Bylazora'ya Doğru-2

[II.Aeimnestos]

Patrik Agust’u kutsal suyla kutsadı ve katmüyonu yedirdikten sonra kutsal suyla göğsüne haç çizerken şöyle dedi:
“Baba Oğul ve Kutsal Ruh adına seni kutsuyorum General Agust Tanrı sana büyük zaferler bahşetsin.” Odadaki diğer kişiler hep bir ağızdan “Amen” dediler. Sonra balkona yürüdüler ordu Constantinople’nun en geniş ve uzun sokağını baştanbaşa doldurmuştu. Ordunun öncü birlikleri Patriğin bulunduğu balkonun hemen altındaydı. Dahası bütün halk sokaklara pencerelere dökülmüş orduyu izliyordu. Birden ordu hazır ola geçti. Ve General Agust ordunun başına geçti. Patrik kendisiyle övünüyordu içten içe. Zira bu kadar kısa zaman hepsi Hristiyanlardan oluşan bu denli büyük bir ordu kurmak kimsenin harcı değildi. Sonra Patrik orduya hitap etmek için birkaç adım öne çıktı ve balkonun pervasına iyice yanaştı. En gür sesiyle konuşmaya başladı:
“Ey muzaffer ordunun askerleri;
Size böyle sesleniyorum çünkü sizin gibi Tanrının desteğini almış askerler asla yenilmezler. Sizin göreviniz çok önemlidir. Gidin ve o asi Gedipleri sürün toprakları alın köyleri yıkın. Yıkın ki Bizans ile, Doğu Roma ile uğraşmak ne demekmiş öğrensinler. Korkmayın Tanrı ölenleri cennetle hayatta kalacakları zaferle müjdeliyor. Yürüyün muzaffer askerler. Tanrı size güç ve zafer bahşetsin.”
Bu sözlerden sonra bütün ordu halk hep bir ağızdan “Amen “ dediler. Sonra General Agustun emriyle yürüyüşe geçtiler. Bir yılan gibi kıvrılarak ilerliyorlardı. Flamalar şanlı bir şekilde dalgalanıyordu.