Sefer'e Doğru!

[Aelric [ÖLÜ]]

Tarih: 17 Temmuz 471

Birbirine vuran baltalar, atılan savaş çığlıkları ve uzun barbar sakalları. Vandal ordusu hazırdı ve Vizigotlar'la çarpışmak için sabırsızlanıyorlardı. Adalardan gelen son askerler bir kaç gün dinlendi.

- Bu plan kusursuz! diye çığlık attı Aelric.

- Dodonis çok uğraşmışa benziyor! diye karşılık verdi Adalbert.

- O kadar da abartmayın! Sadece bir plan işte! diye alçakgönüllülüğünü korudu Dodonis.

- Planı yapmakla bitmiyor! İş benim gibi usta denizcilere kalıyor! dedi dalga geçer bir tabırla Poullo.

- Neyse, plandan çok yiğit savaşçılara ihtiyacımız var. Elimizdeki askerler, hala Vizigotları yenebilecek sayıda değil. dedi Aelric; dört adam, başını bir yöne çevirmişti. Çevirdikleri yön, sesi içeriye sokan dar pencereydi.

O günü anlatan birinin sözleri...

Néfta, fazla güneydedir ama kabilelerin en büyüğüdür. Néfta'nın şefleri, her zaman Tunisi'ye karşı gelmişlerdi ancak gene de duydukları ufak sevgiden dolayı ayaklanmamışlar, sadece kabile toplantılarında onları terslemişlerdi. Ancak şimdi, hiç bir kötülük kalmamıştı aralarında çünkü sefer vardı! Néfta ve oldukça güneyden gelen, toplantıya gelmemiş olan, çünkü Néfta kabilesine bağlı olan Douz kabilesi, adamlarını toplamıştı. Ben de savaş için en iyi baltalarımı seçerken sesi duydum. Böyle boru sesi duymamıştım. Şehri bir sevinçtir aldı. Bizerte'de bu kadar sevinç görülmemiştir. Ordunun gücü kat kat artmıştı sanki...

Tüm kabileler toplanmıştı ve gemilere binildi. En önde Maktar, en arkada Jendouba ve Dougga gidiyordu. Çok yakın akraba olan Tunisi, Keubia ve Monastır kabileleri, birleşmişti ve en ortadan giderek en büyük gücü oluşturuyordu. Kapı çaldı ve Dodonis, yanında bir adamla kamaraya girdi. Önlerindeki haritayla plan yapan Aelric ve Adalbert, Dodonis'e doğru döndü.

- Asker sayısı hesaplanmış. dedi Dodonis ve yanındaki adam konuştu:

[Aelric [ÖLÜ]]

Tarih: 17 Temmuz - 13 Ağustos 471

- Yaklaşık 180.000 askerimiz var. 150.000'i ordu, 30.000'i kabile savaşçısı. diye konuştu asker. Aelric, bunun üzerine başını havaya doğru kaldırdı. Asker, selam vererek geriye doğru yürüdü. Alçak kapıdan başını eğerek dışarı çıkarken, Dodonis, kapıyı kapatmak için yürümeye başlamıştı. Dodonis'in kapıyı kapatmasıyla birlikte konuşma başladı.

- Seferin şartları ne olacak?

- Askerlerin moralini artırmak için topladıkları ganimetlerin 4'te 1'ini değil, 3'te 1'ini vermeyi düşünüyorum.

- Bu gerçekten iyi olur. Peki köy ve şehir yağmaları?

- Alınan ticari malların yarısına el koyacağız. Altınların tümüne el koyup rütbelere göre dağıtacağız. Kadınlardan beğendiklerimizi biz alacağız, diğerlerini ise yüksek rütbeden düşük rütbeye seçecekler. Köy yağmasındaysa direk kadınları alabilirler.

- Ele geçirilen gemileri ben alabilir miyim? dedi Poullo.

- Gemilerden bazılarını Tunisi'ye götürmeyi düşünüyorum. Diğerlerini sen alabilirsin. Şehirler yağmalanıp yakılacak. Şehirlerin fethinden sonra, yaşlı-çocuk demeden tüm Vizigotlar katledilecek. Orada yaşayan Vandallar ve Burgundlar hariç tüm halk soykırıma tabi tutulacak. Şehirde taş üstünde taş kalmayacak. Kabileleri kendi yanımıza çekmeye çalışacağız.

Uzunca bir süre daha tartıştılar. Günler günleri, haftalar haftaları kovaladı. Palma ve diğer adalardan destekler geldi. Düşman topraklarına inmeye bir kaç gün kala, gemilerin kaptanları bildiriyi* okuyordu. Bu bildiride yağmanın şartları yazıyordu.

- Savaşmayanlar yağma alamayacaktır.
- Köy ve meydan savaşı yağmalarında, askerler yağmaladıklarının 1/3'ünü alacak.
- Şehir savaşlarında toplanan altınlar, rütbelere ve savaştaki duruma göre dağıtılacak.
- Şehirden alınan ticari malların yarısı, köyden alınan ticari malların 1/3'ü, kervanlardan alınan ticari malların 1/4'ü askerlere verilecektir.
- Kadınları yüksek rütbeliler öncelikli seçecektir. Köy yağmasında ise yüksek rütbeliler seçmeyecek, kadını ilk kim alırsa onun olacaktır.
- Şehir ve köy yağmalarında, alınabilen her şey alınacaktır. Vandal ve Burgund olmayan tüm halk katledilecektir. Vandal erkek ile evli olan kadınlara tecavüz edilmeyecek ve öldürülmeyeceklerdir. Vandal kadınlara da tecavüz edilmeyecek, ancak kocaları öldürülecektir. Diğer kadınlar ise yeteri kadar iş gördükten son öldürülecektir.
- Ele geçirilen gemiler, Krallık ve Denizci Poullo tarafından paylaşılacaktır.
- Şehirler yakılacaktır. Geriye külden başka bir şey kalmayacaktır. Gerekli görülürse tüm ormanlardaki ağaçlar kesilecek şehirlerin yeniden kurulmasında kullanılacaktır.
- Sefer, toprak alma seferidir. Ele geçirilen topraklar Vandalların olacaktır. Şehirler tekrar kurulacaktır ve Vandalların yaşaması için düzenlenecektir.
- Bir tek tarlalar ve madenler yakılmayacaktır.

Bunlar belki de ırkçılığın tohumlarıydı.

--- RP SONU---