Kalede Son Akşam
Kavimler Savaşı :: KAFKASYA :: Kotais
1 sayfadaki 1 sayfası
Kalede Son Akşam
Ufukta ağır ağır yok olan güneşin ardında bıraktığı kızıl göğü izliyordu. Zihninde dolanıp duran onca düşünceye rağmen dinlendirici bir etkisi vardı manzaranın. Yüzüne vuran hafif rüzgarın şimdi biraz daha serinlediğini hissedebiliyordu.
Yaklaşan birinin ayak seslerini duydu. Keskin ter ve şarap kokusu bunun Ikarus olduğunu haber veriyordu bu yüzden ardına dönüp bakmadı. O da sessizce Leira gibi gözlerini dikmişti göğe. Neredeyse yaşlı sayılabilecek adam sorumluluğu altındaki adamlara eğitim veriyordu. Bu saatlerde de günlük rutini bitmiş olurdu. Genç kadın ise tamamen gözlemde bulunmak amaçlı oradaydı.
Ikarus'un nasıl da adamların canına okuduğu hakında keyifli, ufak bir sohbetle sessizliği bozdular. Leira onunla zaman geçirmekten hoşlanırdı. Ikarus, zeki, kurnaz ama bir o kadar da sevecen biriydi. Sonunda daha ciddi bir tavırla devam etti kadın:
"Yarın, sabah olmadan yola çıkacağım. Göndermek üzere bir rapor yazmıştım ama ilk elden teslim etmeye karar verdim. Gelişmeleri bizzat duymak ve bir sonraki adımı öğrenmek için." Hazırladığı raporda Barva'nın canını sıkacak hiçbir şey yer almıyordu. En azından şu aşamada halk da askerler de değişimden şikayetçi görünmüyordu. Biraz akılları varsa, olmamaları da gerekirdi zaten. Özgürlük. Onlara kazandırdıkları buydu.
Adam kadehinde kalanları iri bir yudumla bitirdi ve başını anladığını gösterir şekilde salladı. "Yanına birkaç kişi almayı ihmal etme." Göz kırptı. Şeytani bir gülümseme takınarak devam etti. "Krala saygılarımı ilet ve şu barbarlar hakkında da endişelenmemesini söyle" dedi askerleri işaret ederek. Elini kadının omzuna koyup yarım bir baş selamı vererek yorgun adımlarla yanından ayrıldı. Çok geçmeden Leira da odasına, dinlenmeye çekildi. Erkenden yola düşecekse, iyi bir uykuya ihtiyacı vardı.
-RP SONU-
Yaklaşan birinin ayak seslerini duydu. Keskin ter ve şarap kokusu bunun Ikarus olduğunu haber veriyordu bu yüzden ardına dönüp bakmadı. O da sessizce Leira gibi gözlerini dikmişti göğe. Neredeyse yaşlı sayılabilecek adam sorumluluğu altındaki adamlara eğitim veriyordu. Bu saatlerde de günlük rutini bitmiş olurdu. Genç kadın ise tamamen gözlemde bulunmak amaçlı oradaydı.
Ikarus'un nasıl da adamların canına okuduğu hakında keyifli, ufak bir sohbetle sessizliği bozdular. Leira onunla zaman geçirmekten hoşlanırdı. Ikarus, zeki, kurnaz ama bir o kadar da sevecen biriydi. Sonunda daha ciddi bir tavırla devam etti kadın:
"Yarın, sabah olmadan yola çıkacağım. Göndermek üzere bir rapor yazmıştım ama ilk elden teslim etmeye karar verdim. Gelişmeleri bizzat duymak ve bir sonraki adımı öğrenmek için." Hazırladığı raporda Barva'nın canını sıkacak hiçbir şey yer almıyordu. En azından şu aşamada halk da askerler de değişimden şikayetçi görünmüyordu. Biraz akılları varsa, olmamaları da gerekirdi zaten. Özgürlük. Onlara kazandırdıkları buydu.
Adam kadehinde kalanları iri bir yudumla bitirdi ve başını anladığını gösterir şekilde salladı. "Yanına birkaç kişi almayı ihmal etme." Göz kırptı. Şeytani bir gülümseme takınarak devam etti. "Krala saygılarımı ilet ve şu barbarlar hakkında da endişelenmemesini söyle" dedi askerleri işaret ederek. Elini kadının omzuna koyup yarım bir baş selamı vererek yorgun adımlarla yanından ayrıldı. Çok geçmeden Leira da odasına, dinlenmeye çekildi. Erkenden yola düşecekse, iyi bir uykuya ihtiyacı vardı.
-RP SONU-
Leira- Mesaj Sayısı : 47
Kayıt tarihi : 29/08/10
Rütbe : Barva Mjora'nın Sağ Kolu / Amazon
Kavimler Savaşı :: KAFKASYA :: Kotais
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz