Memento Mori...

[Mechane Idea]

"Surlar, surlar göründü!" Yanında haykıran askerin sesi ile Mechane ağrı ile gelen hayallerden sıyrıldı. Constantinople! Lanet olasıca köyler veya kasabalar değil! Constantinople! Mechane kahkaha attı. Bylazora'dan bu yana attığı kahkahalar arasından kolayca sıyrılabilecek biraz delice bir gülüş. En sonunda bazı şeyleri yoluna koyabilirdi. Constantinople, Mechane'nin Athens hariç en sevdiği ve hayranlık duyduğu şehirdi. Ama Constantinople ne olursa olsun Athens'i geçemezdi. Onun yeri özeldi... Yinede Constantinople'un kendine has güzelliği ve büyüsü Mechane'yi etkilerdi. Mechane'nin hayatını içeren şehirlerden en büyüğüydü. Ne kadar isterse istesin Constantinople'de geçirdiği zaman sevgili Athens'den daha fazla olmuştu. Ama bu Constantinople. Uzun zamandır dönmek istediğim şehir. Saatlerin uzadığı, önce günlere sonra yıllara dönüştüğü o Bylazora'dan sonra burayı görmek inanılmaz! Üstelik yapmam gereken çoğu şey burada birleşiyor... Hurisus yüzünde büyük bir gülümsemeyle yanına geldi. Spantus ileriye kervanı düzene sokmaya gitmişti. Constantinople'i görmenin heyecanı herkesi etkilemişti. Kervan hızlanmış ama biraz olsa da dağılmaya başlamıştı. Bacağını ovuşturdu. Constantinople'de ki hekimlerin tedavilerinin, iyileşme sürecini hızlandıracağını umuyordu. Bir süre sonra Spantus'da yanlarına geldi.
"Spantus köleleri düzene sok. Zafer ile gelmesek de zafer kadar iyi ve umut verici haberler ile geliyoruz. Bazıları kötü olsa da umut hep yanımızda…" Spantus başını sallayıp Bylazora'dan gelen ve Constantinople'e taşınan köleleri düzenlemeye gitti.
"Hurisus sen ise askerleri yaralı olsalar da bir ordu düzenine uydur. Halkı ise düzeltip bir zafer kervanı gibi görünmemizi sağla. Bütün Doğur Roma ve Haç sancakları en asılsın." Hurisus hiçbir şey demeden gitti. Bir şeyler düşünüyor olabilirdi. Hareketlerinin değişmesi hakkında şeyler. Ama bu şu anlık Mechane'nin umurunda değildi. Sonra kitabı vermesi gerekiyordu. Ve o zamana kadar yapması gerekenler önemliydi. Constantinople'e yaklaştılar ve içeri girdiler. Tam o anda Spantus kölelere emir verdi. Bir köle Mechane'nin arkasına geçti. Yerlere gül atılırken "Memento Mori" sesleri ordunun boru sesleriyle karıştı. "Memento Mori" Mechane yavaşça bu kelimeyi mırıldanarak Constantinople'u inceledi. Bakımsız ve mutsuz görünüyordu. Halk ise öfkeli ve huzursuz gibiydi. Ve şehirde dolaşan muhafızlar ve askerler ise içeri borular eşliğinde giren ve ellerinde ki az askerle gösteriş yapan Mechane'nin ordusunu izliyordu. Ama aynı zamanda mutlu da olabilirlerdi. Bir zafer geçidi görmek iyi olmalıydı. Hem de bir süredir eski gelenekleri yaşatarak görülmemiş bir geçit... Ordu Constantinople'u gezmeye devam ederken sarayın önüne geldiler. Mechane Hurisus'a ve Spantus'a işaret etti. Hurisus, Spantus, Mechane, (3 tane kalan) korumaları ve az yaralı 15 tecrübeli adamla birlikte saraya doğru ilerledi. Resmi alaydan ayrılıp saraya doğru ilerlerken halkın nefret dolu bakışlarını fark etti. Bazı şeyler tahmin ettiği gibi gitmiş olabilirdi ama çoğu şey çığırından çıkmış gibi görünüyordu. Saraya girdiler. Senatoya doğru ilerlerken Empedocles ona doğru yaklaştı. Yüzünde alaycı bir tebessüm vardı. Mechane bunu umursamadan hizmetçisine emirler vermeye başladı:
"Empedocles senatonun derhal toplanmasını istiyorum. Babamda dâhil. Ve Patrik II.Aeimnestos'ta lütfen gelsin." Empedocles'in tebessümü derinleşti "Patrik hazretleri şehirden ayrıldı efendim. Babanız ise aforoz edildi" Patrik ayrıldı mı? Onu öpmeye dair kendime söz verdim ve bunu yapacağım! Ve babam aforoz edildi! Lanet olsun bu hiç iyi değil! "O zaman patriklikten hangi temsilci varsa." Empedocles'in alaycı gülümsemesi derinleşti. Ama hızlı adımlarla gitti. Ne olmuş olursa olsun geldim ve bunları kendi lehime çevireceğim! Mechane İdea vurulmuş olabilir ama ölü değil! Mechane senatoya girdi. Babasının aforozu ve çatışmalar hakkında bir kaç söylenti duydu. Senato toplandı. Çoğu kişi alayla bakıyordu. Eskiden ona sadık olanlar bile. Patriklikten gelenler ise fareye bakan kedi misali izliyorlardı Mechane'yi. Düşündüğümden daha kötü ama tahminlerimi tamamen şaşırtmak için bundan daha fazlası gerekir. Mechane yanında duran Hurisus'a baktı ve başını salladı. Sonra ise konuştu:
"Ey Doğu Roma'nın büyük senatosu ve patrikliğin kutlu insanları." Bir kaç şaşırmış bakış. Daha önce yapılmamış bir nezaket. "Bylazora'dan geliyorum. Kaybettiğimiz ama en azından barış ve yüceliğimiz dâhilinde antlaşma ile kazandığımız şehirden" Bir süre Bylazora'yı ve savaşı anlattı. Büyük kahramanların üzerinde özellikle durdu. Julius'a çok az değindi. Sonra ise yapılan antlaşmanın bir kopyasını senatoya verdi. Ardından konuşmasını çevirdi "Ve Tylis'ten yaralı halde yuvama ulaşmaya çalışırken Patrikliğin Yüce eli tarafından gönderilen bir general ile karşılaştım. Kâfirlik ile suçlandıysam da mecburen yalanla bunu atlattım ve generalin rotasını değiştirdim. Bunun için dostum Spantus'a teşekkür ediyorum. Ama generalden kurtulduktan sonra çok daha vahim bir olay ile karşılaştım. Dinimizi ve kültürümüzü yıkmaya gelen misyonerler! Katolikler ve tak amaçları dinimize zarar vermek! Bütün herkese sorun benle gelen herkes aynı şeyi söyler. Onları durduramadım ama buraya geliyorlar ve burada o güya kardeşlerimiz Batı Romalılar'a bir ders verilmeli. Ortodoksluk korunmalı yüce din korunmalı! Ve "O kâfir patrik sizin beyninizi yıkıyor! Doğru yoldan şaşıyorsunuz, tanrının yoluna dönün! " sözü onların yanına kalmamalı. Ey senato yükümlülükleriniz içinden sizden tek ricam şudur! Dinimizi koruyun. Eğer ki korursanız bütün desteğim şu andan itibaren Patrik II.Aeimnestos'adır. Ve eğer ki korumakta başarılı olursa halkın önünde vaftiz olacağım. Şu anlık imparator tam bir imparator olmadığına göre Patrik II.Aeimnestos'a bütün desteğimi veriyorum! Dinimizin koruyucusu O. Bütün halkın önünde bizi bizzat o korumalı. Ve şu anlık burada olmadığına göre onun yerine bir vekil atanmalı. Senatodan ki eşitlik sağlansın. Burada olan birine ihtiyacımız var ki bizi korusun. Şu anlık. Vekil için oylama teklif ediyorum o kişinin burada olup da senatodan olması şartıyla!" Sözlerini bitirdi. İçten içe kahkahalar atıyordu. Patriğe destek verdikten sonra ki yüz halleri görmeye değerdi!

[Tarih Baba]

Metropolit Agapethus, yanında Constantinapolis'te bulunan Piskoposlarla birlikte yüksek bir kürsüye doğru yürüdü.Şimdi tüm senatörler onu izliyordu.Mechane İdea ve yanındakiler, her taraflarını saran bir boşlukla kuşatılmışlardı.

"Patriğe bir vekil he? Ve bunu bir kafir söylüyor öyle mi!" Agapethus her zaman öfkeye varan üslubuyla tanınırdı.Orta kısmı açılmış saçları yine tel tel olmuştu. "Bu adam aforoz edildi ve siz hala bir prens parçası olduğu için ona saygı gösteriyorsunuz! Bu kutsal senatoya nasıl girebilir?..." Bir anlığına, kendisinin de sadece patriğin son zamanlardaki politik hamleleri sayesinde girme hakkını kazandığını hatırlayıp sustu.Sonra nefret kusan bakışları yeniden prense döndü.

"Anlaşmayı laftan anlamaz barbarlarla yapmamışsın gibi caka satıyorsun! Kendine acındırmak için dizini yaraladığına da eminim!" Bir anlığına sakinleşip derin bir nefes aldı.Az önceki sözleri, imparator aforoz edilmeden önce yapmış olsaydı çok şey farklı olurdu.

"Patriğin bana verdiği yetkiyle, seni tutuklatıyorum çocuğum.Kutsal peder gelene kadar gözetim altında tutulacaksın.Tanrının yoluna dönmeni temenni ederim."

[Mechane Idea]

Aforoz mu? Kahretsin! Bunu tahmin edebilseydim... Ama hayır telaşlanmamalıyım. Sakin... Sakin olmalıyım.
"Patriğe bir vekil mi! Bir imparator vekili seni aptal! Halk ve ülke kıvranırken ve inandığın dine zarar vermek isteyen insanlar bizi bir politik krize sürüklemek üzereyken sadece bana karşı öfkeni mi tatmin ediyorsun? Aforoz edilmiş olabilirim ama hala bir "prens parçasıyım" kardeşim de öyle. En azından şu anlık... Ve bu denli ciddi bir mesele ile karşı karşıyayken nasıl olurda yüce senatoya haber vermem? Bu her vatandaşın en temel görevidir! Kutsal Pedere saygım sonsuz, kararlarına da... Ama böyle bir durumu nasıl bilebilirdi? Ve aforoz edilmiş olsam da yeter ki Ortodoksluğu korusun bütün desteğim onadır. Patriğe! Ve eğer beni dine geri alırsa halkın önünde vaftiz olacağım zaferin nidalarıyla!" Derin bir nefes aldı. Sonra yavaşça bırakıp devam etti: "Antlaşmayı yaptığım yıllarca askerlerimizi öldürmüş ve ciddi bir sorun haline gelmiş Gepidlerdi! Barbar olabilirler ama bir sorunlar. Ve barbar oldukları için antlaşmada ki maddeleri kavrayamadılar. Öyle ki sen bile kavrayamamışsın Agapethus! Ve bacağım bir savaş yarasıydı. Bana ve ülkemize yararı oldu. Bunu bil. Antlaşmanın lehimize maddelerine rağmen şehri kaybetmenin cezasını yeterince çektim ben! Tutuklat! Ama Patrik'in yetkisinden bahsetme. Patrik II.Aeimnestos benim desteğimi aldığı takdirde ve Ortodoksluğu korumak için kendimi öne attığımı gördüğünde bana cevabı ne olurdu? Yolumun bu denli Ortodoksluktan yana gittiğini görünce bana ne derdi? Yüce senatonun önümde kendimi ona adamışken ve gelebilecek politik karışıklıklar konusunda en detaylı bilgiye ben sahipken ne derdi? Halkın bu durumu böyle iken ne derdi? Yoksa senin tek amacın Patrikliğe ve ülkemize zarar vermek mi?" Sonra ise kollarını açarak senatoya döndü.
"Ey yüce senato bu durumda yapılacak tek şey asıl imparator gelene kadar bir vekil seçmek. Bu durumdayken ne ülkemiz ne de halkımız uyar bize. Kendimi seçtirtmeye çalışmıyorum." Parmağını patrikliğe çok bağlı olduğu ile bilinen bir adama çevirdi "Sen olabilirsin bu seçilen bir başkası da. Ama vekil seçilmeli! Yoksa yüce senato görevini yerine getirmiyor halkını ve dinini yüz üstü mü bırakıyor? Bunlar benim laflarım değil efendiler. Bunlar halktan geçen herkesin düşüncesi olabilir. Ve söyleyin bana ne zamandan beri yeni bir politik güç elde etmiş ve bunu dini ile sağlamış biri senatoya ders veriyor. Dininizden ve onun koruyucusu patrikten utanın! Size de kendimi tamamen adasam ve güvensem de bunları düşünün!" Sözlerini bitirdiğinde gözleri Agepethus'a döndü. Suçlarcasına ve küçümseyerek sadece ona baktı. Doğu Roma'nın bu sefil tarafından zarar görmesi ne acıydı!

[Tarih Baba]

"Bir kafirin sözleri!" diye araya girdi metropolit.Mechane konuştukça o da konuştu ve kalabalık Mechane'nin sözlerinin çoğunu anlayamadı.Patrikhanenin destekçileri gittikçe kızaran yüzlerle izliyorlardı bu gösteriyi.Sonunda Mechane sustu ve metropolit sesini yükseltti.

"İmparator için bir vekil diyor.Bir kafir prense mi danışacağız? Ben yüce patriğin sözcüsüyüm ve o birkaç haftaya burada olacak.Herkesin bildiğihayırl gibi, imparator olmakta bir gözü yok, olamaz da.Ancak bu gafil hala tahtın hayalini kuruyor.Hayır, dinimiz merhametlidir.Doğru yola dönen herkese merhamet vardır.Siz yüce insanlar, siz Roma'nın parlayan yüzleri...İmparatorluk için hayırlı olanı nasıl yapacağız? Bir kafirin sözleriyle mi? İsterseniz öteki prensi de getirelim, gerçi onun hakkında gerçekleri sadece tanrı bilir ya, neyse...Bizlere, imparatora bir vekil seçmemiz söyleniyor, peki senatonun görevi bu değilse nedir?"

[Mechane Idea]

Mechane sinirle Metroplit'e baktı. Salak adam!
"Bir daha ki sefere sükûtunu korusan iyi olur Agapethus. İyi olur... Şimdi ey yüce senatonun üyeleri… Bu sefer dinleyin beni! Agapethus sadece sözlerimi tekrar etti. Ne kadar basit bir çıkmaz. Bu senatoya ne zamandan beri konuşmayı bilmeyenler alınıyor? Yüce patrik adına ne zamandan beri böyle adamlar patrikliğin adını kirletiyor? Ve o ne zamandan beri Kutsal Peder'in adına karar veriyor. Ne zamandan beri onun imparator olup olmayacağına o karar veriyor? Dinimizin koruyucusunun din tehlikedeyken dini korumayacağını mı ima etmeye çalışıyor? Ve ne zamandan beri içimizde ki düşünceleri okuduğunu sanıp ben dinimi ve ülkeyi korumaya çalışırken benim hırsala dolu bir şekilde tahtı düşlediğimi ileri sürüyor? Dinimiz hakkında kesin karar verme hakkı sadece Kutsal Peder'dedir! Dinimizi ve sizi yönetmeye çalışan bu adama izin vermeyin! Özellikle dinimiz tehlike içindeyken. Kardeşlerimiz olarak geçinen Batı Romalılardan bir misyoner grubu gelirken ve çok büyük siyasi krizler olmak üzereyken sebepsizce atışıyoruz! İmparatora vekil seçilmeli! Benim sözlerimi tekrar eden birinden başkası değilsin Agapethus! Bu vekil yüce Patrik gelip dini korumak adına hepimizi yönetene ve biz doğrusunu yapana kadar seçilmeli. Halka bakın! Bakın onlara! Size ve her şeye öfkeliyken düzen sağlanmalı! Doğu Roma, Ortodoksluk ve halk korunmalı! Sizden bir seçim yapmanızı istiyorum! Talep değil bir rica bu. Yüce dinimiz ve Doğu Roma adına..."

[Tarih Baba]

Agapethus, senato üyelerini süzerek dramatik bir etki yarattı, bu sırada aklında sözlerini toparlıyordu.

"Bu adam, sadece laf salatası yaparak bizlerin aklını bulandırmaya çalışıyor.Halk kime kızmıştı? Halkı kim örgütlemişti? Halk kimi istemiyor? Hepsi bu kafirin ve onun iğrenç ailesinin suçu değil mi?!"

Agapethus korkusuzca Mechane'nin üstüne yürüdü ve onu işaret ederek senato üyelerine konuştu.

"Senato, imparatorun vekilidir.Yeni imparator gelene kadar da yönetme senatonun görevidir! Seçilen nice vekil, kısa sürede entrika çevirerek imparator olmadı mı? O zaman bir kişiye tüm yetkileri verirken nasıl güvenebiliriz? Vekil seçilmemeli kardeşlerim ve ben bunu oylamamızı öneriyorum!"

[Mechane Idea]

"Senatonun aklının bulanacak kadar güçsüz mü olduğunu ileri sürüyorsun? Halk barış ve huzur istiyor. Ve sen bunu yaparak her şeyi engelliyorsun! Halkın huzurunu kaçıran onları kızdıran sensin!" Mechane hafifçe Agapethus'u geriye itti.
"Bu senatoda ki herkesi suçlamaya nasıl cesaret edersin? Onları kötülemeye nasıl çalışırsın? Ve vekil senato olabilir ama biri lazım, bir düzen koruyucu! Bunu hepiniz biliyorsunuz... Yetkilerini kısıtlayın zira o bir vekil! Ve sadece ortamı normalleştirin. Düzen oturuyormuş gibi görünsün. Artık bir karara varma zamanı geldi. Ama üç aşamada..."

[Tarih Baba]

Mechane mantıklı konuşuyordu ama senatonun yarısından fazlası patriğe yaranmak istiyordu, geri kalanların çoğu da bir tartışmaya taraf olmamak için sinmişti.Senato başkanı ikisine baktıktan sonra "Oylamaya geçiyoruz." dedi. "Vekil seçilsin diyenler?"

Çok az el kalktı, bir kısım titrekçe kaldırıyordu -en azından kaldırıyorlardı, bir o kadar senatör kaldırmamayı seçmişti- imparator yanlıları ve Mechane'nin destekçileri ise kuvvetle el kaldırmışlardı.Sıra seçilmesin diyenlere gelince o kadar çok el kalktı ki Agapethus'un gözleri ışıldadı.

"Karar verilmiştir, senato imparatorun vekilidir."

Agapethus duraksamadan kapıda bekleyen muhafızlara prensi göstererek götürülmesini emretti.

[Mechane Idea]

Mechane'nin çevresinde ki askerler bir adım öne çıktı. Mechane gülümseyerek şöyle dedi:
"Yanılmıyorsam 3 oylama istemiştim. Ama sanırım sözlerimi unuttunuz. O yüzden siz sormadığınız halde ben açıklayayım. İlk senatonun yüce patrikliğe bağlı olması gerektiği hakkında. Ki bu halk için. İkincisi misyonerlerin bu durumda oluşturduğu tehlikeyi nasıl çözeceğiniz hakkında. Zira daha bir fikir birliğine varamıyorsunuz. Ve Kutsal Peder’in adından bu adamla bahsediyorsunuz. Kim bilir o kutsal insan burada olsa sizin hakkınızda ne düşünürdü. Yarandığınız tek kişinin o olduğunu mu? Yoksa ona ihanet ettiğinizi mi? Tabi dize getirilmiş veletler de görebilirdi. Ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Batı Roma ile ilişkileriniz aynı kalırken nasıl onların dinini engelleyebileceğinizi bilmiyorsunuz. Ve bu uğurda düşmanı tanıyan kişilere karşısınız. Yüce Patrik size böyle mi emretti! Vekil olabilirsiniz ama birlik değilsiniz. Halk eski düzende bir birlik istiyor, bir din birliği! Uzun zamandır olmasam da buralarda bariz değil mi? Nasıl engelleyeceksiniz elinizde bilgi ve fikir olmadan? Eskisi gibi bir imparatora ihtiyacımız var. Benim bütün desteğim patriğedir ama o gelene kadar bir vekil. Tecrübeli belki, belki de değil. Ama iyi bir vekil... Hiç biriniz inkâr edemezsiniz; eskiden kullandığınız gibi imparatoru, kullanamıyorsunuz kendinizi! Ve artık bir din bütünlüğüne ihtiyaç var aynı zamanda. Kutsal Peder gelene kadar ve yeniden oluşturana kadar bir Ortodoks birliği! Son olarak ise üçüncü oylama daha demin yaptığınız. Ama bu sefer bunların ışığında ve gerçek patriği hatırlayarak. Yalancı suretleri değil. Bu üç oylamayı istemiştim sadece. Sadece bu üçünü..."

[Tarih Baba]

Muhafızlar Mechane'nin etrafını sararken bazı senatörler ayaklanmıştı.

"Bu kafir ne dediğini sanıyor! Senatonun patrikliğe bağlanması mı? Bu hainlik!"
"Sen işine bak pagan!Senatonun işlerine karımazsın!"
"Senin zamanın geçti Mechane İdea!"

Agapethus gülerek yanındakilere baktı. "Bu genç adamı anlayışla karşılayın, hala kendi isteklerini yaptığımızı sanıyor da.Emir vermeye fazla alışmış, kusuruna bakmayın."

Muhafızlar Mechane'nin - ve korumalarının- etrafını sardı. Agapethus bu sahneyi ilgiyle izledi.Patrik prensin sağ olmasını isterdi ama metropolitin bir kafire acımak konusunda sorunları vardı.

"Roma adına teslim ol Mechane.Senatoda kan dökülmesine neden olursan sabah olmadan çarmıha gerilmiş olursun!"

[Mechane Idea]

"Bu kâfir ne dediğini sanıyor! Senatonun patrikliğe bağlanması mı? Bu hainlik!"
"Ben mi bunu diyorum? Beni biraz anlasaydın senatör ne demek istediğimi anlardın. Bu bir karşıtlıktı. Sizin yaptıklarınıza. Ve artık bir suçluymuşçasına dinlenmeyi bırakmak istiyorum. Anlamayacak kadar zekâsı olmayanlar burada işi yok! Senatonun işi senatonundur kafir. Mantıklı olun ve sadece cevap verin!" Muhafızlar etraflarını sarıyordu.
"Roma adına teslim ol Mechane. Senatoda kan dökülmesine neden olursan sabah olmadan çarmıha gerilmiş olursun!"
"Sadece cevaplanmak istiyorum! Eğer hepiniz senatoda kan dökecek kadar gaddar ve hain iseniz diyecek bir lafım yok! Hiç biriniz ne dediğimi anlamayacak kadar düşüncesizsiniz. Bırakın açıklayayım!"

[Tarih Baba]

Ancak Mechane geç kalmıştı.Sözlerini senatonun onda biri anca duyabiliyordu çünkü bir fısıldaşma başlamıştı ki binlerce arının vızıldamasını andırıyordu.Muhafızlar, Mechane'nin teslim olmayacağına inanmış gibi silahlarını kavradılar.Mechane'nin yanındaki yedi sadık koruması da bir anlığına komutanlarını süzdüler, sonra onlar da silahlarını çektiler. Yedi adam Mechane'nin çevresini sarıp kalkanlarını birleştirirken dışarıdan bir yığın muhafız daha aktı.Şimdi elli ağır zırhlı saray muhafızı prensin etrafını sarmıştı.Bununla birlikte senatörler artık fısıldaşmayı bırakmış bağırmaya başlamışlardı.Daha önce de senatoda cinayet işlenmişti, hatta gayet haklı dövüşler de yapılmıştı ama prensin teslim olmaması...

Muhafızler senato başkanına baktılar ve silahlarını kaldırdılar.Yaşlı senato başkanı endişeli yüzünü yalanlayan bir katilikle prensin korumalarına seslendi: "Silahlarınızı atın! Mechane İdea afaroz edildi ve tutuklanması emredildi.Bu gereksiz bir savaş.Gereksiz, nedensiz, sonucunda kazanacağınız bir şey olmayan ve sizi kaçınılmaz bir biçimde hainliğe sürükleyen bir savaş!"

[Mechane Idea]

Mechane her şeyini kaybediyordu.
"Silahlarınızı kınına koyun." dedi korumalarına. "Doğru bu hainlikten başka bir şey değil. Ama bir şarta bağlanmak istediğimi söyliyeyim. Sözlerime açıklama ve anlatma hakkı. Tekrar ve tekrar gerek Kutsal Peder'in dostlatı gerek senato istediği takdirde yüce patriği beklemek için kendi isteiğim ile hapishaneye ineceğim."

[Tarih Baba]

Agapethus, prensin şart öne sürmesi üzerine küplere binerek bağırmaya başlayacakken senato başkanı sert bir sesle araya girdi:

"Metropolit, haddinizi aşmayın.Burası senato ve söz söyleme hakkı bendedir." Agapethus tartan bakışlarını ona yöneltince Mechane'ye dönerek devam etti. "Hayhay, İdea.Patrik hazretleri gelene kadar orada kalman kafi.Ve elbette kendini savunma hakkı verilecek sana, neticede önemli haberler getirdin."

Ardından muhafızlara işaret etti ve gergin muhafızlar eşliğinde hapishaneye doğru ilerlemeye başladılar.Mechane "Ben senatoda konuşacaktım! Söz hakkım olmalı!" diye bağırmaya başlamıştı ama muhafızlar hepsinin silahlarına el koydular ve iterek saraydan çıkardılar.

-rp sonu-