seni koruyacak yeteri kadar asker olacak. Yine de dikkat et. Bu adamların ne yapacağı bilinmez. Şehri terketmeleri durumunda bizden ne istediklerini sor. Şah'tan, her yeri yaratandan ve de en önemlisi ordumuzun gücünden bahsetmeyi unutma.
-Emredersiniz efendim. Fakat beni göndermek istediğinizden emin misiniz?
-Evet Caspar, sen benim veletlikten beri arkadaşımsın.Seni tanıyorum ve sen bunu başarırsın. Ancak önceliğin güvenliğin olsun. Seni kaybetmeyi göze alamam.
-Peki Firouz, teşekkür ederim. İyi şanslar sana. Ben hazırlansam iyi olacak."
Caspar, korkunun verdiği heyecanla çadırdan çıktı. Habercilere birkaç emir verdikten sonra kendisine hazırlanmış çadıra gitti. Konuşma hazırladı, kendi kendine okudu (Defalarca)
Ve birkaç saat sonra ordu tekrar yola çıkmıştı. Sıkıcı bir yolculuktan sonra Dumatha artık tüm ordu tarafından gözüküyordu. Ordu da Dumatha muhafızları tarafından...
Firouz sözlerini yeni bitirmişti ki bir gözcü dört nala koşarak yanlarına geldi. Caspar'ın kulaklarına bir şeyler fısıldadıktan sonra beklemeye başladı.
"-Komutanım, Dumatha şehrine yaklaşmışız. Gözcülerimiz 4 saatlik bir yürüyüşten bahsediyorlar. Ve bir direnişle karşılaşmadık. Anlaşılan Dumatha birlikleri şehre çekildi."
Gözcüye baktı ve :
"Sen yerine dön" dedi. Ve tekrar Firouz'a döndü:
"-Efendim, emirleriniz neler?
-Önce burada kamp kuracağız. Askerler bir süre dinlensin.
-Emredersiniz"
Dedikten sonra Caspar, habercilere emir verdi. Habercilerin hepsi birden atlarıyla ordunun bölgelerine dağıldılar.
15 dakika sonra tüm ordu kamp halindeydi.
Caspar'la Firouz'un içinde bulundukları komutan çadırı büyüktü. Hayli büyük. İçinde masa, sandalyeler, mumlar her şey vardı. Ve özellikle de evraklar.
Caspar'la Firouz yalnızdı.
"-Caspar, şaha bir haberci yolla. Ve elinde casuslarla ilgili yeni bilgi olup olmadığını sor. Ayrıca şahın da emrettiği gibi kaleyi kuşatmadan önce onlardan teslim olmalarını isteyeceğiz. Ağzı iyi laf yapan bir elçiye ihtiyacım var. Ve ben senin Dumatha şehrine gitmeni istiyorum. Yanında seni koruyacak yeteri kadar asker olacak. Yine de dikkat et. Bu adamların ne yapacağı bilinmez. Şehri terketmeleri durumunda bizden ne istediklerini sor. Şah'tan, her yeri yaratandan ve de en önemlisi ordumuzun gücünden bahsetmeyi unutma.
-Emredersiniz efendim. Fakat beni göndermek istediğinizden emin misiniz?
-Evet Caspar, sen benim veletlikten beri arkadaşımsın.Seni tanıyorum ve sen bunu başarırsın. Ancak önceliğin güvenliğin olsun. Seni kaybetmeyi göze alamam.
-Peki Firouz, teşekkür ederim. İyi şanslar sana. Ben hazırlansam iyi olacak."
Caspar, korkunun verdiği heyecanla çadırdan çıktı. Habercilere birkaç emir verdikten sonra kendisine hazırlanmış çadıra gitti. Konuşma hazırladı, kendi kendine okudu (Defalarca)
Ve birkaç saat sonra ordu tekrar yola çıkmıştı. Sıkıcı bir yolculuktan sonra Dumatha artık tüm ordu tarafından gözüküyordu. Ordu da Dumatha muhafızları tarafından...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Dumatha Şehri, ufukta göründüğünde geldikleri yere bakanlar da 16 kişilik bir atlı grubunu görebilirlerdi. Şah'ın sancağını taşıyan 16 kişi. Bunlar, Şah'ın, en güçlü kuvvetli ve hayatta kalabilen kardeşleriydi. Hepsi de genç duruyorlardı. Hepsi de soylu insanlardı ve yürüyüşlerinden belliydi ki bu 16 kişi neredeyse bir orduydu.
Ahura Mazda ve temsilcisi sizinle olsun Sasaniler! Biz, şahtan haber getirdik! Daha doğrusu hem haber, hem de yanınızda savaşacak 16 kişi geldi buraya. En fazla 4.000 kişi vardır şehirde. Ayrıca, efendilerinin kim olduğunu umursamayan insanlardır Bedeviler. Ticaretle uğraşırlar ve eğer ufak çapta kapitülasyonlar verirsek kesinlikle şehri bize vereceklerdir. sonra da Kumandan Firouz'a dönerek, Burada yetkili sizsiniz, teklifi sizin etmeniz icap eder. dedi ve atından indi.
Ahura Mazda ve temsilcisi sizinle olsun Sasaniler! Biz, şahtan haber getirdik! Daha doğrusu hem haber, hem de yanınızda savaşacak 16 kişi geldi buraya. En fazla 4.000 kişi vardır şehirde. Ayrıca, efendilerinin kim olduğunu umursamayan insanlardır Bedeviler. Ticaretle uğraşırlar ve eğer ufak çapta kapitülasyonlar verirsek kesinlikle şehri bize vereceklerdir. sonra da Kumandan Firouz'a dönerek, Burada yetkili sizsiniz, teklifi sizin etmeniz icap eder. dedi ve atından indi.
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Komutan Firouz, Casparın yanına 20 tane muhafız katarak Dumatha'ya gitmesini söyledi. Muhafızlardan birine ucunda beyaz bir bayrak bulunan mızrak verdiler. Caspar ve 20 adam hızlı bir şekilde şehrin kapılarına gitti. Duvarların üstünde kendisine yay çekmiş, gözlerinde korku olan bir sürü adam gördü. Sersefil köle olarak yaşadıkları ömürlerinde şimdi özgürlük sandıkları şey için savaşacaklardı.
Caspar, kaleye doğru bağırdı.
"- Komutanınızla görüşmek istiyorum." Kale kapısı yavaş yavaş açıldı. Caspar kapı açıldığı zaman elinde çoğunlukla bıçak, mızrak, taş ve sopa bulunan bir sürü adam gördü. Aralarından belinde kılıç elinde kalkan bulunan zırhı diğerlerine nazaran daha süslü bir adam gördü. Adam Caspar'a yaklaştı ve sordu:
"-Ne istiyorsunuz?
-Anlaşmak
-Anlaşmak isteseydiniz orduyla gelmezdiniz. Ne istiyorsunuz?
-Sizle anlaşalım. Sizler bedevilersiniz. Ticaret yaparsınız. Şehri bize savaşmadan verin. Biz de size sasani devletinde ticari imtiyazlar sunalım. Belki de bakarsınız selucia pazarında küçük bir yer bile bulabilirsiniz..."
Adam başını öne eğdi. Ve düşünmeye başladı...
Caspar, kaleye doğru bağırdı.
"- Komutanınızla görüşmek istiyorum." Kale kapısı yavaş yavaş açıldı. Caspar kapı açıldığı zaman elinde çoğunlukla bıçak, mızrak, taş ve sopa bulunan bir sürü adam gördü. Aralarından belinde kılıç elinde kalkan bulunan zırhı diğerlerine nazaran daha süslü bir adam gördü. Adam Caspar'a yaklaştı ve sordu:
"-Ne istiyorsunuz?
-Anlaşmak
-Anlaşmak isteseydiniz orduyla gelmezdiniz. Ne istiyorsunuz?
-Sizle anlaşalım. Sizler bedevilersiniz. Ticaret yaparsınız. Şehri bize savaşmadan verin. Biz de size sasani devletinde ticari imtiyazlar sunalım. Belki de bakarsınız selucia pazarında küçük bir yer bile bulabilirsiniz..."
Adam başını öne eğdi. Ve düşünmeye başladı...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Adam kükreyerek anlaşılmaz şeyler söyledi, kalın mızrağını etrafında savurup durdu ama karşısında kıpırdamadan duran Sasanilere saldırmaya kalkmadı.Bir an duraksayıp ne yapacağını düşündü.Sonra karşısındakinden çok kendisine, yeniden özgüven kazanabilmek için konuştu:
"Savaşacağız!"
Eliyle Sasanilere kapıyı gösterdi, sonra arkasına bakmadan şehrin merkezine doğru ilerlemeye başladı."Bu işime yarayabilir." diye mırıldandı.
Şehir merkezindeki pazar alanına gelince yüksek bir yere çıktı.Tüm şehir onu dinliyordu şimdi, alışılmadık bir sessizlik vardı.
"Sasaniler kapılarımıza dayandı." Çatlak ses tonunu düzeltmek için boğazını temizleyip devam etti.
"Kahrolası ateşlerle şehrimizi yakmaya geldiler.O taptıkları pis ateşlerle!Herkesi öldürüp köle yapmaya yemin etmişler.Pazar alanlarımızı yağmalayıp fakir ülkelerine yağmaladıkları malları götürecekler!"
Şimdi topluluk şiddetle fısıldaşıyordu.Kabilelerin lideri konumundaki adam zamanın geldiğini düşündü
"Ve bizler bu korkak Pers eniklerine karşı savaşacağız!Bizim cesaretimizi görecekler ve duvarlarımızın önünde geberecekler!"
Şimdi halk tezahurat yapıyordu.Herkes kılıçlarını çekti, mızraklar kalkanlara vuruldu.
Dumatha savaşacaktı.
"Savaşacağız!"
Eliyle Sasanilere kapıyı gösterdi, sonra arkasına bakmadan şehrin merkezine doğru ilerlemeye başladı."Bu işime yarayabilir." diye mırıldandı.
Şehir merkezindeki pazar alanına gelince yüksek bir yere çıktı.Tüm şehir onu dinliyordu şimdi, alışılmadık bir sessizlik vardı.
"Sasaniler kapılarımıza dayandı." Çatlak ses tonunu düzeltmek için boğazını temizleyip devam etti.
"Kahrolası ateşlerle şehrimizi yakmaya geldiler.O taptıkları pis ateşlerle!Herkesi öldürüp köle yapmaya yemin etmişler.Pazar alanlarımızı yağmalayıp fakir ülkelerine yağmaladıkları malları götürecekler!"
Şimdi topluluk şiddetle fısıldaşıyordu.Kabilelerin lideri konumundaki adam zamanın geldiğini düşündü
"Ve bizler bu korkak Pers eniklerine karşı savaşacağız!Bizim cesaretimizi görecekler ve duvarlarımızın önünde geberecekler!"
Şimdi halk tezahurat yapıyordu.Herkes kılıçlarını çekti, mızraklar kalkanlara vuruldu.
Dumatha savaşacaktı.
Tarih Baba- Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu
Geri: Dumatha Kuşatması
Caspar ve adamları atlarıyla orduya geri dönüyordu.
Aslında Casparı dinlemek iyi olacaktı ancak halkın sesleri heryerden duyuluyordu. Caspara gerek bile yoktu. Yine de Firouz hareket etmek için Casparı bekledi. Caspar, geldiği zaman Firouzun çadırına girdi.
"-Kabul etmediler değil mi?
-Hayır efendim.
-Peki. Senin suçun değildi. Bu adamlar her zaman vahşilerdir. Bakalım açlığa ve susuzluğa karşı bu çölün içinde ne kadar dayanacaklar."
Caspara emir verdi:
"-Şehri kuşatın. Şehre girebilecek tüm kervan yollarını kesin. Mancınıklarla sürekli ortalığı karıştırın. Dumatha, teklifi kabul etmediği için pişman olacak."
Caspar çadırdan çıktıktan sonra gerekli yerlere emir verdi. Ve şehri izlemeye koyuldu. Korkmaya başlamıştı bile...
Aslında Casparı dinlemek iyi olacaktı ancak halkın sesleri heryerden duyuluyordu. Caspara gerek bile yoktu. Yine de Firouz hareket etmek için Casparı bekledi. Caspar, geldiği zaman Firouzun çadırına girdi.
"-Kabul etmediler değil mi?
-Hayır efendim.
-Peki. Senin suçun değildi. Bu adamlar her zaman vahşilerdir. Bakalım açlığa ve susuzluğa karşı bu çölün içinde ne kadar dayanacaklar."
Caspara emir verdi:
"-Şehri kuşatın. Şehre girebilecek tüm kervan yollarını kesin. Mancınıklarla sürekli ortalığı karıştırın. Dumatha, teklifi kabul etmediği için pişman olacak."
Caspar çadırdan çıktıktan sonra gerekli yerlere emir verdi. Ve şehri izlemeye koyuldu. Korkmaya başlamıştı bile...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Aechimenes, adını bilmediği (Caspar) adam ile Firouz'un konuştuğunu gördü. Belliydi ki savaşacaklardı. Ancak şah, onunla konuştuğunda şehri bir müddet kuşatma altında aç ve susuz bırakacaklarını söylemişti. Aechimenes, bu süreyi fırsat bildi ve kardeşlerinden Agard'a fısıldadı:
"Agard; Samted, Shimenes ve Dallagon'u da yanına alıp Susa'ya git. Oradan belki bir kaç yüz kadar adam daha alabiliriz yanımıza. Yiğit bir kaç yüz adam, eminim ki savaşta bize çok büyük katkılar sağlayacaktır."
"Yola çıkacağım ağabey, umarım vaktinde yetişirim. Şimdi gidip, benimle gelmesini istediğin diğer kardeşlerimle konuşayım."
Agard, diğer kardeşleriyle konuştu ve o konuşurken atları Aechimenes'in emriyle hazırlandı. Hepsi gelmeyi kabul ettiğinde atlarına bindiler.
"Görüşürüz ve iyi yolculuklar. Yolda, Ahura Mazda sizi tüm belalardan korusun!" dedi Aechimenes.
"Pek tabi ağabeyciğim, Ahura Mazda seninle olsun!" diyerek karşılık verdi Samted ve diğer kardeşler de kafalarını sallayarak yola koyuldular. Daha sonra da Aechimenes, kalan 11 kardeşi ile görüşmek istediğini belirtti ve çadırına girip kardeşlerin gelmesini bekledi.
Gelen kardeşleriyle günlerce plan yaptılar.
"Agard; Samted, Shimenes ve Dallagon'u da yanına alıp Susa'ya git. Oradan belki bir kaç yüz kadar adam daha alabiliriz yanımıza. Yiğit bir kaç yüz adam, eminim ki savaşta bize çok büyük katkılar sağlayacaktır."
"Yola çıkacağım ağabey, umarım vaktinde yetişirim. Şimdi gidip, benimle gelmesini istediğin diğer kardeşlerimle konuşayım."
Agard, diğer kardeşleriyle konuştu ve o konuşurken atları Aechimenes'in emriyle hazırlandı. Hepsi gelmeyi kabul ettiğinde atlarına bindiler.
"Görüşürüz ve iyi yolculuklar. Yolda, Ahura Mazda sizi tüm belalardan korusun!" dedi Aechimenes.
"Pek tabi ağabeyciğim, Ahura Mazda seninle olsun!" diyerek karşılık verdi Samted ve diğer kardeşler de kafalarını sallayarak yola koyuldular. Daha sonra da Aechimenes, kalan 11 kardeşi ile görüşmek istediğini belirtti ve çadırına girip kardeşlerin gelmesini bekledi.
Gelen kardeşleriyle günlerce plan yaptılar.
En son Nemrouz tarafından Ptsi Ekim 04, 2010 5:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Aechimenes ile kardeşleri, harıl harıl fikir alışverişinde bulunurken, çadırı koruyan muhafızla birlikte Şah'ın Sancağı'nı tutan bir adam içeri geldi. Susa'dan yola çıkan ordunun, bir kaç gün içinde yanlarına geleceğini söylüyordu bu haberci. Ayrıca ordunun sayısını da söylüyordu.
"500 kadar asker..."
"500 mü? Tahmin ettiğimin iki katı!" diye haykırdı Aechimenes.
"Bu çok iyi oldu Aechimenes." dedi Şakacı Grudon. "Evet, şimdi daha çok adamımız var ve sanırım daha çok plana gerek var!" diye de devam etti.
İçeride uzunca bir süre konuştular. Sonunda karar verirdi ve kararı Aechimenes tekarladı.
"Bu ordu, Dumatha ile Bostra arasındaki yolu tutacak ve Dumatha'dan kimsenin Bostra'ya haber vermemesini sağlayacak."
Böylece de, Dumatha ile Bostra arasındaki yola ilerledi kardeşler ve on-on beş kişi. Onlar orada kamp kurarken Aechimenes, Kumandan Firouz ile tekrar konuşmak için onun yanına gitti. Planını anlattı ve "Zor olmayacak, umarım sağ kalabilirsiniz." diye anlatımını bitirdi. Daha sonra plan için bir beğeni ifadesi beklemeye başladı.
Bkz. Şah'ın Sancağı
"500 kadar asker..."
"500 mü? Tahmin ettiğimin iki katı!" diye haykırdı Aechimenes.
"Bu çok iyi oldu Aechimenes." dedi Şakacı Grudon. "Evet, şimdi daha çok adamımız var ve sanırım daha çok plana gerek var!" diye de devam etti.
İçeride uzunca bir süre konuştular. Sonunda karar verirdi ve kararı Aechimenes tekarladı.
"Bu ordu, Dumatha ile Bostra arasındaki yolu tutacak ve Dumatha'dan kimsenin Bostra'ya haber vermemesini sağlayacak."
Böylece de, Dumatha ile Bostra arasındaki yola ilerledi kardeşler ve on-on beş kişi. Onlar orada kamp kurarken Aechimenes, Kumandan Firouz ile tekrar konuşmak için onun yanına gitti. Planını anlattı ve "Zor olmayacak, umarım sağ kalabilirsiniz." diye anlatımını bitirdi. Daha sonra plan için bir beğeni ifadesi beklemeye başladı.
Bkz. Şah'ın Sancağı
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
500 atlı koşturarak kuşatma bölgesine geldi. Kamp bölgelerine gittiler ve bir engel kurmaya başladılar. Odundan olan bu kazıklar, en azından düşmanı içeride tutacaktı.
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Güzel bir plan diye düşündü Komutan Firouz,
Dilediğiniz gibi olsun. Eğer asker ihtiyacı olursa birliklerden bazılarını verebilirim.
Caspar içeri girdi.
"-Efendim, beni istemişsiniz.
-Evet Caspar, içeri bir casus sokmak istiyorum. Halkın açlık durumunu öğrenmem lazım. Bunu sen ayarlayabilir misin?
-Emin değilim komutanım. Kuşatma altındaki bir şehre bir yabancı hangi yolla girer, girse de orada tanınmadan nasıl kalır bilmiyorum. Ancak aklımda bir isim var. Onu göndereceğim.
-Kim bu tanıyor muyum?
-Evet komutanım. Tabor'u göndermek istiyorum.
-O adam mı? Bir kahkaha patlattı Firouz. Peki peki dilediğin gibi olsun senin de. Bu şehri alacağız. Ve ne pahasına olursa olsun..."
Şavaşta olmanın verdiği stres Firouz'u garip hallere sokmuştu. Zamansız bir anda gülüyor. Bazen de gülmesi biter bitmez sert bir komutan haline geliyordu. Geceleri gördüğü rüyalar açlık çeken Dumatha halkıyla ilgiliydi. Her ne kadar savaş olsa da bu, elinde silah olmayanların ceza çekmemesi gerekirdi. Gece herkes uyurken uyanıyor, rüyanın etkisiyle sessiz bir şekilde ağlıyordu. Ancak gündüzleri askerlerine bir şey hissettirmemek için çok çaba harcıyordu. Şu ana kadar da başarılı olmuştu.
Dilediğiniz gibi olsun. Eğer asker ihtiyacı olursa birliklerden bazılarını verebilirim.
Caspar içeri girdi.
"-Efendim, beni istemişsiniz.
-Evet Caspar, içeri bir casus sokmak istiyorum. Halkın açlık durumunu öğrenmem lazım. Bunu sen ayarlayabilir misin?
-Emin değilim komutanım. Kuşatma altındaki bir şehre bir yabancı hangi yolla girer, girse de orada tanınmadan nasıl kalır bilmiyorum. Ancak aklımda bir isim var. Onu göndereceğim.
-Kim bu tanıyor muyum?
-Evet komutanım. Tabor'u göndermek istiyorum.
-O adam mı? Bir kahkaha patlattı Firouz. Peki peki dilediğin gibi olsun senin de. Bu şehri alacağız. Ve ne pahasına olursa olsun..."
Şavaşta olmanın verdiği stres Firouz'u garip hallere sokmuştu. Zamansız bir anda gülüyor. Bazen de gülmesi biter bitmez sert bir komutan haline geliyordu. Geceleri gördüğü rüyalar açlık çeken Dumatha halkıyla ilgiliydi. Her ne kadar savaş olsa da bu, elinde silah olmayanların ceza çekmemesi gerekirdi. Gece herkes uyurken uyanıyor, rüyanın etkisiyle sessiz bir şekilde ağlıyordu. Ancak gündüzleri askerlerine bir şey hissettirmemek için çok çaba harcıyordu. Şu ana kadar da başarılı olmuştu.
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Caspar askerlerin arasında gezinirken Tobar onun yanına gitti.
-Beni çağırtmışsınız.
-Evet Tobar. Sana bir görev vereceğim.
-Nedir efendim?
-Dumathaya sızacaksın.
-Dumathaya? Kuşatılmış bir şehre sızacağım.
-Evet, zor ancak yapmalısın. Çünkü içeri girdikten sonra işin kolay. Halkın açlık ve susuzluk durumunu gözleyeceksin.
-Peki efendim."
Bu kısa konuşma sonrasında Tobar hazırlanmak için Caspar'ın yanından ayrıldı. Caspar'sa duvarları yıkacakları mancınıkları nereye yerleştirmeleri gerektiği konusunda düşünmeye başladı.
4 saat sonra hava karardığında Tobar gizlice kalenin en ücra köşesine yaklaştı. Duvarlar, Arap diyarlarında bir şehrin kuşatılması zor olduğu için çok fazla yıpranmamıştı. Ancak yine de çok da sağlam değildi.
Tobar bir kaç kere sesli uğraştan sonra duvarları aşmayı başardı. Ancak her yerde muhafızlar kol geziyordu.
Tırmandığı zaman bir muhafızın hemen arkasında duruyordu. Onu sessizce öldürdü ve duvarlardan aşağı fırlattı. Ancak cesedin ağırlığı biraz fazla ses çıkarmış olacak ki birden 2 tane muhafız ne olup bittiğini anlamak için Tobar'ın yanına koşmaya başladı. Tobar hemen gölgelik bir yere çekildi. Gözlerini hafif araladı ve 2 muhafızın onu görmemesi için dua etmeye başladı...
-Beni çağırtmışsınız.
-Evet Tobar. Sana bir görev vereceğim.
-Nedir efendim?
-Dumathaya sızacaksın.
-Dumathaya? Kuşatılmış bir şehre sızacağım.
-Evet, zor ancak yapmalısın. Çünkü içeri girdikten sonra işin kolay. Halkın açlık ve susuzluk durumunu gözleyeceksin.
-Peki efendim."
Bu kısa konuşma sonrasında Tobar hazırlanmak için Caspar'ın yanından ayrıldı. Caspar'sa duvarları yıkacakları mancınıkları nereye yerleştirmeleri gerektiği konusunda düşünmeye başladı.
4 saat sonra hava karardığında Tobar gizlice kalenin en ücra köşesine yaklaştı. Duvarlar, Arap diyarlarında bir şehrin kuşatılması zor olduğu için çok fazla yıpranmamıştı. Ancak yine de çok da sağlam değildi.
Tobar bir kaç kere sesli uğraştan sonra duvarları aşmayı başardı. Ancak her yerde muhafızlar kol geziyordu.
Tırmandığı zaman bir muhafızın hemen arkasında duruyordu. Onu sessizce öldürdü ve duvarlardan aşağı fırlattı. Ancak cesedin ağırlığı biraz fazla ses çıkarmış olacak ki birden 2 tane muhafız ne olup bittiğini anlamak için Tobar'ın yanına koşmaya başladı. Tobar hemen gölgelik bir yere çekildi. Gözlerini hafif araladı ve 2 muhafızın onu görmemesi için dua etmeye başladı...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Birden bire iki adam birden devrildi. Usta casus Naymetskz, bir casusu yollayacaklarını bildiğinden surlardaydı. Daha sonra Tabor'un saklandığı yere giderek onu çıkarttı. "Yeni haberler ne bakalım?" diye sordu. Tam yanıt alacak iken bir sürü muhafızın surda ilerlediğini gördü. Naymetskz, 6 tane saydı ve doğru da saymıştı. İki bıçak fırlattı ve iki adamın yere yığılışını gördü. Daha sonra "Gel" dedi ve bir halata tutunarak bulundukları binanın çatısına çıktı. Onu takip eden Tabor, bazen çatıdan çatıya atlamakta zorlanıyordu ama yapmak zorundaydı. Birden bire şehrin içine daldılar. Orada onları gören iki muhafızla dövüştüler ve muhafızları yendiler. Ardından da muhafızların bağırtıları ve halkın gece onları uyandıran bu olaya duydukları kızgınlıktan dolayı sarfettiği küfürlerin arasında ortadan kayboldular. Gizli bir evde olduğunu anlayan ve biraz da şaşırmış gözüken Tabor'a seslendi Naymetskz:
"Ben, şahın bir numaralı casusuyum. Kuşkunuz olmasın düşman değilim." ardından büyük bir merakla parladı gözleri. "Yeni haberler var mı? Şehri kuşattığınızı duydum ama göremedim. Doğruymuş demekki?
"Ben, şahın bir numaralı casusuyum. Kuşkunuz olmasın düşman değilim." ardından büyük bir merakla parladı gözleri. "Yeni haberler var mı? Şehri kuşattığınızı duydum ama göremedim. Doğruymuş demekki?
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Tabor ne olup bittiğini anlamadan karşısındaki adam ona sorular sormaya başlamıştı.
Önceleri ona güvenmek istemedi. Ancak buradan kurtuluş şansı pek yok gibiydi.
"-Evet. Şehir kuşatıldı. Yaklaşık 16000 kişilik bir orduyla şehri her yandan kuşattık. Bu şehri bize teslim etmelerini istedik ama reddettiler. Bunun üzerine Komutan Firouz da şehrin açlıktan kırılmasını beklemeye karar verdi. Beni de durumu öğrenmek için gönderdiler. Şehirde hiç erzak deposu var mı? Yahut işimizi zorlaştıracak bir kötü süpriz? Ve de buradan nasıl kaçacağız?"
Önceleri ona güvenmek istemedi. Ancak buradan kurtuluş şansı pek yok gibiydi.
"-Evet. Şehir kuşatıldı. Yaklaşık 16000 kişilik bir orduyla şehri her yandan kuşattık. Bu şehri bize teslim etmelerini istedik ama reddettiler. Bunun üzerine Komutan Firouz da şehrin açlıktan kırılmasını beklemeye karar verdi. Beni de durumu öğrenmek için gönderdiler. Şehirde hiç erzak deposu var mı? Yahut işimizi zorlaştıracak bir kötü süpriz? Ve de buradan nasıl kaçacağız?"
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
"Bu iyi, ama kötü." diyerek çelişkiye düşmüştü Naymetskz, ona şaşkınlıkla bakan Tabor'un karşısında. "Bedeviler, ticaret yaparlar ve oldukça dolu bir erzak depoları var. Bu kötü haber." dedi Naymetskz ve Tabor'un iyi haberi bekleyen yüzünü gördü. Sonra da konuştu "Lakin, elimde oldukça iyi tutuşan bir sürü meşale var. Ha, biraz da yanacak." Bu haber, TAbor'u rahatlatmış gibiydi ama burada bir soru işareti kalıyordu. Bunu nasıl yapacaklardı? Naymetskz, planını anlatmaya başladı.
"Plan oldukça basit aslında. Birimiz gidecek -ki işin en zor kısmı olan bu- ve şehir komutanını öldürecek." Tabor şaşkınlıkla baktı adamın yüzüne. "Tamam, ben yaparım." dedi ve Tabor, biraz rahatlasa da kendi yapacağının ne olacağını merak etti. "Sen de, ortaya çıkan karmaşadan istifade edip erzağı yakacaksın. Ve tabiki de bir kaç ev de arada kaynasa fena olmaz." Bu tehlikeli bir plandı lakin daha kolayını düşünememişti Naymetskz. "Daha sonra, sen karmaşanın içinde kaçıp gideceksin, beni de şehirden dışarıda bekleyeceksin. Veda etmem gereken biri var." Naymetskz duraksadı ve bir ihtimali düşündü. "Daha iyi ve ya daha tehlikesiz bir planın var mı?"
"Plan oldukça basit aslında. Birimiz gidecek -ki işin en zor kısmı olan bu- ve şehir komutanını öldürecek." Tabor şaşkınlıkla baktı adamın yüzüne. "Tamam, ben yaparım." dedi ve Tabor, biraz rahatlasa da kendi yapacağının ne olacağını merak etti. "Sen de, ortaya çıkan karmaşadan istifade edip erzağı yakacaksın. Ve tabiki de bir kaç ev de arada kaynasa fena olmaz." Bu tehlikeli bir plandı lakin daha kolayını düşünememişti Naymetskz. "Daha sonra, sen karmaşanın içinde kaçıp gideceksin, beni de şehirden dışarıda bekleyeceksin. Veda etmem gereken biri var." Naymetskz duraksadı ve bir ihtimali düşündü. "Daha iyi ve ya daha tehlikesiz bir planın var mı?"
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
"Sanırım yok" dedi Tabor. Plan tehlikeliydi. Hatta başarsalar bile büyük ihtimal öleceklerdi. Ancak yapmalıydı. Kutsallık için değil. Yapamadan geri dönerse de ölürdü. Firouz'un değiştiğini o da biliyordu. Ve başarısızlığı sevinçle karşılayacak bir adam değildi.
Şu an heryerde aranıyoruz. Ne zaman yapacağız bu işi?
Şu an heryerde aranıyoruz. Ne zaman yapacağız bu işi?
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
"Biz yapmayacağız!" dedi Naymetskz, elindeki kapalı kadın elbisesini adama uzatırken. "İki hanım yapacak lakin şimdi yapamayız." dedi Naymetskz, sesini alçalttı ve "Kıyafeti giy, öyle uyu. Evi basarlarsa kadın bir şey duymadığımızı söyleriz. Geceleri buralarda sokakta kadının gezmesi normal bir şey değildir." Naymetskz, Tabor'a odasını gösterdi ve "İyi geceler!" dedi.
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
SAbah ile gece arası bir zamanda uyandılar ve kadın kıyafetlerini giydiler. Naymetskz, daha sonra eline büyük bir bohça aldı ve Tabor'a meşaleleri gösterdi. "Ne yapacağını biliyorsun, kampta görüşürüz. Ahura Mazda, seninle olsun." dedi v e yanıt dahi beklemeden dışarı çıktı. Kumandanın yaşadığı resmi binaya girdi. Nöbetçiler biraz sorun yaşatmıştı ama, onlardan gizli gizli girmeyi başarmıştı. Yatağında uyuyordu komutan. Ve, Tabor oradayken birdenbire uyandı komutan.
"Sen de kimsin?"
"Immmm... Sizin için yolladılar beni."
"Demek bu gece diğerlerine göre daha zevkli geçecek ikimiz için de." dedi Komutan giysilerini çıkartırken. Komutan tamamen giysilerini çıkarttığında. Naymetskz, hala giyinikti ve "Beni siz soyun." diyerek cilveli cilveli komutana yaklaştı. Komutan elini uzatmıştı ki bıçağını çıkarttı, komutana sapladı ve camdan dışarı fırladı. Neredeyse şehrin öbür ucundaysa bir yangın başlamıştı. Çite en yakın binanın üzerinden çite bir ip fırlattı. Peşinden gelen muhafızları takmadan ipe tutunarak dışarı fırladı. Düşüşü biraz sert olmuştu ama Aechimenes'in kampına doğru ilerliyordu. Kaın kıyafetlerini çıkartmayı unutmuştu. Okçular yaylarını gerdiler. Fakat Aechiemenes, ateş emri vermedi.
"Adını söyle bana sefil! Kimi öldürttüğümü bileyim!"
"Hatralı Suskun Naymetskz"
...
Naymetskz, tüm bildiklerini ve yaptıklarını anlattı. Daha sonra bir müddet dinlenmenin ardından zırhlarını giydi ve kılıcını hazırladı. Gözleri TAbor'u arıyordu.
"Sen de kimsin?"
"Immmm... Sizin için yolladılar beni."
"Demek bu gece diğerlerine göre daha zevkli geçecek ikimiz için de." dedi Komutan giysilerini çıkartırken. Komutan tamamen giysilerini çıkarttığında. Naymetskz, hala giyinikti ve "Beni siz soyun." diyerek cilveli cilveli komutana yaklaştı. Komutan elini uzatmıştı ki bıçağını çıkarttı, komutana sapladı ve camdan dışarı fırladı. Neredeyse şehrin öbür ucundaysa bir yangın başlamıştı. Çite en yakın binanın üzerinden çite bir ip fırlattı. Peşinden gelen muhafızları takmadan ipe tutunarak dışarı fırladı. Düşüşü biraz sert olmuştu ama Aechimenes'in kampına doğru ilerliyordu. Kaın kıyafetlerini çıkartmayı unutmuştu. Okçular yaylarını gerdiler. Fakat Aechiemenes, ateş emri vermedi.
"Adını söyle bana sefil! Kimi öldürttüğümü bileyim!"
"Hatralı Suskun Naymetskz"
...
Naymetskz, tüm bildiklerini ve yaptıklarını anlattı. Daha sonra bir müddet dinlenmenin ardından zırhlarını giydi ve kılıcını hazırladı. Gözleri TAbor'u arıyordu.
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Tabor yangını çıkarttıktan sonra koşmaya başladı. Önünde iki asker gördü. Onlarla kavgaya tutuşamazdı. Zaman kaybederse diğerleri de gelir ve yakalanırdı. Hemen ters tarafa koşmaya başladı. Orada da bir asker vardı. Onun yanından geçerek şehrin sokaklarında koşmaya başladı. Ancak buraları bilmiyordu. Çatılara okçular çıkmış ona ok atmaya çalışıyorlardı. Gittiği yer şehrin kapısıydı. Kapıyı açmak için uğraştı ancak birisi daha gerekti ona. Tırmanmayı denedi. Ancak bacağına ve gövdesine saplanan oklar onun tırmanmasına engel olmuştu. Yere düştü. Çıkardığı yangına baktı.
"-Lanet olsun. İlk ve son görevim" dedi. Hafifçe tebessüm etti.
Gündüz şehrin kapısında Tabor'un kafası mızrağın ucuna takılmış bir şekilde görünüyordu. Bu bir gözdağıydı. Anlaşılan rapor vermek üzere Naymetszk tek gidecekti kampa...
"-Lanet olsun. İlk ve son görevim" dedi. Hafifçe tebessüm etti.
Gündüz şehrin kapısında Tabor'un kafası mızrağın ucuna takılmış bir şekilde görünüyordu. Bu bir gözdağıydı. Anlaşılan rapor vermek üzere Naymetszk tek gidecekti kampa...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
"Yeter!!!" Diye bağırdı Firouz. "Bu kadar beklemek yeter. Tabor'un ölümü bize hala meydan okuduklarını gösteriyor. Haftalardır bu çölde beklemekten sıkıldım. Caspar, çabuk 20 kadar atlıyla dumatha şehrine git. Ve onlara son teklifte bulun. Açlığın onları ne kadar etkilediğini göreceğiz. Ve de unutma, eğer teklifimizi kabul ederlerse mızrağına kırmızı bayrak as. Kabul etmezlerse beyaz bayrak kalsın. "
"-Efendim sebebini sorabilir miyim?
-Eğer kabul etmezlerse mancınıklar duvarlara ateş etmeye başlayacak da o yüzden. Bir an önce git. Sabrım kalmadı... "
Caspar, başını salladıktan sonra hızla çadırdan çıktı. Yanına 20 tane atlı muhafız aldıktan sonra şehre doğru at sürmeye başladı. Bu sırada Komutan Firouz askerlerine toparlanmaları için gereken emri vermişti.
Yüzlerce boru...
Caspar haftalar önce geldiği yere tekrar geldi. Tekrar bir sürü korkan insan ona bakıyordu. Ancak bu sefer çoğu zayıflamıştı.
Kapılar yavaş yavaş açıldı. Bu sefer aynı adam yerine başka biri vardı. Aynı zırhları giymişti ancak başkasıydı elinde o kılıcı tutan. Caspar konuşmaya başladı. Az ve öz:
"-Ya şehri bize verin ve bu açlıktan kurtulun. Ya da..."
Caspar'ın sözü kesilmişti. Dumatha yeni komutanı konuşmaya başladı:
"-Efendim sebebini sorabilir miyim?
-Eğer kabul etmezlerse mancınıklar duvarlara ateş etmeye başlayacak da o yüzden. Bir an önce git. Sabrım kalmadı... "
Caspar, başını salladıktan sonra hızla çadırdan çıktı. Yanına 20 tane atlı muhafız aldıktan sonra şehre doğru at sürmeye başladı. Bu sırada Komutan Firouz askerlerine toparlanmaları için gereken emri vermişti.
Yüzlerce boru...
Caspar haftalar önce geldiği yere tekrar geldi. Tekrar bir sürü korkan insan ona bakıyordu. Ancak bu sefer çoğu zayıflamıştı.
Kapılar yavaş yavaş açıldı. Bu sefer aynı adam yerine başka biri vardı. Aynı zırhları giymişti ancak başkasıydı elinde o kılıcı tutan. Caspar konuşmaya başladı. Az ve öz:
"-Ya şehri bize verin ve bu açlıktan kurtulun. Ya da..."
Caspar'ın sözü kesilmişti. Dumatha yeni komutanı konuşmaya başladı:
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
"Sizler yüce komutanımızı, ağabeyimi, alçakça öldüren kafirlersiniz.Sizi geldiğiniz ateşe döndürmek için savaşmaktan çekinmeyeceğiz.Erkek gibi savaşacaksanız gidin, yoksa başlarınızı mızraklara geçirip çite asacağım."
Hunların da dediği gibi, ok yaydan fırlamıştı.
Hunların da dediği gibi, ok yaydan fırlamıştı.
Tarih Baba- Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu
Geri: Dumatha Kuşatması
Caspar'ın muhafızının mızrağında beyaz bayrağı gören Komutan Firouz askerlerine emir verdi.
Mancınıklar...
Yıkılan Çitler...
Ve askerlerinin başucunda öten borular, savaş naraları...
Caspar ve muhafızları ne olduğunu anlamadan arkalarındaki kapı kapandı. Hızla ordunun etrafından dolaşarak komutan çadırına girmek için at sürdüler.
O sırada Firouz birliklere emir verdi.
"-Hücüm..."
Sasani ordusu çabuk ancak -dumathaya nazaran- disiplinli bir şekilde yıkılan çitlerden içeri girmeye başladılar.
Savaşın sonucunu artık kader belirleyecekti...
Mancınıklar...
Yıkılan Çitler...
Ve askerlerinin başucunda öten borular, savaş naraları...
Caspar ve muhafızları ne olduğunu anlamadan arkalarındaki kapı kapandı. Hızla ordunun etrafından dolaşarak komutan çadırına girmek için at sürdüler.
O sırada Firouz birliklere emir verdi.
"-Hücüm..."
Sasani ordusu çabuk ancak -dumathaya nazaran- disiplinli bir şekilde yıkılan çitlerden içeri girmeye başladılar.
Savaşın sonucunu artık kader belirleyecekti...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Savaşçılar çoğunlukla mızraklardan oluşan silahlarıyla bir saf oluşturmayı başardılar.Okçuları Sasanilere ağır kayıplar verdirdi.Eğer ilk saldıranlar ağır zırhlılar olsaydı bu olasılık ortadan kalkacaktı.Asker safları birbirine çarpınca kulakları sağır eden bir gürültü duyuldu, hemen ardından çığlıklar duyulmaya başladı.Asıl savaş başlamıştı.
Kayıplar
Sasaniler:140
Araplar : 23
Kayıplar
Sasaniler:140
Araplar : 23
Tarih Baba- Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu
Geri: Dumatha Kuşatması
Durumun kötü olduğunu fark eden Aechimenes, ordusuna toplanmaları için emir verdi. Barikat kaldırılmayacaktı. Herkes atlı ve zırhlı olacaktı. Hazırlığa koyulurken daha çok Sasani'nin ölmemesi için Ahura Mazda'ya yalvardılar.
Nemrouz- Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Palmyra
Rütbe : Sasani Şahı
Geri: Dumatha Kuşatması
Caspar, Komuta'nın yanına vardığında Firouzun sürekli her yere emirler yolladığını ve at sürdüğünü gördü. Yaklaştı ve seslendi.
"-Firouz, sakin ol biraz.
-Nasıl Caspar nasıl? Bir kaç çöl haydutu orduyla başa çıkmaya çalışıyor. Bana söylenen her şey yanlış. Bu insanlar savaşmayı biliyorlar. Güçten düşsünler diye aç bıraktık ama belli ki dayanmışlar. Savaş sürekli devam etsin. Şehre 4 yandan akınlar düzenlenlensin. Ve hiç durmadan ilerleyin. Dumatha bizim olacak..."
Caspar bir tepeye çıktı. Ve savaşı izlemeye koyuldu. Belki Dumathadakilerde bıçaktan fazlası mızrak vardı ancak sayılar göz önüne alınırsa bu savaşı kaybetmek imkansız gibiydi.
"-Firouz, sakin ol biraz.
-Nasıl Caspar nasıl? Bir kaç çöl haydutu orduyla başa çıkmaya çalışıyor. Bana söylenen her şey yanlış. Bu insanlar savaşmayı biliyorlar. Güçten düşsünler diye aç bıraktık ama belli ki dayanmışlar. Savaş sürekli devam etsin. Şehre 4 yandan akınlar düzenlenlensin. Ve hiç durmadan ilerleyin. Dumatha bizim olacak..."
Caspar bir tepeye çıktı. Ve savaşı izlemeye koyuldu. Belki Dumathadakilerde bıçaktan fazlası mızrak vardı ancak sayılar göz önüne alınırsa bu savaşı kaybetmek imkansız gibiydi.
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
Geri: Dumatha Kuşatması
Dumathalılıar, savunmadaki tek avantajları olan yığınlar halinde gelen hedeflere ok atma işini bitirdikleri işin zor durumdaydı.Sayı üstünlüğü Sasanilerdeydi ve Dumathalılar uzun süredir kuşatma altındaydı.Ne kadar, savaşla iç içe yaşayan bir halk olsalar da dayanma güçleri sona eriyordu ve nihayetinde onlar savaşmayı bilen aile reislerinden başka bir şey değildiler.
Yavaş yavaş çözülmeler başladı, birçok erkek ailesini korumak için silahıyla birlikte evine koştu.
Kayıplar
Sasaniler: 400
Araplar:240 ölü, 170 kaçak
1400 kadar Arap kalmıştır.
Yavaş yavaş çözülmeler başladı, birçok erkek ailesini korumak için silahıyla birlikte evine koştu.
Kayıplar
Sasaniler: 400
Araplar:240 ölü, 170 kaçak
1400 kadar Arap kalmıştır.
Tarih Baba- Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu
Geri: Dumatha Kuşatması
"-Komutanım, yavaş yavaş şehrin sokaklarına doğru varıyoruz. Emriniz nedir?
-Şehir yağma olmayacak, şahın isteğidir. Ordu tüm gücüyle yüklensin. Bu savaş bugün bitecek."
Ve Sasani birlikleri savaşı sonlandıracak hamleye varmıştı. Tüm güçleriyle sokaklara daldılar...
-Şehir yağma olmayacak, şahın isteğidir. Ordu tüm gücüyle yüklensin. Bu savaş bugün bitecek."
Ve Sasani birlikleri savaşı sonlandıracak hamleye varmıştı. Tüm güçleriyle sokaklara daldılar...
Kumandan Firouz- Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/10
Konum : Dumatha
Rütbe : Sasani Komutanı
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
Similar topics
» Chersonesos Kuşatması
» Dumatha'ya Sefer
» Dumatha'da Bir Sasani
» Palmyra Kuşatması
» Dumatha'ya Gidecek Gizli Bir Düşman
» Dumatha'ya Sefer
» Dumatha'da Bir Sasani
» Palmyra Kuşatması
» Dumatha'ya Gidecek Gizli Bir Düşman
1 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz