Kavimler Savaşı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yeni Bir Diyar

3 posters

Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Yeni Bir Diyar

Mesaj  Arthur Barrfhionn Cuma Ara. 03, 2010 10:20 pm

24 Eylül 471

At nallarının sesinden başka hiçbir çıt yoktu. Britanya'dan Burgund Diyarı'na kadar türlü badireler atlatarak gelmişlerdi. On bir sadık yoldaşından başka, ülkesinden kalan hiçbir anısı yoktu. Arthur Barrfhionn ölmüştü! O geçmişte silik bir anı olarak kalacaktı!

O Saksonlar, o hayvan Saksonlar, kim bilir belki de babasını, bütün ailesini, soylu ırkını çoktan katletmişlerdi. Arthur, her gün düzinelerce kez yaptığı gibi, gözlerine hücum eden yaşları engellemek için gözlerini kırpıştırdı. "Bran," diye fısıldadı yanındaki adama. Bran, yere dökülen yapraklara bakmadan prensine döndü. "Emredin Lordum."

Kan çanağına dönmüş gözlerini Bran'dan kaçırmaya çalıştı. "Bu yöreyi tanıdığını söyledin..." Bran, Arthur'un sözünü kesti. "Elbette Lordum, bulunduğumuz bölgeye Vicus Markomanni derler."

Arthur, gözlerini hüzünle kapadı. Aşkını düşündü, aralarında fersahlar vardı. Korumaya yemin ettiği toprakları, tutkuyla bağlı olduğu vatanını düşündü. Kafasını dağıtmaya çalıştı, yine de gözlerinin önüne kanlar içinde ismini haykıran Alvienn'in hayalinden başka bir şey gelmiyordu.

Bir zamanların cesur Kelt prensi, atının üzerinde sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. O bir korkaktı, burada da tutunamazsa bir hiç olacaktı...

Kafasını başka yöne çevirdi ve titreyen bir sesle konuştu. "Baylar, burada biraz mola verebiliriz." Hızla kukuletasını başına geçirdi ve ağaçların arasında kayboldu. Ulu bir çınar ağacına sırtını dayadı ve olduğu yere çöktü.

Gözyaşlarına hakim olamıyordu artık, tek tesellisi hıçkırıklarının yoldaşları tarafından duyulmayacak olmasıydı. "Neden? Neden benden uzakta? Tamam, yurdumu elimden almalıydınız tanrılar! Ama aşkım olmadan ben yaşayamam... Yaşayamam..." Gözyaşları artık bendini aşan bir nehir gibi gözlerinden akıyordu, sürekli onu düşünmek istiyordu ama bu genç adama acı veriyordu. Acıyla inledi. "Ben onu seviyorum! O benim için nefes gibiydi, hayatıma anlam katan tek şeydi, şimdi yaşam anlamsız!"

Birden ağaçların arasından bir figür yaklaştı. Onu kolaylıkla tanıdı, Bran'dı. "Kendinizi bu kadar üzmeyin prensim." Arthur ayağa kalktı, Bran'ın omzuna kafasını gömerek acıyla ağlamaya başladı. "Yapamıyorum," diye fısıldadı kuru bir sesle. "O bana ne yaparsa yapsın, ben sonsuza kadar onu seveceğim, ona tapıyorum, anlıyor musun?"

Arthur Barrfhionn, her ne kadar bir hiç olsa da, aşkına kavuşmak için çılgın bir savaşçıya dönüşebilirdi...


En son Arthur Barrfhionn tarafından C.tesi Ara. 04, 2010 5:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Arthur Barrfhionn
Arthur Barrfhionn

Mesaj Sayısı : 51
Kayıt tarihi : 27/08/10
Rütbe : Kelt Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Karlheinz Leonhard C.tesi Ara. 04, 2010 9:17 am

Karlheinz, başındaki hüzün bulutlarını da yanına almış, kara ormanda hem ağaçların, hem de hayal bulutlarının arasında dolaşıyordu... Ordu toplanacaktı, planlar hazırdı, kanlı Lovosice baskınına bir kaç hafta kalmıştı. Bütün askeri şeflerin durumdan haberi vardı, baskından önceki son zamanlarını aileleriyle geçiriyorlar, gülüp eğleniyor, içiyorlardı.

Karlheinz'ın hala kendi ailesi yoktu.

Babası Markomanni'de kalacaktı, o yüzden askerleriyle vakit geçirmeye devam ediyordu. Theodor'un ise böyle birşeyi umursadığı bile yoktu. Fakat Karlheinz, her ne kadar belli etmese de, bir Germen'e ve arkadaşlarına, hatta kardeşine bile oranla daha duygusaldı. Şöminesi yanan bir evin, koşuşturan sağlıklı çocuklarının, mutlu bir evin hayalini kuruyordu Karlheinz.

Bunları savaşmadan elde edemeyecekti, iskelenin sonuna kadar gitmişti, sadece denize atlamak, kendini soğuk sulara bırakmak kalmıştı. Bu noktadan sonra vazgeçemezdi.

Zafer kazanmadan, Mathilda'sına dönemezdi.

"Ben onu seviyorum! O benim için nefes gibiydi, hayatıma anlam katan tek şeydi, şimdi yaşam anlamsız!" Aslında bu anlama gelen ses, Karlheinz'a anlaşılmaz bir inleme olarak gelmişti.

Uzaktan gelen bu zayıf, acı dolu haykırış düşüncelerini bir bıçakla kesmişçesine, ikiye böldü.

Burası kara ormanlardı, kurtlardan, baykuşlardan başka kim ziyaret ederdi ki?

Her ne kadar gizlenmekte başarısız da olsa, Karlheinz'ın yurduydu burası. Elinden geldiğince odunlara basmadan ilerledi. Eli yanına almadığı muharebe baltasını aradıysa da bulamadı, panikle her zaman yanında taşıdığı iki adet tek taraflı baltayı buldu.

Biraz daha yaklaşınca iki silüet gördü, parlak zırhlar içerisinde... Germen olmadıkları her hallerinden belliydi, sakalsız yüzleri, ağır zincir zırhları, uzun kılıçlar... Bunlar büyük Britanya adasından geliyorlardı. Karlheinz baltalarına daha sıkı sarılmıştı ki;

Adamlardan birinin ağladığını gördü. Daha da dikkat kesilerek izledi. Adamın ruhu acıyordu, canı değil. Sesi yanmış bir orman kadar hüzünlüydü ancak, yalnız bir savaşçının gururunu da taşıyordu. Bir anda sıkı sıkı duran elleri gevşedi, baltaları yere baktı, adamın büyük acısını paylaşırcasına.

Saklandığı yerden yavaşça çıkarak adamlara kendini gösterdi. Konuşarak anlaşamayacaklarını biliyordu, tek kelime etmeden adamın tam karşısında bağdaş kurdu ve baltalarını çapraz biçimde yere koydu. Fakat yine de bir umutla sordu:

"Aranızda Germen dilini konuşabilen var mı?"

Kara ormanın hüzünleri katlayan havasına sessizlik hakim oldu, yüzlerce yıllık ağaçlar iki adamın acısına yas tutuyordu...
Karlheinz Leonhard
Karlheinz Leonhard

Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 29/10/10
Konum : Lovosice

http://www.acmayindedeler.blogspot.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Arthur Barrfhionn C.tesi Ara. 04, 2010 6:55 pm

Arthur hala ağlamaya devam ediyordu. Ulu ağaçların arasındaki ayak seslerini duymuştu, ne de olsa orman bilgisinde ustaydı. Ama hiçbir şeye aldırış etmiyordu artık. Sonunda ağaçların arasından bir adam çıktı; içindeki hayret ve hüzün yüzüne vuruyordu. Adam usulca karşısına oturdu ve elindeki baltaları da yere koyarak konuştu.

"Aranızda Germen dilini konuşabilen var mı?"

Bran ve Arthur birbirlerine bakarak gülümsediler. Saksonlarla düşman olmanın kazandırdığı bir şeydi bu, Germen lisanını biraz aksanlı olsa da konuşabiliyorlardı, hem Arthur eğitimi sırasında Germen kavimleri arasında bulunduğu için bu dili ana dili gibi konuşabiliyordu. Gözlerindeki yaşları silip genç adama baktı.

"Elbette, dostum ve ben Germen lisanını çok iyi biliriz."

Adamın yanına doğru yürüdü ve onun karşısına oturdu. "Adınız nedir?" Sonra gururlu bir tavırla kendisini tanıttı. "Ben Britanya diyarından Arthur. Kelt ordusundan bir subayım, yoldaşlarım ise askerlerimdir."

Bran'ın esnemeye başladığını gördü Arthur ve güneşin battığını fark etti. "Affınızı diliyorum efendim, biz yol yorgunuyuz, ama siz bu gece misafirimizsiniz. İzninizle biraz dinlenmek istiyoruz." Sonra ayağa kalktı ve bir çınar ağacına yaslanıp uykuya daldı.
Arthur Barrfhionn
Arthur Barrfhionn

Mesaj Sayısı : 51
Kayıt tarihi : 27/08/10
Rütbe : Kelt Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Alvienn C.tesi Ara. 04, 2010 7:00 pm

Kaldığı küçük hanın köhne odasında, masanın başında oturmuş yazdığı mektubu gözden geçiriyordu.

" Babacığım,

Herşeyden önce sağlıklı ve güvende olduğumu bilmenizi isterim. Umarım bana çok öfkelenmemişsinizdir ve beni anlıyorsunuzdur. Bunu yapmak zorundaydım. Kalbimde size duyduğum sonsuz sevgi ve sadakatten asla şüphe duymayın; ancak şunu da bilin ki, Arthur biryerlerde hayattaysa, yerim onun yanıdır.

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle...

Kızınız Alvienn. "



Suratını buruşturup mektubu yırtmayı düşündü. Bu hiçbir işe yaramayacaktı. Hayatını kızına adayan babasından habersiz, aldığı bilginin doğruluğundan emin bile değilken, yanına aldığı birkaç iz sürücü ve muhafızla yollara düşmüştü. Şu birkaç basit satır neyi değiştirirdi ki...

Savaştan geri dönen sadık askerlerden biri Arthur hakkında önemli haberlerle dönmüştü geriye. Alvienn de bunu öğrenir öğrenmez, düşüncesizce yollara düşmüştü. Haftalardır yollardaydılar. Buna hiç de alışık olmayan genç kadın, sonunda Prensi bulmanın ve onu geri döndürmenin umuduyla dayanıyordu. Bir şekilde arayı kapatmak zor olmadı. Arthur ve beraberindekilerin ağır yol aldığını tahmin ediyordu kadının yanındaki iz sürücüler. Son günlerde, izlerin ne kadar yeni olduğu hakkında umut verici yorularda bulunuyorlardı. Bu sözler su serpiyordu Alvienn'in içine. Sevgilisine kavuşmasına sadece birkaç gün kalmış bile olabilirdi.

Şimdi bir handa bulunmasının sebebi ise, yol üzerinde bir tane bulmuşken -kötü bile olsa- bu fırsatı değerlendirmek istemeleriydi. Gönülsüzce de olsa mektubu katlayıp mühürledi ve yan odada kalan askerlerden biriyle eve göndermek üzere hazır etti. Yatağına uzanmak için yerinden kalktı. Bu sırada kapısı aceleyle vuruldu. Gelen, yoldaşlarından biriydi ve memnun bir gülümsemeyle, Prensin yerini bulduğunu haber veriyordu. Ağlamakla, kahkaha atmak arasında tuhaf bir sarsıntıya tutuldu. Bir müddet sonra kendisini topralayabildi ve yola koyuldular. Son anda aklına geldi de, mektubu askerlerden birine verebilmeyi akıl etti.

Alvienn'in karnına kramplar giriyordu. Mutlu, heyecanlı bir o kadar da endişeliydi. Daha önce hiç böylesine bir düşünceye kapılmamıştı ama ya Arthur değiştiyse, ona eskisi kadar değer vermiyorsa ve bu yüzden onu gördüğüne sevinmezse ?

Grubun başını çeken asker atları durdurdu ve buradan sonrasını yürüyerek ilerleyeceklerini söyledi. Ağaçlık bir alana gelmişlerdi ve birkaç dakikalık yürüyüşten sonra küçük bir ateş görüldü. Buradan sonrasını yalnız yürüyeceğini belirterek, ısrarlarına rağmen diğerlerinden ayrıldı Alvienn. Daha önce hiç olmadığı kadar cesur davranmaya başladığının farkında bile değildi. Yaklaştığı grubun yanı başında nöbet tutan iki kişi vardı ve kendisini fark edince ayaklanıp silahlarını çektiklerini gördü. Alvienn silahsız olduğunu göstermek üzere ellerini iki yana açtı. Gözleri Arthur'u arıyordu. Ayaklanan diğer adamların arasından uzun boyuyla sıyrılan, aradığı adamdı. Başlığını yavaşça geriye atarken konuştu:

" Amacım savaşmak değil. Haftalardır benim için çok değerli olan birini arıyorum." Gözleri gecenin karanlığında ışıl ışıldı. "Ve sonunda onu buldum."
Alvienn
Alvienn

Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 11/09/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Arthur Barrfhionn C.tesi Ara. 04, 2010 7:11 pm

Arthur gözlerini açtığında Bran'ın tepesinde dikildiğini ve onu sarstığını fark etti. "Prensim! Uyanın!" Arthur yorgunlukla gerindi ve kaşlarını çatarak Bran'a baktı. "Ben prens değilim, misafirimiz burada..." Ancak Bran nefes nefeseydi. "Karşı yönden dokuz atlı geliyor efendim."

Arthur ayağa kalkıp Cumhacht'ı eline aldığında bütün yoldaşları ayaklanmıştı ve bir yöne doğru bakarak kılıçlarını çekiyorlardı. Cumhacht, ateşin ışığında kırmızı bir alevle parladı ve Arthur'da o yöne doğru ilerledi.

Bir şekil atından inerek onlara doğru yaklaştı. Arthur diğer adamların gerisinde duruyor ve kılıcının kabzasını öfkeyle sıkıyordu. Şekil yaklaştığında bunun bir kadın olduğunu fark etti, başlığını attığında ise heyecandan çarpılmış gibi oldu. "Amacım savaşmak değil. Haftalardır benim için çok değerli olan birini arıyorum."

Bu ses... "Ve sonunda onu buldum." O suret ona bakıyordu, gecenin karanlığına güneş gibi doğmuştu. Arthur ne yapacağını şaşırdı, tam geçmişini arkasında bırakmışken, yeni bir hayata başlamışken... "Alvienn," diye fısıldayabildi yalnızca.
Arthur Barrfhionn
Arthur Barrfhionn

Mesaj Sayısı : 51
Kayıt tarihi : 27/08/10
Rütbe : Kelt Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Alvienn C.tesi Ara. 04, 2010 7:37 pm

Genç Prensin gözlerindeki şaşkınlık Alvienn'in gülümsemesine sebep oldu. Karşısındaki manzara herşeye değerdi. Küçük adımlarla, Arthur'a doğru ilerledi. Kılıcını hala sımsıkı tutuyordu elinde. Askerler yolundan çekildiler yavaşça. Büyük ihtimalle Prens ve Alvienn'i başbaşa bırakmak istemişlerdi. Aralarında yalnızca birkaç adım vardı şimdi. Yavaş yavaş gülümsemesi soldu genç kadının. Yolda aklına düşen kötü düşünceler yeniden ele geçirdi onu. Haklı mı çıkmıştı? Neden ona koşmuyor, sarılmıyo,i onu özlediğini söylemiyordu? Neden böyle soğkl davranıyordu? Sebebinin sadece içinde bulunduğu şaşkınlık olmasını diledi. Sesinin titremesine engel olmaya çalıştı ama gözleri dolmuştu:

" Arthur? Hiçbir şey söylemeyecek misin?"
Alvienn
Alvienn

Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 11/09/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Arthur Barrfhionn C.tesi Ara. 04, 2010 7:56 pm

"Arthur? Hiçbir şey söylemeyecek misin?"

Genç adam hüzünle arkasını döndü ve görüşünü bozan yaşları sildi. Titreyen bir sesle yavaşça konuşmaya başladı. "Alvienn... Seni beklemiyordum." Kalbi, göğüs kafesini parçalayacak gibi atıyordu. Kulaklarında bir uğultu başladı ve soğuk terler alnından döküldü.

Etrafına baktı, hiç kimse yoktu. Askerleri onları yalnız bırakmıştı. Birden Alvienn'e, evrendeki bütün aşkla bağlı olduğu kadına döndü. Ellerine baktı, ikisi de titriyordu. Alvienn'i kolundan tutup nazikçe kendine çekti. "Alvienn, seni seviyorum." Saçlarını yavaşça okşamaya başladı, en ufak bir hareketinde zarar görecekmiş gibi korkuyordu. "Her anımda sen vardın, rüyalarımdan çıkıp gerçek hayatıma girmeye başlamıştın, baktığım her yerde seni görüyordum, ama..."

Tekrar Alvienn'i bırakıp arkasını döndü. "Ben," nasıl anlatacağını bilemiyordu. "Alvienn, ben... Yeni bir hayata başlamak istiyorum. Artık Arthur Barrfhionn ölmüş gibi davran. Seni tüm ruhumla seviyorum, ama geçmişim yok artık..."
Arthur Barrfhionn
Arthur Barrfhionn

Mesaj Sayısı : 51
Kayıt tarihi : 27/08/10
Rütbe : Kelt Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Alvienn C.tesi Ara. 04, 2010 8:18 pm

Türlü ihtimalleri göz önünde bulundursa da almayı beklemediği cevapla karşı karşıya kalınca açıkça afallamıştı genç kadın. Duyduklarını sindirmek için sessiz kaldı. Hoş konuşmaya çalışsaydı da başarabilir miydi ki ?

" Seni şimdi burada bırakıp, arkamı dönüp gidebilir miyim sanıyorsun?" Gözyaşlarını sildi ve bu kadar zayıf olduğu için kendisine kızdı. Keşke kendine biraz daha hakim olabilseydi. "Yapamam... Ben... Bunu neden yapmak istiyorsun bilmiyorum ama, olduğun kişiden başkası olamazsın, Arthur. Eğer gerçekten herşeyden vazgeçeceksen, hiç olmazsa beni kabul edemez misin?" Arkası dönük adama yaklaşıp başını, onun sırtına yasladı. "Arthur..." Tükenmişti...
Alvienn
Alvienn

Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 11/09/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Arthur Barrfhionn C.tesi Ara. 04, 2010 8:25 pm

"Seni şimdi burada bırakıp, arkamı dönüp gidebilir miyim sanıyorsun?"

Arthur birden afalladı. Bu cevabı beklemiyordu. Yaptığı şey... Alenen aptallıktı. Alvienn'de onu seviyordu, evet, Alvienn'de onu seviyordu! Arthur, aşkına sezdirmeden tebessüm etti.

"Yapamam... Ben... Bunu neden yapmak istiyorsun bilmiyorum ama, olduğun kişiden başkası olamazsın, Arthur. Eğer gerçekten herşeyden vazgeçeceksen, hiç olmazsa beni kabul edemez misin?"

Haklıydı. O, Kelt prensi Arthur Barrfhionn olarak doğmuştu ve her ne kadar kaçsa da Arthur Barrfhionn olarak ölecekti. Öyle de olmalıydı. Bu söyledikleriyle birlikte Alvienn'e daha çok bağlandı. Birden Alvienn'in sırtına yaslandığını hissetti. Bunu özlemişti...

"Arthur..." Sonunda ona döndü. "Beni affet, aslında sorması gereken benim: Sen beni kabul edebilecek misin? Ben bir korkağım Alvienn, savaş alanından korkaklar gibi kaçtım! Ülkemi yazgısına terk ettim. Buralarda sürünüyorum işte," Alvienn'in elini tuttu ve devam etti. "Alvienn seni seviyorum!" Nazikçe ona sarıldı ve sevdiği kadını öptü. "Hala benimle kalmak istiyor musun? Senin bunu bana sormana şaşırdım, ben seninle her saniye birlikte olmak istiyorum! Yanımdan hiç ayrılma, olur mu?" Gözyaşlarının arasından gülümsemeye çalıştı. Bunlar mutluluk gözyaşlarıydı.
Arthur Barrfhionn
Arthur Barrfhionn

Mesaj Sayısı : 51
Kayıt tarihi : 27/08/10
Rütbe : Kelt Prensi

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Alvienn C.tesi Ara. 04, 2010 9:03 pm

"Seni bulmak için herşeyi bir kenara bırakıp, buraya geldim. Bu yeterli bir kanıt değil mi? Yanındayım ve elimden geldiğince de olacağım." Islak yüzü artık gülüyordu. Sonunda sevdiği adam kendine gelmişti, onun kollarındaydı. Prensinin yüzünü ellerine aldı ve tutkuyla öptü onu. Uzaktan onu izleyenler başlarını yavaşça başka yöne çeviriyorlardı. Bu Alvienn'in kıkırdamasına sebep olmuştu. Daha ciddi bir tavırla Arthur'a döndü:
" Seni uzun zamandır, belki senden bile iyi tanıyorum. Birçok şey olabilirsin ama kesinlikle korkak değilsin. Hatta neredeyse, bunu yaptığına seviniyorum. Hayattasın ve yanımdasın. Herşey düzelecek." Rahatlamış hissediyordu. Huzurluydu. Başını Arthur'un göğsüne yaslayıp, gözlerini kapadı.
Alvienn
Alvienn

Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 11/09/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Karlheinz Leonhard C.tesi Ara. 04, 2010 10:05 pm

Bir Kelt Prensi.

Şaşkınlığını gizleyerek, havadis alma işini sonraya bıraktı.

Karlheinz uyuyan Prens'i görünce, kimliğini bile açıklamadan Bran denen Kelt'le biraz sohbet etti. Yarım yamalak Germence bilmeleri büyük şanstı, zira Karlheinz bugüne kadar Kelt'lerin kendi dilleri olduğunu bile bilmiyordu.

Sonrasında eve döndü, başında düşünce haleleriyle. Rahatça uyuyamadı bile, yatağı onu daralttı. En sonunda gece gözlerine yıldız tozunu serpti, Karlheinz'ın göz kapakları ise bu rahatsız uykuya razı oldu.

Sabah tekrar erkenden kalktı Karlheinz, yanına Axel ile birlikte on adamını da alıp, Prens'i gördüğü yere gitti.

Adamlar çoğalmıştı. Ve... Ve bir kadın, sarı saçları omuzlarından aşağı altın nehirleri gibi akan... Öncesinde gözlerine inanamadı, bütün Burgonya'da bu kadını asla görmemişti. Daha da yaklaştı, bunun bir kadın olduğuna emin oldu.

Ve Prens... Dünkü hazin halinden eser yoktu, mutlu bir gülümsemeyle, huzura varmış görünüyordu. Karlheinz bu tabloyu bir süre izledi fakat, Axel oflayıp puflamaya başladı. Arkadaşına döndü Karlheinz, işaret parmağını dudaklarına getirerek susmasını istedi.

Bir süre, on Burgund mutluluğu izlediler. Fakat askerler de sıkılmaya başlayınca Karlheinz bütün cüssesini ortaya çıkararak, gür sesiyle konuştu:

"Ben Karlheinz Leonhard, Burgund Prensi. Lütfen bizi takip edin Kelt efendiler." Utanarak ekledi: "Ve, güzel hanımım. Bir ormanda uyumak yaraşmaz bir Prens'e, ve güzel bir hanım kirlenmemeli burada." Arkasını dönüp, Markomanni'ye doğru yürümeye başladı. Bir kaç adım gittikten sonra Keltlerin onu takip etmediğini, şaşkınlıkla bakındığını gördü. Tekrar konuştu:

"Hadisenize! Burgundların konuk odalarına gidiyoruz..."

Keltler onu takip etmeye başlayınca, sabahın güneşine çevirdiler yüzlerini ve ayakları, onları kaderlerine götürmeye devam etti.
Karlheinz Leonhard
Karlheinz Leonhard

Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 29/10/10
Konum : Lovosice

http://www.acmayindedeler.blogspot.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yeni Bir Diyar Empty Geri: Yeni Bir Diyar

Mesaj  Alvienn C.tesi Ara. 04, 2010 10:39 pm

Başını kaldırdığında yerinde irkildi genç kadın. Etraflarında fazladan birkaç adam vardı, tanımadığı adamlar... Telaşla Arthur'un koluna yapıştı ama Prens onu yatıştırdı çünkü o, bu adamları tanıyordu. Tam da o anda lafa girmişti yabancı:

"Ben Karlheinz Leonhard, Burgund Prensi. Lütfen bizi takip edin Kelt efendiler.Ve, güzel hanımım. Bir ormanda uyumak yaraşmaz bir Prens'e, ve güzel bir hanım kirlenmemeli burada."

Soran gözlerle Arthur'a döndü. Aldığı onayla birlikte hep beraber, onları takip ettiler. O ana kadar fark etmemişti ama Alvienn üşüyordu. Bir o kada da yorgundu. Ama şikayet etmeyecekti. İstediği tek birşey vardı ve ona da bu gece sahip olmuştu.

Yürürken, Burgund Prensini inceledi ve Burgund odaları diye adlandırdığı yerin neye benzediğini merak etti.


-RP SONU-
Alvienn
Alvienn

Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 11/09/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz