Kavimler Savaşı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GEPİD AKINI

3 posters

2 sayfadaki 2 sayfası Önceki  1, 2

Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Salı Ekim 19, 2010 9:27 pm

Romalılar oklarını uçurduktan sonra hücuma geçtiler.Gepidler iki ateş arasında kalmışlardı ama kanatlar hala hızlı Gepidlerin geçebileceği kadar açıktı.Gepid komutanı adamlarını birkaç parçaya ayırdı.Bir parça- yaklaşık 300 atlı- mızraklı ve zırhlı olmayan Romalılara hücuma geçti, 4 parça- 1500 kadar atlı- doğu yönünde ilerlemeye başladı.Kalan atlılar da hizaya girdiler, yaylarını omuzlarına attılar.

Julius
480 Atlı
603 okçu
3489 piyade

Gepid Komutanı
8212 atlı

Mechane
120 kayıp verdi.
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Julius Valerius Cuma Ekim 22, 2010 10:34 pm

Prens şaşırmıştı. Şaşırdığı şey Hurisus'un güldüğü bilinirdi ama savaşta asla! Prens bu şaşkınlık ifadesi ardından bir kahkaha patlattı.
" Okçular görüyorsunuz Mechane'nin ordusu yardıma geldi! Umarım şimdi daha istekli ok atarsınız! Bu savaşı kazanmak istiyoruz ve öyle olacak gibi duruyor! Atışa devam! "
Ok yağmurunun arasında kalmıştı Gepidler. Ne yapacaklarını bilemiyordu. Julius, Gepidlerin ölüşünü gördükçe keyifleniyordu. Büyük bir haz alıyordu bundan. Babasının ölümünü görmek bile onu bu kadar sevindiremezdi ama o anında gelmesini büyük bir istekle bekliyordu. Kardeşinin de aynı düşüncede olduğunu biliyordu ama Doğu Roma askerlerinin öldüğünü görünce sinirlendi.

Aaaaaaaaa! ! ! ” diye haykırdı prens. Sinirlenmişti. Kendini Bir süre sonra kontrol etmek istememişti. O an kızdığında kendini aştığını büyük bir çaba gösterdiğini fark etti. Bu özelliği ile daha önce hiç karşılaşmamıştı. Güneş batmak üzeydi. Güneş kızarıklaşmıştı. Kızarıklığı Julius’un yüzüne vuruyordu. Yüzünde hoş bir görüntü oluşturmuştu bu.
Atımı getirin hemen!” diye haykırdı tüm gücüyle Julius. Ağzından tükürükler saçarak.

Buyurun efendim atınız. ”

Sağ ol asker.”

Atlılar sıra sizde! Okçular siz elinden geleni yaptınız sularınız için ve iyi tıkanın gene size ihtiyacımız olacak gibi görünüyor! ”

Atlılar saldırın! Hücum! ! ! ! !”

Julius, askeriyle birlikte hücuma geçmişti. Atının gereğinden fazla hızlı gittiğini fark etti ve yavaşladı. Askerlerin öne geçmesine izin vermişti. Gepid atlısının kılıcı Julius’un yüzünü adeta “ Sıyırıp” geçmişti. Prens, bu olayın ardından kılıcını teker teker Gepidlerin böğrüne sokuyordu. Kılıcı Gepidlerin pis kirli siyah kanı ile bulanmıştı. Kılıcının kokusu burnuna geldikçe öğürüyordu ama aldığı eğitim olmasaydı istifra etmesi işten bile değildi. Eğitim aldığı zaman :
Neyime yarayacak sanki bu midemi bulandırmaktan başka ?” diye düşünürdü ama şimdi o eğitimin ne kadar yararlı olduğunu öğrenmişti.

Julius’un hayatı biran için gözünün önünden geçmişti çünkü az kalsın ölüyordu. Atının sırtından düşmüştü ayağı kalkmıştı kalkmasına ama kendisine doğru bir mızrak gelişini gördü ama onurlu ve çok cesur bir asker mızrağın önüne atlamıştı.
Asker, sen Doğu Roma için her şeyi yaptın. Borcunu ödedin. Huzur içinde ölebilirsin.” Prens’in o anda hiçbir zaman söylemediği bir kelimeyi söylemişti:
Tanrı seni korusun.” Prens’in Tanrıya inanmadığı bilinirdi ve hiçbir zamanda inanmayacaktı ama o anlık bir tepkiydi. Bu herkes tarafından garip bir yüz ifadesi ile karşılanmıştı.
Askerler hemen bu onurlu ve asil askeri alın; vatanında gerektiği gibi yakılacak!”
Bu olayın üzerine daha büyük bir hiddet ile saldırıyordu düşmana durmaksızın. Yüzünden esrarengiz terler dökülüyordu. Yorulma belirtileri gözüküyordu Julius’ta ama asla durmayacaktı. Olması gerektiği şekilde ama askerler Julius’un bu kadar yorgunluğa alışık olmadığını biliyordu. Prens bayılmak üzereydi askerlerden biri hem Julius’u hem de atını geriye doğru götürmüştü okçuların yanına.
Julius Valerius
Julius Valerius

Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Tessalonica Yolcusu
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba C.tesi Ekim 30, 2010 9:51 pm

Gepidler kısa sürede arada kalmaktan kurtuldular.Bu sırada hafif bir ok atışı ile Roma kuvvetlerine kayıp verdirmeyi sürdürüyorlardı.Gepid atlıları batı yönünde çekilir ve birleşirken Roma birlikleri de birbirine yaklaşıyordu.Düzlük alanı bozan tek şey koca şehir duvarlarıydı.

Roma birlikleri hücuma kalkarken Gepid atlıları sıralandılar ve Romalıların yaklaşmasını beklediler.Şimdi Romalılar onları batıya doğru kovalayabilirdi, şehir duvarları ile Romalılar arasında bir şey kalmamıştı.Yada başka bir deyişle Gepidler ile duvarlar arasında Romalılar vardı.


Julius
450 atlı
578 okçu
3212 piyade

Gepid Komutanı
8034 atlı

Mechane
196 kayıp verdi.
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea Çarş. Kas. 03, 2010 3:25 pm

Doğu Roma Prensi Mechane İdea savaşın biraz uzağında, süre gelen çarpışmaları izliyordu. Orduların arasından çıkan Gepid ordusunun komutanını, Zekice diye düşünerek etti. Gepid askerleri dizilirken Mechane onları izledi. Kale duvarları ile Gepidler arasında kalmışlardı. Eğer Gepidler onları yok ederse şehire geri kaçma şansı yoktu. Gepidler'in yakınlığı bu ihtimali yok ediyordu. Soğuk bir öfke hissetti Hayır, kardeşim ordularımız daha birleşmemeli... Komuta karışıklıkları için kötü bir zaman. Ordumu toplamalıyım... Mechane, Hurisus ile Spantus'un biraz daha yaklaşmalarını emretti.
"Spantus hücum boruları çalınca orduya komuta et. Hurisus senin benle kalıp, bana fikir vermene daha çok ihtiyacım var." Spantus'un gözlerinden zevk aldığı belli oluyordu. Genç bir er iken yüzbaşılığa terfi etmişti. İçinde hala büyük bir ateş vardı. Gailaus'un anısı bu alevi körüklüyordu. Hurisus ise duygusuz kaldı. O, ölüme koşarak gitmeyecek kadar deneyimliydi. Mechane'de öyleydi. Ölümü kabul etmezdi. Ondan nefret ederdi. Tıpkı babasından nefret ettiği gibi... Ama eninde sonunda o nefret ettiği sevgiliye kavuşmakta istiyordu. Ölüm ihtiyacı vardı. Artık yaşamının anlamı kalmadığı zaman onun öleceği zamandı... Önünde ki orduların birleşmeye başladığını görünce dikkati dağıldı. Ardından hızlıca emirleri verdi:
" Geri çekilme borusunu çalın!" Sol tarafından boğuk bir boru sesi duyuldu. Önünde ki kendi sancağına sahip ordular önce titredi, sonra ise yavaşça yaklaşmaya başladı. Mechane ile ordular arasında 5 kulaç boyu kalınca, Mechane orduların durmasını emretti.
"Spantus askerlerin ölümü kabullenmesini sağla. Eğer onlar dağılırlarsa savaşın sonu gelir. Onlara Gailaus'u hatırlat! Onu hatırlat ki bazı şeylere cesaret bulsunlar!" sonra bağırarak devam etti "İleri Principes'e atlılar! Geri Pricipes'e ise piyadeler! Gepidler ile bir ok atımı mesafe kalana kadar tırıs ilerleyin! Sonra ise arkanızda ki piyadeler ile mesafeyi çok açmadan dörtnala! Okçular siz Geri Triarii. Bir ok atımı mesafe kala ilerlemeyi bırakın ve ok atmaya başlayın! Piyadeler ve atlılar onları sarmaya çalışın! Ve her şeyden önce Doğu Roma'nın ulu ordusu yeni emirlere açık olun! İleri!" yeniden sesini azaltarak "Son olarak Spantus eğer planım işlerse ve Gepid Prensi ölmemişse onu canlı olarak yakalayın..." Spantus yavaşça başını salladı ve hücum boruları çalınırken Spantus ordunun arkasından gitti. Mechane ise vücudu heyecanla karıncalanarak orduyu izledi. Ordu, Gepidler'i sarmak için hilal şeklini alırken ve son bir ok atımı mesafeye gelinmişken Mechane izledi. Ordunun Gepidler'in menzilinin çok içlerine olduğunu ve büyük ihtimalle ön safların düşmeye başladığını görünce izlemeye devam etti. Ordu ile Gepidler arasında 1–1,5 kulaç kaldığı zaman Mechane haykırdı:
"GERİ ÇEKİLME BORUSUNU ÇALIN" Boru çok yüksek bir sesle ötmeye başlayıp, ordu geri çekilmeye başlarken Mechane Hurisus'a seslendi
"Hurisus mancınıklar için işaret okunu atın!" Hurisus arkada ki okçulara emri tekrarladı. Alevli oklar uçtu. Bir an Mechane için bir sessizlik oldu. Sonra ise insanı titreten gıcırtılar duyuldu. Mechane gıcırtılar ile birlikte zevkle kahkaha atarak ordusuna yaklaşmaya gitti.
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Çarş. Kas. 03, 2010 10:48 pm

Gepidler, birkaç adım kala dönen orduyu dizginlerinden kurtulmuş bir at gibi takip etmeye başladılar.Bir yandan ok yağdırıyorlardı.Belki de bu savaş acelesi içinde etraflarının sarıldığını fark edemediler.Aynı anda Roma okçularının ilk ok dalgası ile birlikte ağır taşlar yağmaya başladı.Atlılar sıkışık düzende ilerlerken atlar haykırmaya, adamlar çığlık atmaya başladı.Gepidler Romalıları sadece ileri dönük değil, kanatlara doğru da sürmeye başladılar.Etraflarını saran Roma ordusunu atıp geniş bir alana yayılmak istiyorlardı ama arkaları dönük, kalkanları kendilerini koruyamayan Roma piyadeleri ne kadar kayıp veriyorsa Gepidler de o kadar veriyordu.

Julius'un ordusu biraz nefes almak için duraklamıştı bu sırada.Gepidler Romalıları geri iterken yayıldılar, bir kısmı durarak ok atmaya devam etti, bir kısmı mızrağıyla çekilen Romalıları şişledi.Gepid komutanı bin kadar atlıyı sağ kanattan -şehir Gepidlere göre sol kanatta kalıyordu- hücum ettirerek o taraftan saldıran Romalıları püskürttü.Şimdi tüm dengeler değişmişti.Ve dahası olmak üzereydi.

Gepid Atlıları:7852 atlı
Mechane: 4878
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty İçindeki Sesler

Mesaj  Julius Valerius C.tesi Kas. 13, 2010 12:10 am

Hayatın ona sunduğu kötülükleri ve kaçırdığı fırsatları düşünme fırsatını bulmuştu Julius. Annesini görememesi hayatın ona yaptığı en büyük fırsattı. Bu yüzden hayata hergün küfrediyor kara bahtına sövüyordu. Küfür ettiği için kendinden nefrediyordu çünkü aldığı eğitim böyleydi. Geri çekilmesi ona nefes alma şansını tanımıştı. Ne kadar ağabeyini yalnız bırakmak istemeydi bile buna mecburdu. Kalbinin derinliklerindeki şüperleri düşünme fırsatı vardı. Özellikle , başka kendisinin başka bir babadan olduğu şüphesi. Patrikten duyduğu böyleydi ama o ihtiyara hiçbir zaman güvenemiyordu, güvenmekte istemiyordu.

Tepesinden uçan kazların çıkardığı sesler kulaklarını tırmalıyordu. Kafasını kaldırdıklarında kazların gruplar halinde " V " şeklinde uçtuğunu gördü. Bu onun aklına harika bir fikir getirmişti. Askerlerini " V " şeklinde saldırtacaktı. Öndekiler Gepid ordusunu ortadan ikiye ayıracaktı ; arkadakiler ise birbirleryle bağını koparıp sağ tarafa ayrılanlara saldıracaklardı. Sol tarafa ise okçularına bırakacaktı. Onlara çok güveniyordu ; en az kendisine güvendiği kadar. Çünkü onların kanlarında Doğu Roma kanı , genlerinde de Doğu Romalı geni vardı. Başaramayacakları şey yoktu.Yaradılış amaçları böyleydi : " Kazanmak.".Kaybetmek doğlarında yoktu. Olması gerekende böyledir zaten.

Sıra bunu askerlere anlatmaktaydı. " Atlılar, kaz gibi olacaksınız. Adeta uçarcasına V gibi dört nala koşacaksınız!"
Askerler önce kendilerine sonra Julius'a boş boş baktıları. " Biliyorum kafanız karıştı." dedi ve her şeyi anlattı. Askerler sonunda anlamıştı. Geriye iki şey kalmıştı ; bunu uygulamak ve şanslarının açık olmaları.
"Askerler size güveniyorum! Hepinizin gözlerinden bunu başarabileceğinizi biliyorum! Başaramayacak olsaydınız Doğu Roma askeri olmazdınız! Bunu aklınızdan çıkarmayın! "
Prensin içinde küçük bir burukluk vardı. İçinden bir ses bunun intihar saldırısı olduğu halde başarılı olacağını hissediyordu. Kendine güveniyordu. Bu savaşı kazanacağını biliyordu.
" Hücümmmm................
! "
Julius Valerius
Julius Valerius

Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Tessalonica Yolcusu
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba C.tesi Kas. 13, 2010 12:41 pm

Prens Julius ve adamları tüm güçleriyle Gepid saflarına hücum ettiler.Bu, savaşı uzaktan izleyen birisi için çok saçma bir hücum gibi gözükebilirdi ; ağır zırhlı Roma piyadeleri hafif Gepid atlılarına hücum ediyordu.Ama Gepidler uzun süredir savaşmanın verdiği karışıklık içinde toparlanamadılar, bir strateji geliştiremediler.Tam aksine, hizaya girip hücuma geçtiler.

İki safın karşılaşması bir çığlık ve çelik gümbürtüsü halinde gerçekleşti.Julius sağ kanattan hücuma geçmişti.Karşısında bin kadar atlı vardı ama savaş öyle bir hal almıştı ki kimin nerede kaldığı belli değildi.O toz ve kan karmaşasının ortasında hiçbir asker koca şehri bile gösteremezdi.Zaten buna yeltenen biri kafasını çeviremeden şişleniverirdi.

Mancınıklar ve okçular Gepidlerin orta bölgesini bombalıyordu.Atlılar çığlıklar atarken binicileri kontrolü sağlamaya çalışıyordu.Sağ taraftan Julius hücuma geçmişti ve sol taraf, şehir surları ile Gepid atlıları arasında kalmak istemeyen Roma piyadeleri tarafından savunuluyordu.Romalılar çılgınca bir hücuma geçmişlerdi, çok fazla kayıp veriyorlardı ama Gepidlerin morali çöküyordu.Hepsi alacağı ganimeti almıştı, bu orduları yok edemezlerse şehri alamazlardı ve şehri alamazlarsa daha fazla ganimet de alamazlardı.O zaman savaşmanın ne anlamı vardı? Tarihlerindeki en moralsiz ve disiplinsiz dönemlerinde olan Romalılar bile onlardan daha tutarlı ve birlik halinde savaşıyorlardı.

Romalılar Gepid atlılarını durdurdular.Bir atlı birliğinin, zırhlı bir piyade birliği karşısında tek avantajı hareket halinde olmasıdır ve şimdi her Gepid üç Roma piyadesi ile savaşıyordu.Atlılar çekilip yeniden hizaya girmeye çalışıyordu ama başarılı oldukları söylenemezdi.


Ve tam o anda hiç beklenmeyen şey gerçekleşti.Romalıların arkasında kalan sol kanat çınlıyordu.Borular çalıyordu, Gepid atlılarına morallerini yeniden kazandıran, Romalılara cehennemi vaat eden borular.

Prens Gordarich savaşa girmişti.

Gepid Atlıları
6101 atlı

Mechane İdea
4027 adam

Julius Valerius
321 atlı
468 okçu
2112 piyade

Prens Gordarich
6000 Gepid Piyadesi
3000 yardımcı kavim piyadesi
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea Perş. Kas. 25, 2010 12:50 pm

Gordarich! Kahretsin! Borular çalıyor, mancınıklar düşüyor ve insanları parçalıyordu. Ama bütün sesler Gordarich'in gelişi ile birlikte kesilmişti. En azından Mechane için... Gordarich! GORDARİCH! Ah lanet olsun! Askerler evet askeleri toplamalıyım Juilus istediği kadar tampon görevi görebilir. Mechane neredeyse korkuyla bağırmaya başladı. Korkuyordu çünkü çoğu şey buna bağlıydı. Korkuyordu çünkü eğer yanılmıyorsa yenilmek sıradan bir yenilgi olmayacaktı.
"Askerleri toplayın Boruları çalın!" Juilus'un ordusu ve Gepidler'in çıkardığı ses karmaşasının içinde boruların duyulduğunu umuyordu Mechane. Her ne olursa olsun sancağı altında toplanabilecek her asker işine yarardı. Ordu toplanıyordu Mechane savaş alanının gerisine doğru çekilmeye başladı. Şehire doğru... Belki daha arkasına. Çalan geri çekilme boruları eşliğinde Mechane'nin ordusu, düzenli bir şekilde çekiliyordu. Juilus'u ve Bylazora'yı yalnız bırakıyorlardı. Ve o sırada Gordarich ve ordusu ilerliyordu. Mechane askerlerinin bu kararını onaylamayacaklarını biliyordu. Ama ne olursa olsun (Hurisus'un bakışları da dahil!) ne kadar inanırlarsa o kadar iyi oynarlardı. Askerleri kaçıyormuşçasına koşturmaya, atlıları tırıs ilerletmeye başladı. Bylazora'nın neredeyse arkasına geçmişlerdi. Orduyu yavaşlatmaya başladı. Mızraklılar ordunun çevresini korurken atlılar ordunun hem önünde hem arkasında kalkan görevi görüyordu. Mechane artık resmi olarak çekildiğine inanıyordu. Elli bir, elli, kırk dokuz... Ordunun morali bozulmaya başlamıştı. Tarihlerinin en kötü döneminde bile en azından Gailaus'un bir desteği vardı. Veya Halinus'un... En azından Hurisus'un ve Mechane'nin askerleri için öyle olduğunu umuyordu...
"Hurisus işaret verdiğimde piyadeleri Juilus arkasına doğru, Gepidlerle savaşmaya doğru koştur. Oraya biraz daha güç sağlasınlar. Spantus atlıların yarısını kanatlardan saldırt. Eğerki durum kötüleşirse veya Gordarich baskı yapmaya başlarsa Hurisus ile birlikte oradan desteğinizi çekin ve yeniden geri dönüp saldırın. Spantus atlılara dikkat et. Kaçamak ve anlamsız savaşsınlar. Bir an çevrelerini sarmaya çalışırken bir an ortalarından ezmeye çalışsınlar. Ama kesinlikle bütün enerjilerini kanatları zayıflatmak için kullansınlar. Ve Hurisus Juilus'un ordusunu kalkanlarla ilerlet ve sıkılaştır. Gerekirse doğaçlama yap." Hurius güldü
"Kahrolası gerçekten çekildiğini düşünmüştüm." Mechane donuk bir şekilde konuştu:
"Bazı şeyler tehlikede en azından benim için. Eğer bu savaştan sağ kurtulur veya zaferle çıkarsam sana bir şey vermek istiyorum Hurisus. Ve çekilmememin bir sebebide bazı şeylerin Doğu Roma'da değişmeye başlaması. Gerek bana karşı, gerek benim lehime. Bunları daha önceden tahmin etmiştim..." Mechane tebessüm etti "Sanırım felsefe ve entrikalarda ki zekâm savaş yönetmekte yok..." Huriusus homurdandı
"Seni bu konuda ben eğitmişken değil evlat. Hiç değil..." Mechane daha derin bir şekilde gülümsedi ve bir anda haykırdı:
"Bir! Şimdi!" Borular çalınmaya Hurisus ve Spantus emirler yağdırmaya başladı. Savaş alanına son hızlarıyla dönmeye başladılar. Mechane'de:
"Atlılar ileri principes! Okçular arkalarına! Koşun! Bir ok atımı mesafeye kadar koşun! İleri principes! Okçuları koruyun!" Hızla ilerleyen Huriusus ve Spantus'un ordusundan yarım ok atımı geriydiler. Ne zaman ki Huriusus Juilus'un ordusuna çarptı Mechane'de yerine ulaşmıştı. Bir eğim aşağı üçgen şeklinde düşen okçuların etrafında atlılar vardı. Mechane'de biraz daha gerideydi. Okçular ateş atarken Gepidler'i kışkırtmak ve morallerini bozmak için 2 gruba bölünmüş Mechane'nin okçularını koruyan atlılardan bir grubu dörtnala savaşan ordulara yaklaşıp, bazen yakın temasa geçip dönüyordu. Okçulara biraz daha yaklaşan Mechane savaş alanını izlemeye başladı. Yayların gerilişi, okların uçuşu, mancınıkların yere çarpışı, ölen askerlerin sesi ve daha nice ses bir karmaşa içinde çevrede dönüyordu. Ama Mechane'nin zihnine sadece Mechane ve mutlak sessizlik hâkimdi. Çıkarlarını soğukça düşünmeye başalayna Mechane'nin zihninde birazcık da öfke dolaşıyordu. Ve bütün karmaşık anlam arayan felsefi düşünceler Mechane'nin zihninin meydanında toplanmıştı. Hepsi üzerinde yoğunlaşılan planları ve entrikaları izliyor yorum yapıyorlardı. Ne zaman ki bir fikir kabul edilse soğuk öfkeden bir şimşek düşünceye çarpıp onu gerçek hayata geçiriyordu. Ve Lucifer'i eline alan Mechane savaşı izliyordu ve o sırada düşünüyordu.
Gordarich gelirse Huriusus'un geri döneceğini umuyorum. Atlılar... Evet, onları biraz daha içeriye göndermeye cesaret etmeliyim... Köylerde kalan diğerlerinin hala dönme şansı var. Onların dönmesi durumunda komutalarını ben alırım. Piyadeleri Spantus'un atlılarının yanına... Okçular ile ikinci bir üçgen oluşturmayı denerim. Ve atlılarının yarısı Huriusus'un arkasına... Gordarich'in gelmesi durumunda atlılar bir çember ile okçuları korur. Atlılar açılmayı denerken, okçular Gepidlere saldırır. O durumda okçular daire şeklini alabilir... Evet alabilir. Eğer ki yenilirsem kitaba ne olacak? Mechane bu düşünceyi hızlıca geriye itti ve yeniden savaş yoğunlaştı. Huriusus'un piyadeleri Gordarich'in bir kanadını delebilir eğer gelirse. Şimdilik atlılarımın iki grubunda arada sırada Hurisus'un ordusunun arkasına çarptırıp sonra geri getirebilirim. Tabii ki okçuların küçük bir grubu da olabilir. Juilus'un aradan çıkmaması lazım. Spantus bunu denetler. Gerekirse atlılarım... Atlıları bir ok başı şeklinde Gepid kanatlarına beş dakika kadar saldırtabilirim. Şu an okçular önce sağ kanada, sonra sola ve en son ortaya odaklanabilir. Mancınıkların daha fazla zarar vermesi lazım... Atlıların bir grubu geri dönüyor şimdi iki grubu birden Hurisus'u daha da itmeye göndereyim...
"Atlılar! Romalıların geri Principes'ine çarpın. Hurisus'a! Gailaus adına ileri! Okçular sağ kanada yoğunlaşın!" Mechane savaşı yönetmeye devam ederken aklından üç düşünce baskın olarak geçti
Huriusus umarım doğaçlama yapmayı unutmazsın dostum... Kitabı korumalıyım ve kahpe patriğin yanına gidip o işi halletmeliyim... Canınız cehenneme Gepidler! Tabi öyle bir yer varsa...


En son Mechane Idea tarafından Perş. Kas. 25, 2010 12:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : Renk)
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Perş. Kas. 25, 2010 5:43 pm

Eğer Romalılar biraz önce Gepid atlılarını geriletmiş olmasaydı, Bylazora surları kanla boyanmış olacaktı.Gordarich, atlı komutanının gerileyerek planını berbat ettiğini duyunca görüldüğü yerde öldürülmesini emretti.Romalılar arada kalan boşluktan geçerek kaçmışlardı, en azından büyük çoğunluğu böyle yapmıştı.Nispeten az bir kayıpla...Şimdi Gordarich'in piyadeleri, atlılar ile savaşan Prens Julius'un adamlarına doğru koşuyordu.Julius ve adamları geri çekilmemişti, her şeyden habersiz savaşın o herkesi içine alan sarhoşluğu içinde mücadele ediyorlardı.

Ve bir anda oldu.Piyadelerin hücumu, savunmak için sıralanmış Roma piyadelerinin kalkanlarında patladı.Gökgürültüsünü andıran bir sesle birlikte çeliğin çeliğe çarpma sesi ile etle çeliğin ölümcül birlikteliği başladı.

Bu sırada Julius'un kuzeyinden saldıran Gepid atlıları yandan gelen 250 kadar Roma atlısıyla uğraşıyordu.Cephe dar, sayıları fazlaydı.Bu sayede etraflarını çevirmeye başladılar.Savaş bir kör dövüşü haline gelmişti, yorgunluktan, terden ve tozdan bayılanlar oluyor, arkadaşları tarafından eziliveriyorlardı.Prens Mechane'nin adamları bu atmosferde geldiler ve geri çekilmeye uğraşan atlılarının hayatlarını kurtaran atışları yaptılar.Mancınıkların attığı taşlar Gepidler kadar Romalıların da canını yakıyordu çünkü saflar dağılmaya başlamıştı.Hafif zırhlı Germen piyadeleri atlıları kadar güçlü bir hücum potansiyeline sahipti, Julius'un adamları kıran kırana dövüşmeye başlamıştı.Moralleri ve karakterlerinin hiç bilmedikleri yerleri su yüzüne çıkıyordu.Onlar için savaş çoktan bitmişti.

Hurisus, yönettiği adamlarının üzerinden önceki gün geldikleri yöne baktı.Güneş birkaç saat içinde batacaktı, savaşın üçüncü günü bitiyordu.Bir an, parlayan mızrak ve miğfer uçlarını görür gibi oldu.Mesafenin uzaklığından emin olamıyordu.Gözlerini kapatıp açtığında bu hafif parıltıları göremedi.Belki de takviye bekleyen aklı ona oyun oynuyordu.Köylerdeki adamlar gelse...Adam adamdı değil...

Evet, şimdi gördüğü kesinlikle bir sancaktı.Birkaç atlıyı da seçebiliyordu.Yüz kişiden fazlaydılar, savaş alanındaki kardeşlerine rahatlıkla ulaşabilirlerdi.

Ve Hurisus hınçla küfür etti.Şaşırmamıştı.Ne de olsa tüm Romalılar onun kadar savaş canlısı yada cesur değildi.

Artık hangi komutansa, ölmek gitmek yerine 'prensin emrettiği gibi' köyleri korumaya dönüyordu.

Gepid Atlıları
5701 atlı

Mechane İdea
880 okçu
355 atlı
1575 Limitanei
892 Zırhlı Piyade
16 mancınık

Julius Valerius
162 atlı
328 okçu
1412 piyade

Prens Gordarich
5787 Gepid Piyadesi
2767 yardımcı kavim piyadesi
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea Perş. Kas. 25, 2010 7:14 pm

Mechane dağılan saflara baktı. Öfkeyle haykırdı:
"Hurisus safların dağılmasını engelleyin! Spantus Gepid saflarını kılıçlarınla, kendi ordunu sözlerinle düzene sok!" Sonra atlılara dönerek devam etti "Atlılar bir grubunuz burada kalsın diğeri ise safları sıkıştırsın ve savaşın ortasına doğru orduyu itsin! Ama unutmayın ordunun kendi ayakları altında ki kendi askerlerini öldürmesi hoş olmaz!" Gordarich gelirse bütün orduyu geri çekecekti. Hatta birazdan artık mancınıklar kendi askerlerini vurmayı bırakıp sadece Gepidler'i öldürdüğü zaman orduyu geri çekmeliyim. Juilus orada kalmalı ve kendi askerlerini öldürmemesi için savaş alanını açmalı. Atlıları sonra ilerletmeliyim düzgün saflarda, piyadelerle birlikte. Eğer durum aleyhime dönerse derhal düzgün bir orduya ihtiyacım var... Bir an gözü bir yere takıldı
Askerler? Hem de bir kaç yüz adet ve sancak? Olabilir mi? Ama olduğunu umamam, yinede askerler umabilir...
"Çağrı ve ilerleme borularını çalın! O askerleri (yenilere işaret etti) çağırın buraya! Kesinlikle çekilme borusu değil. Öndeki askerlere zaferin yaklaştığını hissettirin!" Borular çalınmaya başladı ve tam o anda Mechene'nin atlıları Hurisus'a ve Juilus'a çarpıp orduyu itmeye başladı. Sonra bir anda durup yeniden ilerlediler. Yelpaze... Gepidler yaklaşırsa yelpaze neden olmasın ki?
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Cuma Kas. 26, 2010 4:09 pm

Şimdi dört ordu birbirine karışmıştı.Julius ve adamları tam ortadaydı, savaş alanının ortasında kapana kısılmışlardı.9000 Gepid bir yandan saldırırken 6000 Gepid öteki yandan saldırıyordu.Neredeyse tüm oklar onların üzerine gidiyordu.Mancınıklar hedef gözetmiyordu.Sayıları azalmış Roma atlıları ise itmek amacıyla kendi birliklerine çarpınca onlarca Romalı hayatını kaybetmişti.Anlaşılan bugün Ortodoksların günü değildi.

Mechane, arkaları dönük Roma birliğini çağırırken sayıları çok daha fazla olan Gepidler ister istemez Romalıların etrafını sarmaya başladılar.Limitaneilerin hiçbir şansı yoktu, zaten az eğitimli ve nispeten düşük zırhlı olan bu birliklerin tek şansları büyük kalkanlarıydı ve saflar bozulduğu için kullanabilecekleri en küçük avantajları bile kalmamıştı.Çevik Germen piyadeleri saf oluşmasını engelliyordu, arkadan iten arkadaşları da onları düzensiz bir şekilde ilerlemeye zorluyordu.Kısa süre içinde iki Roma birliği yan yana geldi, artık üç tarafları da çevrilmişti.

Gepid Atlıları
5529 atlı

Mechane İdea
680 okçu
125 atlı
971 Limitanei
702 Zırhlı Piyade
16 mancınık

Julius Valerius
61 atlı
218 okçu
1001piyade

Prens Gordarich
5287 Gepid Piyadesi
2367 yardımcı kavim piyadesi
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Julius Valerius Cuma Kas. 26, 2010 4:54 pm

Julius, azalan askerlerinin sayısına mı geri çekilen ağabeyine mi yoksa Gordarich'in gelmesine üzelecekti bir türlü karar veremiyordu. Askerlere haykırdı:
" V'yi bırakın ! Düz sıraya geçin! "
Julius sağ böbreğinde bir acı hissetti. Nedensiz, cılız ama etkili bir acı. Nefesini kesmeye yetebilecek bir acı. Elini sağ böbreğinin olduğu kısma attığında bir kılıç parçasının olduğunu farketmişti. Kan akmıyordu.
"Ahh! Şimdi anladım." Kılıcı çıkardı. Kılıca saplanan şey ise ağabeyi ile kendisinin çizdirdifği bir resmi. Ağabeyiyle çizildiği tek fotoğraf. Duygusuzca o resme baktı ve yere fırlattı.
Kulağına borazan sesi geldi. "Kahretsin gene mi yardım ?" diye sızlandı Julius. Bir yardımı daha katlanamazdı.
Prens sevinçten deliye dönmüştü. Gelen Gepidler değil ağabeyiydi. Yaptığı planı anlamıştı Gepidlerin dikkatlerini bozmaktı. Hücüm yapan askerleri gördükçe dahada rahatlıyordu ama asla tam rahatlayamazdı hele şöyle bir durumda asla!
Julius, savaşın ilerleyen anlarında ortada kaldığını görmüştü. Buna bir çözüm bulmalıydı. Savaşı açmalıydı. Ama nasıl? Ama nasıl?
"Askerler çember oluşturun! Şimdilik yerimizi koruyacağız! Üzerimize gelmelerini bekleyin!"

Prens, Gepidleri yarıp geçmenin planlarını yapmaya çalışıyordu ama Gepid atlılarının üzerine gelmesi buna imkan tanımıyordu. Üzerlerine gelen Gepidler , kalkanlara, kılıçlara ve mızraklara çaptıkça bozguna uğradıklarını görmeleri biraz olsun Julis'u tatmin etmişti ama o kelime herşeyi belli ediyordu " Biraz."
Julius Valerius
Julius Valerius

Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Tessalonica Yolcusu
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Cuma Kas. 26, 2010 8:41 pm

Julius ve adamları toparlanabildikleri kadar toplanarak birkaç saftan oluşan geniş bir çember oluşturdular.Okçular ortadaydı, atış yapabildikçe yapıyorlardı ama bir avuç okları kalmıştı.Gepidlerin okları bitecek gibi değildi ama aynısı Mechane için de geçerliydi.Mancınıklar da susmak üzereydi.

Bu sırada yeni bir ok dalgası yükseldi ve Mechane dizinden vuruldu.Spantus haykırarak onu geriye çekerken Hurisus saldırıyı yönetiyordu.Gepidler son Roma atlarını da vurduktan sonra geri hatlarına ok yağdırmaya başladılar.Bu sırada kapan tamamlanmak üzereydi.

Güneş batıyordu.Karanlık kanla yıkanmış ovayı kaplamak üzereydi.

Gepid Atlıları
5309 atlı

Mechane İdea
610 okçu
19 atlı
771 Limitanei
602 Zırhlı Piyade
16 mancınık

Julius Valerius
11 atlı
148 okçu
671piyade

Prens Gordarich
4877 Gepid Piyadesi
2067 yardımcı kavim piyadesi
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea C.tesi Kas. 27, 2010 5:07 pm


Kahretsin, her şey çığırından çıktı! Mechane İdea ordu çevrilirken atının üzerinde hiç bir şey yapmadan, yapamadan savaşı izliyordu. Lanet olsun! Pek şansımız kalmadı. Belki... Tam o sırada havalanan bir ok dalgası Mechane'nin düşüncelerini acıyla böldü. Bir an sallandı ve darbenin etkisiyle şahlanan atından düşmeye başladı. Biliyordu ölecekti ama her şey biraz erkendi sanki... Sesler önce uğultuya dönüştü sonra ise soldu. Yavaşça boşluğa düştüğünü hayal etti o sırada güçlü bir el onu geriye doğru çekti. Mechane toz toprak içinde Spantus ile birlikte yere yuvarlandı. Ve bütün sesler tüm vahşetiyle geri döndü. Spantus'un kurumuş kan ve kir kaplı yüzünde, endişeli gözleri Mechane'ye baktı.
"Mechane! İyi misin?" Mechane acı yüzünden bir inleme çıkardı. Sonra gözlerinde ki endişe derinleşen Spantus'a cevap verdi
"Pek değil. Oku göremiyorum. (halsizce başını kaldırmaya çalışarak bedenin alt kısımlarına baktı) Spantus beni kaldır pek yürüyecek durumda değilim." Spantus önce Mechane'nin yarasının olduğu yere doğru baktı. Yüzünü buruşturdu.
"Ok kırılmış. Dua edelim ki okun ucu takılmamış olsun. Kan kaybediyorsun. Hava karardı tam olarak ne kadar olduğunu göremiyorum ama az değil. Gel." Sonra Mechane'yi yavaşça kaldırdı ve yarı sürükler yarı yürüterek ilerlemeye başladı. Mechane'nin eli Lucifer'e gitti. Hala oradaydı. Rahatlamış bir şekilde nefes aldı. Sonra yavaşça verdi. Ve tekrar aldı. Acı çok yoğundu nefes almak bile zorlaşmıştı. Gözü dışarı çıkamayan gözyaşları ile yanmaya başladı. Gözlerini kırpıştırıp dikkatini acıdan başka yere çekmek için kafasını döndürüp görebildiği kadarıyla savaşı izlemeye başladı. Yeniliyorlardı. Hurisus savaşı yönetiyor ama artık durum ondan çıkmıştı. Doğu Romalılar eriyordu. Hayatlarını ülkelerine harcamak istemeyen değersiz hayatlar savaşmaktan vazgeçmeye başlamıştı. Belki kaçmıyorlardı ama artık savaşmakta istemiyorlardı. Mechane'nin ordusu eriyordu. Juilus'un ki neredeyse tamamen erimişti. Ve artık daha uzun süreler ile atılan mancınıklardan anladığı kadarıyla taşları da bitmeye başlamıştı. Gordarich kazanıyor. Baştan kazanmıştı... Yapmam gereken şeyi biliyorum. İlk baştan bu meydan savaşına çıkmamalıydım. Bir kuşatma daha çok işime yarardı. Ama olan olmuştur. Şimdi bunu elimden geldiğince telafi etmem lazım. Sonra gözlerini kapatıp onu delirten acıyı umursamamayı umdu. Zihnini kendinin kısık ve kısa, Spantus'un derin ve bitkin soluklarına yoğunlaştırdı. Bir süre geçti. Yarı uyku yarı uyanıklık halinde ne yaptığını bilmiyordu. Kan sanki düşüncelerinden akıyordu. Artık neredeyse sadece anılar kalmıştı. Düşünebildiği tek düşünce aciz kalmaktan nefret ettiğiydi. Her zaman nefret etmişti. O güçsüzlük artık olmamak ile birdi onun için. Aciz kaldığı zaman nefret ediyordu. Ama o nefreti korkuya dayalıydı. Mechane'nin korkularını ortaya çıkaran tek şey acizlikti. Ömrünü harcamaya yemin ettiği yolun kapanması... Onun için tarif edilemez bir dehşetti bu. Duyduğu korkudan gelen gözyaşları yavaşça yanaklarından süzülüyordu. Acı yüzünden de olabilirdi... Bir aralık Spantus onu yere nazikçe bıraktı. Mechane gözlerini açtı ve etrafa baktı. Karanlığın içinden gelen çelik sesleri ve insanların son nefeslerini verirken attıkları çığlıklar vardı dışarıda. Bir de dans edercesine şekilleri değişen ve yok olan gölgeler. Spantus küçük bir grubu düzenlemeye çalışıyor ve orada saf aldırmaya çalışıyordu. Spantus'u izlerken yavaşça gözleri kapanmaya başladı. Üşüyordu. Evet, çok üşüyordu. Çok kan kaybetmişti. Bilincinden kalanları korkuyla toplarken kendini uykunun ellerine bırakmamaya çalıştı. Zira Ölüm, sonsuz acizlik o uykuda bekliyordu. Pes etmeyeceğim. Ölemem! İntikamlar daha alınmadı! Dayan kahrolası! Mechane Spantus'a seslenmeye çalıştı. İlk denemesi cılız bir mırıltıydı. Sonra bir daha denedi bu sefer de daha fazlası değil. Kendini toplayıp tekrar denedi. Bu belki normal bir mırıldanmaydı. Acizliğin verdiği acı ve korkuyla sessizce gözyaşı döktü ve bir daha denedi. Ah, çok acıyor! Spantus duy beni. Umutsuzluk içinde bir daha denedi. Bu sefer ses çıktığını düşünmüyordu. Yavaşça uykuya düşüyor. Telaşla kendini toplamaya çalıştı. Bilincini tutmaya çalışırken büyük bir öfke, nefret, korku, acizlik ve acı içinde bir daha denedi
"Spantus! Spantus! Ah, kahrolasıca, Spantus!" Bu sefer ses çıkmıştı. Evet çıkmıştı. Spantus bir an durdu ve sonra yeni hatırlamışçasına ona döndü. Yanına geldi.
"Mechane! Ölmek üzeresin!" Ah sağ ol bilmiyordum Spantus diye düşündü alayla. "Al, su iç." Matarasını çıkardı ve Mechane'nin ağzına koydu. Sıcak ve tatsız olan su birazcık acı bile olabilirdi. Ama Mechane sudan sonra en azından oturduğu yerde kendini düzeltecek kadar güç buldu. Sonra ise bir süre gözlerini kapatıp kendini toparladı ve cılız bir sesle konuşmaya başladı:
"Spantus orduyu geri çekin Bylazora'ya. Kapılardan içeri girin ve Gepidler yaklaşırsa gerek ordunun gerek Juilus'un dışarıda kalması pahasına kapıyı kapatın" Yavaşça yutkundu "Askerlerin sağlığı ile ilgilenin. Beni konağa götürün. Revirde boşuna yer kaplamak istemiyorum. Gece boyunca mancınıklar ateş etmeye devam etsin. Taşlarının bittiğini düşünüyorum. Kölelerin barınaklarını ve bir kaç adet evi yıkıp taşları taşısınlar. Kölelerin ihtiyacı olmayacak. Şafağa kadar atış sürsün. Şafak vakti barış görüşmeleri için ulak yollayın. Eğer ben hayatta veya uyanık olmazsam..." Yeniden yutkundu "Bütün yetkilerim sende ve Hurisus'da. Görüşmeleri siz devam ettirirsiniz. Juilus'a söz hakkı vermeyin. Her şeyi berbat etmesine izin veremem. Ve şehir içinde yetkisini benim buradaki yetkim üzerinde kısıtlayın. Savaşmaya çalışırsa izin vermeyin. Onun bugün söz hakkı olmayacak. Ben dışarı çıkmakta ki taktiksel hatadan dolayı kaynaklanan insanların ruhlarının bedelini ödedim." Halsizce elini vücudunun alt tarafına doğru salladı "Sıra onda. Şimdi Spantus, Hurisus ile birlikte toparlayın şurayı. Boruları çaldırt. Geri çekiliyoruz. Dediklerimi unutma." Spantus önce lafları biraz tarttı sonra ise başını salladı. Yüzünde acıma veya alay yoktu sadece anlayış ve kabul vardı. Bir süre Mechane orada bekledi. Sonra ise borular çalmaya başladı. Mechane gözlerini açıp işaret ateşlerini gördü. Kapılar gıcırdamaya başladı. Bir süre Mechane için bir bulanıklık da geçti. Bilinci yarı burada yarı anılardaydı yine. Sadece insanların toplanış seslerini, boruları ve kapı gıcırtılarını duydu. Tabii çelik sesi ve insanların son çığlıkları da vardı. Bir ara Mechane hangi anısındaysa sevgiyle "Ocellina" diye fısıldadı. Sonra ise Spantus onu yeniden tutup götürürken ve büyük ihtimalle kapıdan içeri girerlerken Mechane Spantus'u kitap hakkında uyarmayı düşündü. Tam deniyordu ki korkunç acı bir daha bastırdı Mechane inledi. Ve uykuya, karanlığa doğru düştü...
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Julius Valerius C.tesi Kas. 27, 2010 7:12 pm

Ufukta gelecek vardı ya da ölüm. Ağır basması gereken gelecektir. Şöyle bir durumda “ Ölüm” kelimesi bile insanın kanını donduruyor ve başını döndürüyor. Kendi kendine hep düşünmüştür ;
Neden bu zulüm, keder, acı?” Bu sorunun cevabına kendisi hep sorardı. İçerlerde bir yerde bunu cevabını bilen bir şey vardı lakin Julius bunu bilmiyordu. Hayat kör etmişti gözümü. Zalim hayat. Tek bir amaç uğruna yaşıyordu; yakmak, yıkmak ve korumak. Yaşam tarzı bundan ibaretti. İbretlik bir tarz. Kimisi böyle bir hayat için canını verir kimisi ise bu hayattan kaçar. Julius dışında. Böyle bir hayatı tercih mi etmeli yoksa ateşe atıp yakmalı mı bilemiyordu. Ağabeyinin yanı sıra. O bu hayatı seviyor gibi duruyordu. Acaba sadece duruyor mu yoksa içten bir minnet duyuyor mu bu hayatı ona bahşeden kişiye? Belki de annesi ölmeseydi böyle bir hayatları olmazdı. Onları bu duruma sokan ilgisizlik ve bir babanın laneti.
Prens kafasını kaldırdığında ok yağmurun ağabeyine verdiği zararı gördü. Bu onu çılgına çevirdi. Atının sırtından düşüp Spantus ile yuvarlanmalarını seyretti. Hiddet ve derin bir üzüntü ile kılıcını Gepidlerin böğrünü deşiyor ve kellelerini uçuruyordu. Uçan kelleleri ve deşilen böğürleriyle yere yığılıyorlardı Gepidler.
Dört bir yandan sıkışmışlardı. Mechane’nin askerlerinin sızladıkları duyabiliyordu. Askerlerinden birinin şu cümlelerini duydu:
Evimde uyumak varken ne diye buradayım sanki?” der ve ağlar.
Unutma asker burası da senin evin eğer savaşı kazanırsak burada uyuyabilirsin! ! ”
Julius, askerin söylediği şeyden dolayı onun kafasını boynundan ayırmak istiyordu ve ona katılanları ama bu kadar sayıları azken bunu yapması delice olurdu. Sayıları gerçekten çok azdı. Bunda mancınıklara teşekkür etmek gerek aynı zamanda Mechaneye(!) Mancınıkları sonraya saklasa ne olurdu sanki ama kendisine de büyük bir teşekkür patlattı gönülden(!) Ne diye ağır birlikleri “ V “ şekline sokmuştu ki? Düşündüğü neydi? Savaşı kazandıracağı mı? Ha!
[b]"Kazanmak mı asıl amaç; yoksa kaybetmeyi engellemek mi? Uğrunda ölebilmek midir vatan sevgisi yoksa bunu hedeflemek midir? "


Kulağına çalan boru evet evet bu ses geri çekilme borusuydu. Julius duyduklarına inanamamıştı. İlk önce kulaklarının kendisine oyun oynadığını sandı ama kaçışanları gördü ve kulaklarına inandı.. Evet durumları feci bir haldeydi ama Mechane’nin böyle saçma bir düşünce içersinde olması imkânsız. Aralarında Gepidler var nasıl geçmeyi planlıyor? Bunu görmek isterim tek bir şansı var Gepidlerin açık vermesiydi. Kolay gibi gözükmüyordu ama başarılamayacak diye bir şey yok. Mechane’nin kendisine ihanet edebileceğinden korkuyordu. Yapmadığı şey değil sonuçta.
Askerlerinin çığlıkları kulağını tırmalıyor ve büyük bir hasar veriyordu. Kalbindeki acı kadar olamazsa da buda yeterli.
Julius ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Julius etrafına bakındı . "Buldum "diye haykırdı. Atına atlayıp kuzey kapısından şehre girecekti.Ardından güney kapısından güneye doğru kaçacaktı. Atını sürebildiği kadar hızlı sürmeliydi çünkü ağabeyinin askerlerinin arasından geçmem gerek. "Evet bunu başaracağım " diye içinden kendine emir veriyordu. Atına atlayıp gecenin karanlığından faydalanıyordu.

Julius Valerius
Julius Valerius

Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Tessalonica Yolcusu
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba C.tesi Kas. 27, 2010 7:48 pm

Mechene dizinin dört parmak üstünden vurulmuştu ve baygın bir şekilde Spantus'un atının sırtında kaçıyordu.Julius'un askerlerinin başlarını kaşıyacak halleri yoktu ama Mechane İdea'nın adamları şehre doğru çekilmeye başlamıştı.Doğu kapısına doğru ilerlerken karşılarında mancınık birliklerini yok eden atlıları buldular.Herkes özgürlükle aralarında duran bu tek engele haykırarak hücum ederken atlılar saldırıyı karşıladı.Romalılar yaralı ve yorgundu ama birkaç dakika daha gecikirlerse bir daha tek bir nefes bile alamayacaklarının bilincindeydiler.

Spantus, her şeyden çok komutanının hayatını düşündüğünden düşmanların arasından sıyrıldı ve doğu kapısına doğru yöneldi.Kuzey kapısına kaçabilirlerdi, böylece çok fazla asker de kaybetmezlerdi ama atlıların yetişmesi kesindi.O zaman durup tekrar savaşmaları gerekirdi ki bu da yok olmaları anlamına gelirdi.Şimdi askerler hayatları için savaşıyordu ve onlara Hurisus komuta ediyordu.

Julius Spantus'dan birkaç dakika sonra doğu kapısından şehre girdi.Şehirde sadece savaşamayacak durumdaki askerler kalmıştı, halk korku içindeydi.Gün boyu savaşı izlemişlerdi ve askerlerinin yenildiğini anlamışlardı.Binlerce Gepid, kazanacaklarını umduklarından kat kat fazla büyük bir zafer kazanmış bir şekilde şehrin etrafını sarmıştı.Batı kapısında yığılma vardı, haftalar süren kuşatma zaten şehri kötü bir hale sokmuştu, şimdi asker de kalmadığına göre şehir ele geçirilecekti! Romalılar kaçmak için var güçleri ile kapılara hücum ediyordu.

Son atlılar da aradan çekilinde geri çekilen Romalılar kapıya ulaştılar.Ancak on adım geriden Gepid piyadeleri geliyordu.Atlılar ise Julius'un son adamlarını öldürmekle meşguldü.Spantus'un emrini alan kapı muhafızları Gepid piyadeleri önlerine çıkan Romalıları yere sererek yaklaşırken kapıları kapattılar.Onlarca Romalı ölüme terk edilmişti.İçerdekiler dışarıda kalan arkadaşlarının çığlıklarına kulak tıkarken korku dolu tartışmalar yapıyordu.Çoğu Mechane'nin öldüğüne inanıyordu, büyük çoğunluk Julius'un adamları ile birlikte savaştığını ve cesurca öldüğünü söylüyordu.

Her halükarda, günün kazananı Prens Gordarich idi.Prensin gülmekten ağzı kulaklarına varacaktı.İki prensin gücünü kırmıştı ve Bylazora Gepidlerin olmak üzereydi.

Gepid Atlıları
4871 atlı

Mechane İdea'nın birlikleri- Spantus ve Hurrius Komutasında
10 okçu
9 atlı
111 Limitanei
202 Zırhlı Piyade
2 mancınık

Julius Valerius'un birlikleri
1 atlı
28 okçu
71 piyade

Prens Gordarich
4617 Gepid Piyadesi
1767 yardımcı kavim piyadesi
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Julius Valerius Paz Kas. 28, 2010 2:48 pm

Julius gecenin karanlığından yararlanıp savaş alanından kaçmayı başarmıştı. Doğu kapısından girip Güney kapısından çıkacaktı. Kaçmak ile akıllılık etmişti ama askerlerini yalnız bırakması onursuzca bir hareketti. Askerleriyle birlikte ölmesi gerekiyordu ama onları intikamlarını almak için geri dönecekti. Julius midesinden garip sesler geliyordu. Aç ve susuz olmasının bunda payı büyüktü. Atınında aynı zorluklar yaşadığına şühpe yoktu. Saman nerdeyse bitmek üzeriydi. Julius, samanların içinde bulunduğu torbayı açtı. Bir avuç saman kalmıştı ama Hiç yoktan iyidir." diye düşünerek bir avuç samanı atına verdi. At kişneyerek isteksiz ama iştahlı bir şekilde samanları yuttu. Kalacak bir yer gerekiyordu. En yakın yere Tesselonica'ya gitmeliydi. Orada dinlenip, açlığını bastırıp ve içecek su alacaktı. Atınıda unutmamıştı. Oradanda Doğuya dönüp Costantinople'ye gidecekti. Hızlı bir şekilde atını Tesselonica'ya sürmeye başladı.
Julius Valerius
Julius Valerius

Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 25/09/10
Konum : Tessalonica Yolcusu
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea Paz Kas. 28, 2010 9:03 pm

Gıcırtı... Spantus'un tüm gece boyunca Bylazora'da baskın tek ses buydu: Gıcırtı... Belli aralıklar ile atılan mancınıkların sesi. Hurisus'un yönettiği mancınıkların sesi. Mechane'nin emri üzerine bazı barınaklar ve evler yıkılmıştı. Yinede taşlar sınırlı olduğu için mancınıklar sürekli atılmıyordu. Hurisus hem biraz daha fazla Gepid öldürmesi hem de karanlığı biraz dağıtmak için mancınıklara taşları alevlendirerek attırıyordu. Spantus etki konusunda pek emin değildi zira hava soğuk ve nemliydi. Çalılar da pek kuru sayılmazdı. Ama karanlığı dağıtmak konusunda haklıydı. İnsanı boğan karanlık yüzünden neredeyse hiçbir şey görünmüyordu. Bir an çok önceleri yaşanmış bir geceyi anımsadı. Havanın bu kadar karanlık ve korkutucu olduğu bir gece. Babasının öldüğü gece... Babasını severdi. O gece her gölgede pişmanlıklar vardı. En pişman olduğu suçluluk duyduğu anıları gözerinin önüne gelmişti. Sessizce ağlarken her nasıl olduysa annesi onu duymuş ve teselli etmişti. Ona sarılıp niniler mırıldanmıştı. Spantus'un gözleri yavaşça kapanmıştı. Ama uyumadan önce gördüğü son şeyler annesinin düşen göz yaşlarıydı. Belki annesi... Silkindi az kalsın uyuyordu. Gözlerini kırpıştırdı. Ah, uzun bir savaştan sonra uyumamak ne kadar zordu!Yavaşça ayağa kalkıp odada sesizce volta atmaya başladı. Arada sırada yanında, yatağında yatağında yatan Mechane'ye bakıyordu. Bacağının bir kısmı sargılıydı. Yüzü solgun nefesi ise hırıltılıydı. Ama iyileşecekti. Ve bacağında bir sorun olmayacağı söylenmişti. Sadece yeniden kolaylıkla yürümesi için biraz zaman lazımdı. Eğer ki o ok 4 parmak aşağısını vursaydı... Spantus düşünmek bile istemiyordu. Eğer Mechane yaşamasaydı hepsi orada ölmüştü. Mechane, sabaha kadar uyansan iyi olur. Ne yapacağımı bilmiyorum... Hurisus'un mutlaka bir fikri vardır. Mutlaka... Spantus volta atmayı biraz daha sürdürdü ve yeniden oturdu. Hayallere daldı. Bir süre sonra gıcırtıları saymaya başladı. Ve sonra ise gözleri kapandı. Uyku onu yavaşça aldı...

Mechane İdea Gepidler'in kampına doğru yaklaşıyordu. Yanında Spantus ve Hurisus'da vardı. Rahatça at sürüyorlardı. Mechane bacağının hiç ağrımadığını fark etti. Yavaşça kampa girdiler. Büyük çadıra doğru sürüyorlardı atlarını. Mechane büyük çadırın önünde bir taş gördü. Yanında ise Gordarich kılıcını çekmiş bekliyordu. Neler oluyor? Durmak istedi ama duramadı. Atından aşağıya indi. Bir anda Spantus ile Hurisus onu kollarından tutu ve sürükleyerek taşa doğru yaklaştırdı. Gordarich'in yüzünde zalim bir gülümseme belirdi. Hurisus ile Spantus Mechane'nin başını taşa dayadılar. Aniden bacağı yeniden acımaya başladı. Bu oluyor olamaz! Ölmek istemiyorum... Gordarich kılıcını kaldırdı. Mechane Gordarich'in arkasında bir haç gördü. Sen! Daha ölmek istemiyorum! Sonsuz boşluğa düşmek istemiyorum! Acizlik dayanılamaz! Göz yaşları acizliğe duyduğu korkudan doalyı akamya başladı. Yada başka bir deyişle ölüme. Sonsuz boşluğa daha hiçbir şey başaramadan gitmek onun için bir yıkımdı. Işık kılıçtan yansıdı göz yaşları ile birleşen ışık haçı çevresinde bir ışık varmış gibi gösterdi. Hayır! Bu yalan! Sonra ise kılıç indi. Mechane'nin gördüğü son şey haçtı...


Mechane İdea nefes nefese doğruldu. Odadan içeri giren parlak ışık açık havanın habercisiydi. Mechane biraz daha derin derin soludu. Yada solumaya çalıştı... Parlak ışığa bakarak sakinleşmeyi bekledi. Sonra ise başını elleri arasına alarak düşüncelere daldı. Sadece bir rüya. Bir rüya... Sonra ise küçük bir acı spazmı onu düşüncelerinden çıkardı. Bacağı acıyordu. Artık acının nereden geldiğini bilmesi iyiydi. Üzerinde ki yorganı attı ve bacağına baktı. Dizinin yaklaşık 3–5 santim yukarısından vurulmuştu. Neredeyse. Neredeyse... Sargıyı kaldırmak istedi ama sonradan vazgeçti. Onun yerine yürümeyi denemek istiyordu. Kapıya doğru baktığında Spantus'u gördü uyuyordu. Bakalım oraya kadar gidebiliyor muyum? Yataktan kalkmaya çalıştı. Ayağını yere bastı kendini kaldırdı ve korkunç bir acı bacağına saplandı. Yere düştü. Kahretsin! Bu olamaz! Yardım almadan yürüyemiyor olamam! Bir daha denedi ve yeniden düştü. Bir daha denedi. Her seferinde sonuç aynıydı. Bu olamaz! Olamaz... Bir damla gözyaşı yere düştü. Mechane Spantus'a seslendi:
"Spantus, uyan. " Spantus uyandı. Mechane'yi gördü ve yanına koştu. Yatağına geri kaldırdı. Sonra ise ikemleyi önüne getirdi.
"Uyanmışsın" Mechane hüzünlü bir şekilde cevap verdi:
"Boşuna! Ölümden korkardım ama şimdi ölümü hayatta yaşayacağım. Acizliği..." Spantus ona anlamamış bir şekilde baktı. Sonra gülümseyerek şöyle dedi
"Bacağın iyi korkma. Sadece bir kaç hafta boyunca kolayca yürüyemeyeceksin. Şu birkaç gün ise tek başına asla… İyi ki uyandın Mechane. Açıkçası görüşmeden en yapacağımdan emin değildim." Yürüyebileceğim... Kahkaha atmaya başladı. Sonra ise gerindi. Ve Spantus'a sarıldı
"Teşekkür ederim Spantus. Her şey için. Şimdi görüşmeler için hazırlanmak gerek Hurisus'a haber yolla. Ve ondan önce bir şey yemem lazım. Hurisus ile birlikte yerim. Juilus'u da çağırabilirsin" Spantus yüzü karardı
"Kaçmış. Gecenin karanlığından yararlanmış olsa gerek..." Mechane kaşlarını kaldırdı. Juilus'un kaçmaya akıl edebileceğini düşünmüyordum. Constantinople'a doğru gidiyor olmalısın. Karşılaşacağız. Ve o zaman planlarım işlese iyi olur... Spantus Hurisus'u çağırmaya gitti. Mechane odada antlaşmanın şartlarını yazmaya başladı. Sonra ise Hurisus geldi. Gece boyunca süren atışları ve durumu anlattı. Eski dostunu tekrar görmek Mechane'ye iyi gelmişti. Bir süre daha orada durup anlaşmayı değerlendirdiler. Sonra ise Mechane 10 asker ile Gepid kampına doğru yola çıktı. Dışarıda açık havanın neşeli görüntüsünü yer yer yanık çimenler ve cesetler bozuyordu. Gepid kampı ise genelde hasar görmüştü. Dün gece insanların öldüğü kesindi. Kampa girdiler. Çevrelerinde dolaşan kampın işlerini halleden Gepidler tarafından kötü bakışlar ile karşılandılar. Kampın içine yavaşça atlar ile girerken Gordarich'in çadırı ile karşılaştılar (Mechane bir taş görmediği için rahat bir nefes almıştı) ve içeri girdiler. İçinde sadece bir yatak ve 2 mum olan çadırın içinde Gordarich ve iki komutanı vardı. Konuşmalarını kesip onlara döndüler. Gordarich ona soğuk bir bakış attı. Belli ki bir Romalı ile konuşmak istemiyordu. Mechane söze başladı:
" Ben Mechane İdea bunlarsa komutanlarım Hurisus ve Spantus. Bylazora'dan Gepidler ile barış yapmak adına geldim. Resmi kesin bir barış... Şimdi isterseniz "barışı" konuşmadan önce şartlarımı sunayım. Zira bana göre bu durumda cazip teklifler... " Spantus'a dayanarak Gordarich'e doğru yürüdü ve karşısına geçip antlaşmayı Gordarich'e verdi. Sonra ise Gordarich okurken odada ki herkesin duyması için antlaşmayı ezberden tekrarladı:
"Bylazora'da ki Roğu Roma'nın sözcüsü Prens Mechane İdea'dan Gepidler'in sözcüsü Prens Gordarich'e Bylazora Savaşından sonra Doğu Roma ile Gepidler arasında resmi bir barışın mümkünatı için yazılmış barış antlaşmasının şartları şunlardır:
1) Bylazora Gepidler'indir
2) Bylazora içinde ki Doğu Roma halkı Doğu Roma sınırları içinde ki köylere nakledilecek
3) Bylazora'nın Ticaret Vergisinin %70'i 3 yıl boyunca Doğu Roma'nındır
4) Ticaret mallarının %20'si 5 yıl boyunca Doğu Roma'nındır
5) Bylazora'da ki halkın eşyalarının %50'si Doğu Roma'ya iade edilecek. Değerli olanlar öncelikle olacak.
6) Bylazora'da ki eşyaların %40'ı askerlerin %10'u Gordarich'indir
7) Bylazora'da ki büyük aileler eğer kalmayı tercih ederlerse yetkilerini Gepid devletine zarar vermemek, Bylazora'yı iyileştirmek ve Gepid yönetiminde olmak şartıyla koruyabilecekler.
8 ) Gepidler'in Bylazora'yı yönetecek durumda olmaması durumunda öncelikli iddia Doğu Roma'nındır
9) Bu antlaşmadan sonra ciddi bir kızışmaya kadar Gepidler'in ve Doğu Roma'nın savaş açması yasaktır
10) Doğu Roma'nın Bylazora üzerinde Casus-Belli'si olacak. Savaşın koşullarının aynılaşması durumunda eğer Doğu Roma kazanırsa Doğu Roma bu antlaşmada ki aynı şartları uygulamak zorunda." Mechane sözlerini bitirdi. Umuyorum ki işe yarar. Umuyorum ki bazı planlarım için geç kalmamışımdır...


En son Mechane Idea tarafından Paz Kas. 28, 2010 9:05 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi (Sebep : Simge Dönüşümü)
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Paz Kas. 28, 2010 9:30 pm

Gordarich Mechane'nin yanına geldi.Romalı mevkidaşından bir karış daha uzundu.Uzun süre gözlerini kırpmadan bakıştılar, sonunda odada gerginlik elle tutulacak seviyeye gelince Gordarich konuştu.

"Bylazora Gepidlerindir.Senin olmayan şeyi başkasına veremezsin Romalı." Prens gülümseyerek odada yürümeye başladı.

"Ama halkın için yalvarıyorsan, tamam.Eşyalarının yarısı da sizin olsun.Ama yağmanın nasıl pay edileceğine karışmak da neyin nesi? Sen Roma'nın prensi misin yoksa Gepidlerin mi?"


Gordarich yine kışkırtıcı bir bakış attı.Sonra gülümsemesi yok olarak devam etti:

"Yine de teklifini kabul ediyorum, bir günün var.Anlaşmaya uymanı öneririm Romalı.Yoksa sana Gepid silahlarının önünde hiçbir surun duramayacağını gösteririm."


Gordarich eliyle çadırın kapısını gösterdi.
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Mechane Idea Paz Kas. 28, 2010 9:56 pm

Mechane anlaşmanın kabul edilmesine dahi mutluydu. Rüyasının ayaktayken gerçekleşmesi pek hoş olmazdı. Ama Gordarich ayrı bir meseleydi.
"Daha bir koçbaşı bile yapmamışken mancınıklara karşı nasıl duracağını merak ederim Gordarich. Askerlerin surlara tırmanabiliyorsa başka.... Halkım için yalvarmıyorum. Seninle eşit konumda olduğumuz bile söylenebilir. Bu savaşı sayı üstünlüğü ile kazanan sen değildin askerlerindi Gordarich. Ve eğer ki onlara nasıl paylaştırılacağına karışamıyorsam kendi mallarımı size hediye ve sadaka olarak vermek bir hata olurdu. Siz Gepidler'in nasıl silahları olduğunu merak ediyorum ve korkma anlaşmaya uyulacak. Ve bir daha görüşeceğiz Gordarich. Yakın zamanda bir masa başında..." Ardından Hurisus ve Spantus ile birlik çadırdan çıkıp Bylazora'ya döndüler. Şehir sessizce toparlandı. Bazı gitmek istemeyenler oldu. Bildikleri tek evden ayrılan gözyaşalrı döktü. Bazı Evler kalırken bazıları Mechane ile gelmeye karar verdi. Denildiği üzere eşyaların bir kısmı alındı. Bu sırada Mechane şehirde kalanlardan bir kaç kişiyle görüştü. Hava kararmadan önce şehirden halk ve askerler karışık olarak kervan çıktı. Önlerde Spantus ve Hurisus ile at süren Mechane elini bohçaların birinde ki kitaba attı. Bunu ulaşınca Hurisus'a vermeliyim Mechane Lucifer'ın kabzasını tutarak son bir kez daha arkaya, Bylazora'ya döndü. Her şey yanlış gitmezse döneceğim Bylazora... Ve şimdi Constantinople beni bekle! Bu kapandan sonra yeni tuzaklar kurmak ve yeni tuzaklara yakalanmak için sana geliyorum!


En son Mechane Idea tarafından Ptsi Kas. 29, 2010 2:00 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi (Sebep : İtalik)
Mechane Idea
Mechane Idea

Mesaj Sayısı : 169
Kayıt tarihi : 27/08/10
Yaş : 27
Konum : Bylazora
Rütbe : Doğu Roma Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

GEPİD AKINI - Sayfa 2 Empty Geri: GEPİD AKINI

Mesaj  Tarih Baba Paz Kas. 28, 2010 10:06 pm

Gordarich atının sırtında kapılardan girerken gülümsüyordu.Babasına haberciler yollamıştı bile, yapacaklarını bildiren bir mektup da göndermişti.Gepidler onlara hiç de yakışmayan bir düzen içinde kapılardan girerken Romalılar korku ile siniyordu.Herkes temkinliydi.Haftalardır savaşan atlılar her köşeye bir pusu varmış gibi bakıyordu.Şehirde kalan Romalılarsa her an tecavüze uğramayı bekliyordu.Ama emirler kesindi, bu halk artık Gepidlerindi.

Gordarich şehre zarar verilmeden yağma yapılmasını emretti.Çevre köylere atlılar gönderilmişti.Yüzlerce esir Romalı ile köylerdeki teslim olan askerler kuzeye gönderilmişti.Onlar artık yoktu.Bu kadar.

-rp sonu-
Tarih Baba
Tarih Baba

Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 26/08/10
Rütbe : Kurgucu

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

2 sayfadaki 2 sayfası Önceki  1, 2

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz