Hatra'dan Yükselen Sasaniler

[Nemrouz]

26 Ağustos 471

Büyük bir saraydı burası. Büyük, taştan tuğlalarla örülmüş, işçilik gerektiren duvarları vardı. Seleucia'daki saray kadar büyük değildi ama. Nemrouz, uyanmıştı ve cama doğru yürüyüp de şehre baktığında, ordusunu gördü. Günlerdir antrenman yapıyorlardı. Fillere bindirilen küçük binaların içinde mızraklı askerler vardı. Şah'ın camdan baktığını gören ordular, Şah'a doğru döndüklerinde, gökyüzündeki ışık çok parlaktı. O kadar palaktı ki, vuran ışığın etkisiyle Yüceler Yücesi Nemrouz, daha da yüce gözüküyordu. Çıkan ses ise, tüm orduyu derinden etkiledi.

- Ya Mazda'nın adıyla! Şah, ordusuna seslendi. Tek bir şey uğruna toplanmış bir orduya, öldürmek için.

- Ahura Mazda! Ordudan gelen ses oldukça gürdü. Karşılarına ne gelirse Mazda uğrunda öleceklerini belli ediyorlardı.

- Peygamberimizin emri! Şah, Zerdüşt'ün adını anmadan sefere çıkarlarsa, başarısız olacağına inanıyordu.

- Hazretli Zerdüşt! Ordu, peygamberleri Hazretli Zerdüşt'ü andı.

- Doğu'nun büyük gücü, Batı'ya hükmedecek! Doğan yeni güç, zafer yolundan şaşmayacak. Mazda bize gücü bahşetti, verimli toprakları bize sundu, altın bir tepside. Şimdi ise bize sunduğu şey zafer! Ve ona inanmayan aptalların sonu! KİMİN İÇİN YÜRÜYECEĞİZ?!!! Şah'ın son cümlesi oldukça yüksek çıkmıştı. Şah, ellerini sallayarak soruyordu.

- MAZDA İÇİN! Ordu, galeyana gelmişti. Hepsi de deli gibi yerinde duramıyordu. Nemrouz'un sonradan gelen sesiyle sustular.

- KİMİN İÇİN SAVAŞACAĞIZ?!!! Nemrouz, kılıcını çekmişti ve güneşin ışığıyla parlıyordu Sasani Hilali.

- ZERDÜŞT İÇİN! Ordu daha da fazla hareketlendi. Öyle hareketlendiler ki, Nemrouz'un kaldığı kulenin etrafında iki tur attılar. Delirmiş gibi koşarken, dillerinde aynı söz, gözlerinde aynı ışık vardı.

- KİMİN İÇİN ÖLDÜRECEĞİZ?!!! Emrini vermişti Nemrouz, ölüm için savaşacaklardı.

- ULULAR ULUSU, YÜCELER YÜCESİ, MAZDA'NIN ELÇİSİ, ZERDÜŞT'ÜN KARDEŞİ, SASANİLERİN LİDERİ, NEMROUZ İÇİN! Ordu, Şah'larının adını söyledi ve diğerlerinden daha gür çıktı bu ses. Daha sonra, Nemrouz'un, eskisine nazaran daha az çıkan sesi, bağırışları kestirdi.

- Şimdi, yürüyün ordularım! Kuzeye gidiyoruz. Ermenistan, romalı kanına doyacak! Hedefimiz, Van Kalesi'dir. Nemrouz'un sesiyle ordular birden kapıdan dışarıya sel gibi akmaya başladı. Başlarında komutanları vardı. Komutanlar, orduyu düzgün bir biçimde sıraladılar. Filler, arkadan getiriliyordu ama orduyla aralarında en fazla 10 metre vardı. Nemrouz'un atıyla ordunun başına geçmesiyle, hareket başladı. Kuzeye ilerliyordu ordu. Köprünün ardına geçecek, ve orada savaşacaklardı.

-- RP SONU--