Theodor Leonhard -Kartal Göz-

[Theodor Leonhard]

Adı: Theodor Leonhard

Lakabı: Kartal Göz

Irkı: Germen

Yaşı: 24

Mesleği-Görevi: Burgund Prensi

Bağlı Bulunduğu Krallık: Burgund

Silahlar: Kütükten yapılma bir yay,iki kısa pala,sadak ve botuna yeleştirdiği küçük bir bıçak

Öz Geçmişi: Theodor Leonhard resmi bir kraliyet yemeği sırasında dünyaya gelmiştir.Malesef doğum esnasında annesi ölmüştür.Theodor'un babası da Theodor ve ağabey'i Karlheinz'a kendi bakamayacağından dolayı bir Nedime tutmuştur.Nedime Karlheinz'a ve Theodor'a çok iyi bakmıştır ve onlar için bir anneden farkı kalmamıştır.

Theodor atlara çok meraklıydı ve neredeyse tüm gününü ahırda geçirirdi.Her gün ahıra giden Theodor'un atlara olan merakını fark eden Seyis Theodor'a at öğrenip öğrenmemek istediğini sorar.Thedor'un verdiği cevap elbette ki "Evet" olmuştur.Seyis'in birde oğlu vardır ki oda Theodor'u kardeşi gibi severdi,Theodor'da öyle.Seyis'in oğlu genellikle ormanda avlanırdı.

Theodor on sekiz yaşına geldiğinde Seyis'in oğlu ile ormanda avlanmaya çıkardı.Avcı çocuk Theodor'a avlanmakta kullanılan silahları anlatırken Theodor'un tek ilgisini çeken silah türü Yay olmuştur.Theodor o gün eve döner dönmez yay için uygun olan tüm materyalleri toplamıştı tek eksik bir yay ve bir sadaktı.Sabah Avcı çocukla ormana giden Theodor Avcı çocuğa "En iyi yay materyali nedir ?" diye bir soru sordu.Avcı çocuk Theodor'a "Bunu ben değil sen bilmelisin Theodor.Çünkü yay'ı kullanan sensin ben değil.Hangisinde hedefini daha iyi vurabiliyorsan o senin için en ideal materyaldir." dedi.Theodor o gün kendine ağaç dallarından oluşan yaklaşık boyu on beş-yirmi santimetre kadar olan bir yay yaptı ama daha eline alıp sağlamlığını kontrol edemeden ikiye ayrıldı ve Theodor bu duruma gerçekten çok sinirlendi.O günden itibaren yay materyalini daha özenli bir şekilde aramaya koyuldu.

Theodor'un kendine en uygun materyali bulması bir hafta kadar sürdü.Theodor kendine en uygun materyalin kütük olduğunu keşfetti ve kendine yine on beş-yirmi santimetrelik bir yay yaptı.Hemen bir ağaçtan bir kaç dal koparıp uçlarını sivrileştiren Theodor bunları ok niyetine kullanacaktı.Avcı çocuk Theodor'un bu üretkenliğine hayran kaldı.

Avcı çocuk,Theodor'a bir tavşan gösterdi ve Theodor'a vur emrini verdi.Theodor "Daha hiç alıştırma yapmadık ki.İlk atışımda nasıl vurabilirim uzaktaki bu küçük tavşanı ?" dedi.Avcı çocuk "Sen sadece vur." dedi.Theodor derin bir nefes alarak yayı gerdi ve oku fırlattı daha doğrusu ağaç dalını.Tavşanı tam karnından vuran Theodor şaşkındı,Avcı çocuk ise Theodor'un eğitilmeye layık olduğunu görmüştü.

Aynı anda da Seyis tarafından at binmeyi öğreniyordu Theodor.Aslında atlara binmenin temel kurallarını çok ama çok çabuk kavramıştı ve Seyis'te bu duruma şaşkındı.Seyis,Theodor'a ata binmenin temel kurallarını çok çabuk öğrendiğini ve hayatında ilk defa,eğittiği bir insanın bu kadar çabuk kavradığını gördüğünü söyledi.Theodor bunları duyduğuna çok sevinmişti ve günlük eğitimi bittiği için eve dönmüştü.

Sonraki gün ormanda Avcı çocukla buluşacak olan Theodor erken gidecekti.Çünkü aklında erken gidip biraz daha atış talimi yapmak vardı.Evden çıkmadan öncede küçük bir bıçak alıp botunun içine yerleştirmişti.Avcı çocuk geldiğinde Theodor'un çalıştığını görünce sevindi ve Theodor'a elindeki hediyeleri verdi.Theodor'un bir sadağa ve kaliteli oklara sahip olmadığını bildiği için ona bu hediyeleri vermişti.Theodor "Neden bana hediye aldın ki ?" deyince ,Avcı çocuk "Sen çok yetenekli,azimli ve saygılı birisin o yüzden bu hediyeler senindir." dedi.Theodor teşekkür edip ormanda avlanmaya koyuldu.Theodor ormanda Avcı çocukla beraber yürürken bir anda Theodor'un üzerine bir Pars atladı ve Theodor parsla boğuşmaya başladı.Avcı çocuk müdahale edemiyordu çünkü;bir Theodor üste çıkıyordu bir pars üste çıkıyordu.En son Theodor'un aklına botuna yerleştirmiş olduğu küçük bıçağı aklına gelir ve bıçağını çekip parsın tam kalbine saplar.Pars olduğu yere yığılır ve Avcı çocuk Theodoru elinden tutarak kaldırır.Theodoru tebrik eden Avcı çocuk Theodor'a " Çok cesaretliydin evlat.Senin yerinde senin yaşındaki başka biri olsaydı çoktan paramparça olmuştu." dedi.Theodor hala şoktaydı ama kendini toparlayıp Avcı çocuğa teşekkür etti.

Theodor uzun zamanını ormanda geçirdiği için iz sürücülüğü de gelişmişti.Artık kaç kişilik bir gurubun ne zaman bulunduğu yerden geçtiğini anlayabiliyor,doğayı okuyordu.Theodor'un okçuluğu Avcı çocuğun yanında çok gelişmişti ve attığı on atıştan en az dokuzunu vuruyordu.Çok geçmeden Theodor'un bu yeteneği tüm krallık tarafından duyulmuştu ve ona "Kartal Göz" lakabını takmışlardı.

Theodor yirmi iki yaşına gelmişti ve hem ormandaki Avcı çocukla olan eğitimini hem de Seyis ile olan at eğitimini başarıyla bitirmişti.Artık o küçüklüğünden beri hayali olan babasının ordusunda ağabey'i olan Karlheinz ile sırt sırta savaşmak hayalini gerçekleştirebilecekti ve bu ümitle babasının yanına gidip ordusuna katılıp ağabeyiyle birlikte savaşmak istediğini söylemiştir babasına.Ama babası daha görmesi gereken bir kılıç eğitimi olduğunu söyleyince Theodor'un hayali biraz daha beklemek zorunda kalacaktı.

Babası hemen kendi ordusunda görev yapan bir komutana kendi oğluna bir kılıç eğitimi vermesini istemiştir.Komutan hiç beklemeden Theodor'un tam iki yıl sürücek olan kılıç eğitimini başlatmıştır.İlk önce kendisine en uygun olan kılıcı bulmasını istemiştir.Theodor kendisine en uygun olan kılıcın iki kısa pala olduğunu keşfeder ve eğitime başlarlar.

Theodor iki yıl süren kılıç eğitimini de başarıyla bitirip babasının ordusuna katılmıştır.


-Karakter Özellikleri-

Sevdikleri

Kardeşi Karlheinz

Seyis'in Avcı Oğlu

Savaş

Ailesi

Alkol

Bayanlar


Sevmedikleri

Gereksiz savaş

Boş zaman geçirmek

Ailesi ile ilgili kötü düşüncelerde bulunanlar


Dostları

Hoşlanmadıkları

Düşmanları

Nefret Ettikleri

[Mechane Idea]

Ah, ortalığı Germenler bastı... Hoşgeldiniz ee... Kartalgöz! Ben Mechane İdea, Doğu Roma'nın kafir prensi!

[Karlheinz Leonhard]

Germenler tarihin başından beri buradaydılar sayın Prens, sadece sahneye yeni çıkıyorlar. Kardeşimle başta Lombard'lar olmak üzere bir çok kavmin başına kabus gibi çökeceğimizden eminim.

[Theodor Leonhard]

Evet kardeşim doğru söylüyor sayın prens. Merak etmeyin en kısa zamanda Germenlerin ne olduğunu anlayacaksınız.

[Mechane Idea]

Beni yanlış anladınız Kartal Gözler. Benim yeterince düşmanım var. Germenler'in ne olduğunu dostça bir masa başında öğrenmek isterim. Zamanı gelince emin olun Doğu Roma'da benim sözümün biraz geçtiği her yerde kapılar Germenler'e açıktır.

[Karlheinz Leonhard]

Bunlar çok kibar sözler, Doğu Roma'nın Prensi. Elbette, masa başında, belki birer kadeh şarap eşliğinde, sizinle tartışacak çok güzel konular bulabiliriz. Ve elbette, tüm Burgund toprakları, şimdilerde tek bir şehir fakat emin olun öyle kalmayacak, size tüm cömertliğiyle misafirperverliğini sunacaktır.

[Theodor Leonhard]

Burgund'un kapıları masa başında barışçıl sözler verildikten sonra her zaman için açıktır Sayın Prens.

[Nemrouz]

Ümit edelim ki yayınız ve oklarınız, asla hedefinden şaşmaz ve hep hedefleri gerçek düşmanlar olur.

[İşbara]

Kaderin açık olsun Burgund.

[Theodor Leonhard]

Teşekkür ederim sayın İşbara.

Sayın Nemrouz merak etmeyin oklarım mantıklı bir şekilde düşünülerek atılırsa asla hedeflerinden şaşmazlar.

[Karlheinz Leonhard]

Sevgili kardeşime olan iyi dilekleriniz için ben de size teşekkür ederim, şanlı Lider'ler.

[Leira]

Hoşgeldiniz Prens..

[Aelric [ÖLÜ]]

Kuzey'de neler olduğunu, sizden ya da kardeşinizden duymak isterim.

[Karlheinz Leonhard]

Bu hergele ya bir meyhanededir şimdi, ya masum bir kızın yatağında! Birilerinin onu disipline etmesi gerek ama, durun bakalım. Muhtemelen benden duyarsınız saygıdeğer Kral.

[Julius Valerius]

Germenler çoğalıyor. Bunun sonu selamet olsa bari .

[Aelric [ÖLÜ]]

Mayoz Bölünme geçirdik biz. Ben, Theoder, Karlheinz ve İnguo.

[Julius Valerius]

İyiymiş ya bu . Güzel güzel.

[Julius Valerius]

Rp Dışı: Aelric sizinle tanışmak isterim.

[Aelric [ÖLÜ]]

Nasıl olacak o?

[II.Aeimnestos]

Hoş geldiniz Kilisenin ortaca çocuğu olacak ırkın mensubu

[Karlheinz Leonhard]

Vay, sevgili kardeşim! Size olan öfkem bir nebze de olsa dinecek gibi, uzun süre sonra sorumluluk almaya başlamışsınız galiba...

[Theodor Leonhard]

@Ağabeyim Karlheinz: Lütfen özürlerimi kabul et ağabey, bundan sonra Burgonya'ya layık bir Prens olacağım, emin olabilirsin.

@Leira: Teşekkürlerimi sunarım, saygıdeğer savaşçı.

@Aelric: Kusura bakmayın soylu Kral, bir kaç küçük neden dolayısıyla sizin elçilerinizle görüşme şerefine nail olamadım...

@Julius: Biz Germenler daha önceden belirttiğim gibi hep buradaydık. Yalnızca kendimizi göstermeye yeni başladık, sayın Prens.

@II. Aimnestos: Bahsettikleriniz ilgi çekici görünüyor, Patrik. Daha fazlasını duymayı isterim.

[Karlheinz Leonhard]

Aferin, küçük kardeşim, göz dolduruyorsun... Burgonya'ya sadık bir hizmetkar daha lazımdı zaten.

[Mechane Idea]

Nedense bu sözlerinizden anladığım kadarıyla aranızda bir abi-kardeş ilişkisinden çok bir üst ve ast ilişkisi var. Haksız mıyım?

[İşbara]

Germenler Romalılar tarafından kırıma uğramazsa artar tabii.Burgundlar şanssız bir halk...Önce dedem Attila, sonra Aetius... Toparlanmaya başlamaları iyi bir şey