Bir Germen Akını

[Tarih Baba]

30 Ekim 470

Savaşçılar, güneşin ilk ışıklarını kılıçlarını çekerek karşıladılar.Sık ağaçlığın içinden çıkıp birkaç tepenin arkasında kaldığı Tylis'ten mümkün olduğunca uzakta kalan bir yol izleyerek Roma köylerine dağıldılar.Organize bir işti bu, belliydi.Yağmacılar -ki toplam sayıları üç bini buluyordu- hızla korunmasız köylere dağılıp yağmaya giriştiler, ancak hiçbiri zaman kaybetmek istemiyor gibiydi.Direnenler, paralarının yerini söylemekte naz edenler şaşkınlık içinde karınlarına saplanan mızraklara bakakaldılar.

Kısa süre sonra birçok Roma köyü yanıyordu, tabii ki Germen komutan böyle kolay gelişmiş bir akını yarıda kesecek değildi, Tylis'e yaklaşarak diğer köylere de saldırdılar.Şehir 12 saatlik uzaklıktaydı.

Çoğu mızraklarla silahlanmış barbarlar, taşıyabilecekleri her şeyi ceplerine dolduruyordu ancak normalden farklı olarak bir koltuğu sırtlamaya çalışan kişilere rastlanmıyordu bu akında.Herkes yağmasını yapıyor, karnını bütün bir kış dolu tutacak kadar altın toplamaya çalışıyordu.

[Kaeso Atilius]

30 Ekim 470
Koca bir ay geçti Tylis'te. Hava artık daha da soğuktu ve ara sıra yağmurluydu. Geldiği günkü gibi sıcak değildi artık. Tylis halkı savaştan en az yara alacaktı, bunu uzun süredir planlıyordu. Merkezden yola çıktı silahlanan halk, ve prensin gönderdiği destek. Bize destek olmak için eğitilen köylüler, bu an için beklediniz, bu an için vakit verdiniz bu an için günlük işlerinizden oldunuz! Şimdi zaman geldi. Her köylü belirli sayıda bir grup eğitimli askere rehberlik edecek. Bu köyü en iyi sizler biliyorsunuz. Asker ganimet için büyük ihtimalle dağılmış olmalı. Zor durumda olan olursa sinyal olarak alevli ok atsın. Bunlar sadece barbarlar, unutmayın. Kazanacaksınız!
Kendisi de bir köylüyü aldı yanına, savaş azmiyle yanıp tutuşsalar da onları savaştırmak en son tercihi olacaktı Kaeso'nun. Ne kadar eğitilirlerse eğitilsinler, birliğe bağlı askerler kadar güçlü olamazlardı. Boş yere ölmelerine gerek yoktu. İleri! Toplu ordu gören sinyal versin!

[Tarih Baba]

Barbarlar, liderlerinin emriyle kısa sürede toplandılar ve içi insan kaynayan köyün dışında, düzlük alanda sıralandılar.Düzenli savaş deneyimleri yoktu ama bu savaş için hazırdılar.Hiçbiri yağmalanan mallarla ağırlaşmamıştı, her birinin üstünde kürk yada deri zırh vardı.Hepsi mızraklarını, kılıçlarını kalkanlarına vuruyordu.

Yuvarlak, bombeli kalkanlar sıkıca kavrandı, okçular açılarak piyadelerin önüne geçti.Köye girmek yada yaklaşmak gibi bir niyetleri yoktu.

Barbar Kabileler
500 okçu
600 atlı
1300 mızraklı
600 kılıçlı

Roma
1000 Roma Piyadesi
1000 Roma atlısı
500 yarı-eğitilmiş köylü:mızraklı

[Kaeso Atilius]

Alevli ok! Büyük yükseklere ulaştı. Azimli bir köylü bağırdı bir anda, Geldiler, buradalar!. Köylülerin ne kadar heyecanlı olduğunu anlayabiliyordu Kaeso. Sakinleştirici bir şeyler söylemeliydi. Sakin olun, güvendesiniz! Biz buradayken size zarar gelmeyecek! Tüm parçalanmış birlikler anlaşıldığı üzere sinyalin olduğu yere ilerledi, okçu, mızraklı ve kılıçlı. Hareketsiz gibi duruyorlardı adeta. Gelmeyecekler mi? diye sordu heyecanlanan köylü. Aramızda hiç okçu yok, bunu bildikleri için mesafeyi koruyorlar. Çok hızlı olmalıyız. Tüm birliklere tekrar baktı Kaeso. Planını belirledi ve dönüp bağırdı etrafa.
Söylediklerimi çok hızlı bir şekilde gerçekleştirmenizi istiyorum! Tüm atlılar hızlı bir şekilde okçulara ulaşmaya çalışacak, atlıları mızraklılardan piyadeler koruyacak, köylüler olabildiğince arkada kalacak. Onların amacı atlıları durdurmaya çalışmak olsun! Okçular safdışı bırakıldığında tüm atlılar piyadelere yönelsin! Düşmanın belirlediği mesafeyi bozmalıyız! Bunları hızlı bir şekilde yapmazsanız iyi sonuç alamayız! Başlayın! Tüm emirleri verdikten sonra hızla ilerledi atın üstünde. Fırtına gibi ilerlemeliydiler. Planın başarısı buna bağlıydı.

[Tarih Baba]

Germen okçuları gerektiğinde piyadelerin arkasına kaçabilecek kadar ilerlediler.Bu sırada Romalılar menzile girmişti.İlk oklar, aralarında üç-beş okçunun bulunduğu köylülerin arasına düştü ve neredeyse her isabet alan yere yıkıldı, hiçbirinde adam gibi bir zırh yoktu.

Roma atlıları okçuların üzerine gelince hepsi birkaç ok atıp geri çekildi,birkaç atlı yere düştü, gerisi barbarların üzerine at sürmeye devam etti.Okçular sağ salim piyadelerin arasından geçtiler, şimdi yine ok atabilecek durumdaydılar.Barbar atlıları piyadelerin arkasında bekliyordu.Mızraklılar ön safa gelmişti.Kaeso'nun savaş planı ilk andan bozulmuş gibi görünüyordu.Ancak bu sırada Komutan Geralt tarafından yönetilen prensin piyadeleri geldiler ve mızraklılara hücum ettiler, atlılar da emir beklemeden okçulara ulaşmak amacıyla barbarlara saldırdı.Köylüler en arkada kalmıştı, onlar savaşa ulaşmaya çalışırken bir anda atlıların hücumu ile karşılaştılar.

Yakın Çarpışma Başlarken:
-----------------------------
Barbarlar
500 okçu
600 atlı
1300 mızraklı
600 kılıçlı

Romalılar
1000 Roma Piyadesi
960 Roma atlısı
435 yarı-eğitilmiş köylü:mızraklı

[Kaeso Atilius]

Piyadeler, lanet olsun Kaeso bu barbar topluluğuna verdiği bir tane kaybı bile göze alamazdı. Süvariler, yarıya bölünün! Yarıya bölünmenin eğitimini daha önce vermişti Kaeso, ikili ordu sistemi. Hatta üçlüsünü bile. Ordu içinde iki bölüğü temsil edecek çok fazla insan vardı. Hem okçulara hem de piyadelere eşit güç oranında saldırmayı planladı.. Atın üstünde mızrağı çıkardı. Hızla ilerlerken piyadeleri süpürmek için idealdi bu. Onların boyları kolay yetişmezdi. Mızrakları çıkartın! Atlılar! Mızraklıların yarısı okçulara ulaşmaya çalışacak yarısı da piyadelere ilerleyecekti. Piyadeler, mızraklara! diye bağırdı tekrar. Düşman ordusu düz hatlardaydı. Atlılar köylülerin peşindeydi, onları kurtarmak için planı yoktu. Atlılara yönelirse okçu saldırısına uğrayacaktı. En hızlı şekilde bitirip atlılara yönelmek en iyisi... Atını hızlandırdı ve mızrağını çıkardı, İleri!

[Tarih Baba]

Eski çağların başlıca silahı olan mızrağın en güzel yanı hem atlara hem yayalara karşı elverişli olmasıydı.Ön saftaki piyadeler herkesi tutarken gerideki askerler de Dak usülü kılıçlarını-bıçağı kadar uzun sapı olan kılıçlar- arkadaşlarının üzerinden savuruyorlardı.Germen okçular dövüşten fazla uzakta kalanları ve atının üstünde çok güzel hedef oluşturan atlıları rahatlıkla vuruyorlardı.1000 Roma piyadesi 2500 piyadeye hücum etmişti ve erimeleri fazla uzun sürmeyecek gibiydi.

Barbarlar
490 okçu
560 atlı
1120 mızraklı
550 kılıçlı

Roma
940 Roma Piyadesi
890 Roma atlısı
235 yarı-eğitilmiş köylü:mızraklı

[Kaeso Atilius]

Kaeso'nun sinirleri iyice geriliyordu, delirmiş gibi ilerlemeye başladı atın üstünde. Bu kadar çok mızraklı olmalı mı sanki diye söylendi. Atıyla üzerlerine yürüdü. Uzun mızrağıyla birkaç tanesini yaraladıktan sonra atından indi. Bunu yapmasaydı düşeceğine emindi. Kılıcını çıkardı ve kafa kafaya dövüşmeye başladı. Yağmacı tarla fareleri sizi! Gözü dönmüş gibiydi bir elinde mızrak ve diğer elinde kılıçla savaşıyordu. Mızrağı bir düşman askerine fırlattı ve canını aldı. Bir başka kılıç daha alarak devam etti savaşa. Atlılar, okçuların peşine düşün, piyadeler sıyrılabilenler kılıçlılara ve atlılara! Savaşı gözü dönmüş bir şekilde ilerletmeyi sürdürdü Kaeso.

[Tarih Baba]

Romalılar disiplinsiz Germen saflarını dağıtmış, okçulara ulaşmaya başlamışlardı, ancak okçular kesin bir şekilde birlikte duruyorlardı.Bazıları önlerindeki mızraklı dostlarını hiçe sayarak 2 adım mesafedeki Romalılara ok atacak kadar korkmuşlardı.

Bu sırada köylüler dağıldılar, atlıların hücumu karşısında daha fazla dayanamayıp tepelere doğru kaçmaya başladılar, atlılar da onları bir süre kovalamaya devam etti.

Roma piyadeleri düz bir hat halinde savaşmaya devam ediyorlardı, Germenlerin şansla karışık geliştirdikleri düzen olmasa rahat bir zafer kazanabilirlerdi ama mızraklıların hemen arkasındaki kılıçlılar Romalılara aman vermiyordu.

Barbarlar
480 okçu
540 atlı
990 mızraklı
520 kılıçlı

Romalılar
890 Roma piyadesi
800 Roma atlısı
120 köylü-dağıldılar.

[Kaeso Atilius]

Okçular, barbarların tek avantajı... Korkudan eski düzenlerini kaybetmişlerdi. Onların gözlerini daha çok korkutun! diye bağırdı Kaeso, atlılar tepedeki köylüleri kovalıyordu. Bu bir avantaj olabilirdi, atlılar dönünceye kadar diğerlerinden kurtulmalıydı. Okçulara korkulu bir ölüm bahşedin, gördüğünüz yerde ezin! Piyadeler, mızraklılar ve kılıçlılara! Daha hızlı! Kendisi de ilerledi komutanın, mızraklılarla büyük bir hışımla savaşıyordu. Tek istediği Germe düzeninin bozulmasıydı. Okçu düzeni bozulmuştu bile, Piyadeler, ön saflara ilerlemek için tüm gücünüzü kullanın! Mızraklıları itercesine savaşıyorlardı, arka saflara piyadeler geçerse mızraklı tehditi ortadan kalkabilirdi. İleriye baktı, Kartal hızla geliyordu ufukta. İleriden gelen atlı birlikleri gördü, Birliklere yolladığı mesaj alınmıştı. Takviye gelmişti. Bu kadar gecikmelerine kızmış da olsa sevindi Kaeso. Yeni birlikler, safları aşmama yardım edin!

[Tarih Baba]

Ovanın en ucunda, ufukta beliren atlıların sancakları yükselirken barbarlar son bir güçle saldırıya geçtiler.Köylüleri kesmekle uğraşan atlılar arkadaşlarının yaşadığı tehlikeyi görüp geri döndüler, şimdi Romalılar çember içine alınmışlardı.Takviye kuvvetlerin yetişmesi için saatler vardı daha.Ve en kötüsü de okçular en iyi savunmanın saldırı olduğunu hatırlamış gibi yeniden atışa başlamışlardı.Attıklarının onda biri kendi arkadaşlarına denk gelse de bu savaşı zamanında kazanabilmek için bunun zorunlu olduğuna karar vermiş gibiydiler.Ve doğrusu o çılgın karmaşa içinde kimse okları sorgulayamıyordu.

Barbarlar
460 okçu
530 atlı
845 mızraklı
490 kılıçlı

Romalılar
780 Roma piyadesi
710 Roma atlısı
40 köylü-dağıldılar.-savaş alanını terk ettiler

[Kaeso Atilius]

Köylüler sayıları baya azalarak savaşı terkettiler. Atlılar takviyeleri görünce ger dönmüşlerdi. İki ateş arasında kaldıklarını farketti Kaeso ve bağırdı, Piyadeler, yarıya bölünün, mızrakları çıkartın! Atlılara müdahele edin! Kayıplar vererek çemberi genişletmeye çalıştılar. Okçular ise hala azalmamıştı. Kaeso düşen bir atlının atına bindi ve geri dönen atlıların yanına dizginledi. Mızrak yerine kılıç vardı elinde, iki atlının yanından birini düşürerek geçti, ve yaklaşmakta olan takviye yeni atlıların yanına ilerledi. Size kartalımı kapalı tutun demedin mi! diye çıkıştı takviye liderine.Elimizde değil, onunla başedemedik size kadar takip etti. Herneyse, şimdi zor durumdayız. Düşman atlılarına ilerlemeliyiz hemen. Mızraklarınızı fırlatarak başlayın, sonra kılıçla atlılarla savaşın. Hızlı olmanız çok önemli. Kaeso takviyelerle birlikte atlılara ilerledi. Piyadeleri fazla uğraşmadan atlıların dikkatini çekmeyi başardılar. Tüm piyadeler, şimdi sadece yaya grubuna! Eski atlı birliğinin yarısı da buraya gelsin! Kartal da okçuların peşinde ilerliyordu. Bir kaç okçunun yüzünü paramparça etmişti şimdiden, Kaeso onu durdurmaya çalışmadı. Zor bir savaştı ve kendisini bile feda edebilirdi. Bunu düşünecek vakit yoktu, düşman atlılarına takviyelerden aldığı uzun bir mızrağı fırlattı ve kılıcını çıkardı. Savaş ilerliyordu.

[Tarih Baba]

Barbarlar, Roma süvarileri yetişince çekilmeye karar verdiler.Verecekleri hasarı vermişlerdi.Ağaçlara doğru çekildiler.

Barbarlar
380 okçu
490 atlı
605 mızraklı
350 kılıçlı

Romalılar
610 Roma piyadesi
580 Roma atlısı

takviye kuvvetler henüz kayıp vermediler ama yorgunlar.

[Tarih Baba]

Romalı komutan kaçan barbarları takip etmeye yeltenmedi bile.Askerler yorgundu, Roma atlıları da yavaştı.

Bu gün hayatta kalmalarında büyük pay sahibi olan piyadelerin komutanı Geralt, komutan Kaeso ile konuşmaya geliyordu.Komutana destek olmak için gelmişler ve çok sayıda adam kaybetmişlerdi.Geralt'ın yanında o gün çok iyi savaşmış olan genç Atheas geliyordu.

"Sonunda zafer kazandık komutan Kaeso!" dedi Geralt.

[Kaeso Atilius]

Bunu bir zafer olarak görme dedi nefes nefese bir sesle terini silen Kaeso, bence bir rezillikti. Dönüp tüm atlılara toplanma emri verdi. Kartalı omzunda duruyordu. Bugün piyadelerin atlılardan daha hızlı hareket ettiğini gördüm, biri bana bunun nasıl olduğunu açıklasın. Nasıl olup da atlıların bu kadar geç geldiğini açıklasın. Geralt, bundan böyle takviye istemlerine kendi başımıza gideceğiz dostum. Constantine eskanı neler yapıyor bilmiyorum ama, daha hızlı olmasını ancak biz temin edebiliriz. Her şey daha planlı olmalı.

[Tarih Baba]

Geralt de yüzündeki teri siliyordu ama bambaşka bir nedenle.Efendisinden aldığı emirle birden kılıcını çekip saldırdı, kılıç savunmasız Kaeso'nun zırhını delip karnını kesti.Kartal komutanın ani hareketiyle havaya zıpladı, Geralt yeni bir hamle için kılıcını kaldırdı...

[Kaeso Atilius]

Karnındaki bir yarayla aniden irkildi Kaeso, kartal birden Geraltın yüzünde belirdi, iki sadık asker komutanın yanında toplandı bir anda, Kaeso işaret verdi, kartal ve iki asker tarafından tutulması için Gerald'ın, yaranın yavaşlığıyla kılıcını çıkardı, kanıyordu. Midesine gelmediğini tahmin etti, çünkü o zaman her yanını bir yanma hissi sarardı. Kalbinde de değildi.Hain! iye bağırdı ve var gücüyle kılıcını salladı, kartal Gerald'ın yüzüne ilerliyordu oraya vuramazdı karnına hedef aldı. Gerald tutulurken kılıcını salladı ve Atımı getirin diye bağırdı.

[Tarih Baba]

Geralt zırhlı eldiveniyle kartala bir tokat indirdi, kuş uçarken de kılıcıyla Kaeso'nun hamlesini savuşturdu.Kalkanı yoktu.Tam bu sırada birden kasıldı ve ağır çekimde yere düştü.Kaeso kurtarıcısına baktı, genç Atheas yüzünde bir şok ifadesiyle komutana bakıyordu.

[Kaeso Atilius]

Geralt zırhlı eldiveniyle kartala bir tokat indirdi, kuş uçarken de kılıcıyla Kaeso'nun hamlesini savuşturdu.Kalkanı yoktu.Tam bu sırada birden kasıldı ve ağır çekimde yere düştü.Kaeso kurtarıcısına baktı, genç Atheas yüzünde bir şok ifadesiyle komutana bakıyordu.

Yavaşça kalktı ayağa Kaeso, piyadenin ışık gibi parlamıştı yüzü. Kaeso yerde yatan haini tekmeledi ve kılıcını kalbine sapladı. Bu hızlı hareket sonrasında Atheas'ın yüzüne baktı, bir an geri çekildi. Artık kime güveneceğini bilemiyordu. Minnettarım sana genç dedi ve kartalını yanına çağırdı. En güvenilir iki atlıyı da yanına çağırdı.[b]Aulus, Casius yanımda durun size güveniyorum, yavaşça atına gitti. Asker benimle gel, seni ödüllendireceğim. Genci bir atlı gözetiminde ilerletti. Artık kimseye güven yoktu bu leş kokan ülkede. Atını bir ıslıkla çağırdı yanına.

[Tarih Baba]

Atheas, etrafı kolaçan eden Aulus ve Casius'un arasından geçip komutanı takip etti."Bu benim son şansım, her şey Roma için!" diye geçirdi içinden.Ve elinde tuttuğu kılıcı arkası dönük komutana savurdu, kılıç komutanın zırhsız koluna geldi.Atheas küfredip kılıcını yeniden kaldırdı ama bu sırada Casius haykırarak komutanına yardıma gitti.Atı Atheas'a çarpıp dengesini bozsa da genç ve güçlü Romalı ayakta kalmayı başardı.Kılıcını yeniden kaldırıp "ROMA İÇİN!" diye haykırdı ve komutanın göğsüne doğru hamle yaptı.

[Kaeso Atilius]

Kaeso hızlıca savruldu, Hainin de haini seni. diye bağırarak geriye sıçradı göğsüne gelen hamleye karşı. İki atlı işareti alarak harekete geçtiler,kılıcını hızlıca çıkardı Kaeso ve atlılara önüne geçmesi için işaret verdi koşarken. Atlıları kalkan olarak kullanarak atına doğru ilerledi. Buraları terkedecekti. Bunların bedelini ödeyeceksiniz, bu pisliği öldürmeyin. Anlatacak hikayesi var. Atına atlayarak ilerledi Tylis'i terketmek üzere, iki atlı kazanırsa onu nerede bulacaklarını biliyolardı. Kartalı ve atıyla hızla ilerledi.

[Tarih Baba]

Atheas kılıcını Cassius'un zırhının boşluğuna sokarken komutanın uzaklaştığını gördü.Ordunun geri kalanı bu kargaşadan habersiz dinleniyordu.Atheas da hemen efendisinin yanına gitmesi gerektiğini düşünüyordu.Cassius'u atından atıp onun yerine bindi.

-rp sonu-